çay içerken şekerin bitmesi oturmuş koltuğa yayılmış televizyon karşısında çay keyfi yapıyorsundur. ve şeker biter kalkıp tekrar şerek koymakla uğraşırsın.
Ders sonunda hoca: "Arkadaşlar sorusu olan var mı?" dediğinde sorun vardır ama sormazsın, soramazsın; sebebin de yoktur. Hocanın sorusundan sonra her geçen saniye can sıkıntısında üstel bir artışa sebep olur.
Tanım: sorulamayan her sorunun içinde patlaması.
üç farklı konuya ait on tane mesaj yazmışsındır ama karşılık olarak sadece son attığın mesaja cevap gelmiştir.
rory gallagher,gary moore'dan,friends,the office yahut it's always sunny in philadelphia'dan söz edeceksindir ama o ortamın olmadığını fark edersin.
evden çıktığında hava soğuktur üstüne mont alırsın zamanla hava ısınır ve o montu elinde taşımak zorunda kalırsın.
uzun bir cümlenin hepsini çevirdiğini düşünüp rahatlayacağın anda o relative clause'u görürsün...
Uzun zamandır şarkı türkü amaçlı takıldığım akşamları dışarı çıktığım iki erkek öğretmen arkadaşım var eskiden aynı okulda çalışıyorduk onlar başka okula geçtiler sonradan. Neyse Biri evli. Öbürü bekar. ikisini de insan ve arkadaş olarak gerçekten çok seviyorum fakat başka türlü bir şey olamaz aramızda. Irkçı değilim ama itiraf etmek gerekirse kürt birisi ile sevgili olmak evlenmek vs de istemem. Ama böyle baya saz arkadaşı olduk kendi kendimize müzik yapıyoruz çalıp söylüyoruz Ortamdaki insanlar geliyor yanımıza arada onların da tanıdığı falan.
Bugün de biri geldi bunların arkadaşı. Adam bana kaçamak bakışlar atıyor falan ben takmıyorum çünkü gerçekten takıldığım ortamlardan hiçkimse ile sevgili vs olmam söz konusu bile olamaz benim için. Ben sadece seviyorum şarkı söylemeyi. Vaktimi güzel geçirmeye çalışıyorum hepsi bu.
Dönüş yolunda bu adamla benim evim aynı taraftaymış. Kısa zaten yürüme mesafesi heryer. Gruptan ikimiz aynı yöne ayrıldık. Eve geldim. Evli olan arkadaşım aradı iyi misin bir sorun oldu mu? Yok dedim. Tamam iyi geceler falan kapattık.
Sonra uyudun mu diye mesaj attı. (Bak şimdi) gülesim geldi ama kesinlikle yanlış anlamadım resimleri atayım unuttum yok uyumadım falan dedim.
Resimleri attım. Çok kötü çıkmışım falan dedi. Sanki benim ona iyisin dememi bekler gibi. Ben de överim arkadaşlarımı moral veren bi tipim. Yok ya kötü değil falan dedim. (Hadi bu da normal)
Sonrasında mesajlaşma şöyle
-Seninle bugün yanında gelen arkadaş vardı ya
-Ee
-bişey konuştunuz mu? (Ben bunu okuyunca içime bi sıkıntı düştü tabi kıskanıp merak ediyor gibi geldi allahım)
- evet, memleket nere isim ne hangi okulda çalışıyorsun falan
- hmm
Korkudan niye sordun bile diyemedim sözlük. inşallah yanlış anlamışımdır. inşallah düşündüğüm gibi iğrenç ve de kötü bir durum yoktur. inşallah kendimi bir halt sanıyorumdur şuanda ondan yanlış anlamışımdır.
Acayip canım sıkıldı. Mesafe koymam lazım. Üzülüyorum böyle olunca.
Destek görememek. Belki de en değer verdiğin, sevdiğin kişiden destek görememek. insanın kendini en yalnız hissettiği durumlardan birisidir. Sen onun her kötü durumunda yanında olursun yardım edersin ama sana birşey olduğunda hiçbir destek alamazsın. insanın üzüntüsüne daha çok üzüntü katıp canını sıkan durumdur.