önce kendi nickaltiniza bakın en son entry giren yazarin nickaltini gidin onunda en son entrysini giren yazarin nickaltina girerek kendi nickinizi tekrar gorebilecek misiniz.
buyrun gelin beraber takılırız. pokemon avlarız, dikiş dikeriz, nakış nakırız, kek yapırız. hatta eğer hesapları siz öderseniz bişeyler yer, içeriz, saçmalığın dibine vururuz.
facebook a girip eski sevgililerinizin neler yaptığına bakın. çok mu çirkinleşmişler yoksa. iyi ki ayrılmışız diye sevinin durun. can sıkıntınız geçecektir.
bir padişahın 24 saat canı sıkılan oğlu varmış. can sıkıntısı hiç gitmezmiş. Padişah bir bilgeye "onu bu dertten kurtar, yoksa kellen gidecek" demiş.
bilge ne yaptıysa can sıkıntısından kurtaramamış. Bir gece, saraydan kaçarak uzaklaşmış. Giderken, idam edileceği korkusunu taşıyormuş. "Askerler gelir beni yakalar" diye daha hızlı uzaklaşıyormuş.
günler sonra, bir dağda bir çobanla karşılaşmış. Çoban, bilgeden yarım saat koyunlara bakma ricasında bulunmuş. "Köye gidip gelivereyim" demiş.
çoban gidince, koyunlardan biri yüksek bir yerden aşağı yuvarlanmış. bilge, "koyunu nasıl çkartayım" diye hesaplar yaparken, saatler geçmiş ve güç bela koyunu kurtarmış.
koyunu kurtardıktan sonra, bir şey dikkatini çekmiş: Kurtarma plan ve düşünceleri esnasında idam edileceği ve askerler tarafından bulunma ihtimali, hiç aklına gelmemiş.
Hemen atına binerek padişahın huzuruna çıkmış: "padişahım, çocuğunuzun derdi meşgale, hedef ve maksadının olmamasıdır. Oğlunuz, günlük, yeme-içme gibi kısa hedeflerle yaşamaktadır. Sorumlulukları yoktur, başarmanın zevkini tatmamaktadır" demiş.
uygulanan program ve gerçekleştirilen hedeflerden sonra, şehzadenin canınını sıkılmadığı görülmüş.
sonuç: kendinize hedefler tayin ederek bir şeyler üretmeye ve başarmaya çalışın.