nesildaş yazar. nick güzel olmuş, zira benim için anlamlı da.
her ortamda vardır can sıkacakları. mutluyken, güzel şeylerden bahsediyorken, birden 'arkadaşlar gün geçtikçe ölüme yaklaşıyoruz!' diyen insanlardır bunlar. kimisi kabullenilmek istenmeyen, görmezden gelinen gerçekleri söyleyerek can sıkar, kimisi ise zaten istenmeyen adamdır.
nick altıma ilgi istediğimi yazmış yazar. herhalde beni rüyasında görmüş olacak. kendisine yatarken pencereyi açık bırakmamasını ve yorganını kollamasını diliyorum.
sözlük okuru olduğu günlerde sözlüğün ayar timinin etkisinde kalıp henüz emeklerken yürüteçe saldıran sevimli kardeş izlenimi bırakmış, internet psikolojisi hakkındaki engin deneyimlerini bir yazarın nick altında sözlükle paylaşmış 6. nesil nobel adayı. 'bak bak görüyo musun hayrullah, nasıl da tespit ettim ama' insanlarına aşinayız gerçi.
üşenmeden ve nasıl başarıldıysa sıkılmadan okuduğumuz bu entry den sonda şimdi de farklı bir açıdan bakıyoruz mezuya. öncelikle büyük üstad namık kemal'in ''cevabı -sana ne lan yarram- olabilecek sorularla kimseye yaklaşmayın'' vecizesini hatırlamak gerek. güzel bir orta kesildiğini sanıp ayarı ağlarla buluşturmadan önce karşımıza marco materazzi çıkar mı acaba diye düşünmeliyiz değil mi? bakış açısı işte, neylersin.
''iyi niyetliyim valla, yalanım varsa şu ekmeği yemek nasip olmasın'' dan ziyade, üzerinde master yaptığımız psikolojik deneyimlerle ilgili entry yazarken, bunu bir yazarı örnek verip başlığının altına kusarak değil, o konuda bilimsel ya da sikimsel bir başlık açarak o engin görüşleri aktarmak konusunda neler söyleyebiliriz? hani güzel de diyorsun; 'kendini internete kaptırma, içerde bir ailen var kapı aralığından baksan olmaz mı' falan... cidden güzel şeyler bunlar. apartmanda konu komşudan rica ettik; haftaya bizim evde yapılacak apartman toplantısını bu geceye alalım da bir yandan da seni alkışlayalım diye. ama bir şey gözümüze takıldı; ''abi ben bu sözlüğü hiç ciddi yazmıyorum, genelde kafama göre'' derken, bu eleştirdiğin psikoloji de acaba yazarın aslında sikinde olmayan bir mevzu olabilir mi? bence öyle değil, son derece ciddi yazmış, ama ya sikinde değilse? vermeye kasılan bütün ayara ne olacak o zaman? ben değil, alt komşu perihan abla soruyor bunu, yanlış anlama.
neyse, şimdilik bu kadar, ara ara gelirim ben yine böyle. sakın art niyetliyim sanılmasın; sözlük be kardeşim, hikaye işte.
ehe. böyle bi manyaklık gördüm sözlükte. kim ki, bilmem kaçıncı entrysini giriyorsa sayısını belirtiyor ve bunu övünme malzemesi yapıyor. bana enteresan gelen bu durumu uygulayarak, bu psiko davranışı anlamaya çalışma maksatlı yazıyorum bu entryi de. biraz yazıp, arada bir şeyler içeceğim ve çişimi yaptıktan sonra devam edeceğim.
öff döndüm. bir şey değişmedi dostum sizi anlayamadım, kusura bakmayın.
bir de bu tarz entrylerin yazıldığı başlıklar önem arz ediyor, aklıma geldi araya sokayım dedim. böyle entryler sözlükte sevdiğiniz bir yazarın nick altı olur illa ki. narsistler ise kendi nick altlarını seçmekte. neden peki?
başka nick altı seçildiyse, arada bir bağ var demektir ve bu bağ suyun kaynama süresi ile doğru orantılı seyreder. canlarım, önemli(!) sayılardaki entrylerinizi o çok değer verdiğiniz yazarın nick altına yazarsanız ona verdiğiniz değeri de cümle alme göstermiş olur, beğenisini de kazanırsınız. bak söylüyorum, yok böyle bi' şey!
bu davranışınız, -cinsiyet ayrımı yapmaksızın- yavşamaktır, daha azı değil. hatta fazlası olur da azı olmaz.
bi de benim gibi kendi nick altında entry sayısını belirterek böbürlenenler var. narsist ruhlarım benim. cidden ruhsunuz siz! ablak ablak dolaşır, etrafına "aslında ben süpersonik bir insanım bakışları" atarsınız. birileri sizi fark etmediyse debelenir, olay çıkarır ne denli müthiş olduğunuzdan, size gereken değerin verilmediğinden dem vurursunuz. lan narsistsen narsistliğini bil de kendinle yetin. ama yok illa da bi hava caka.
velhasıl, bu boku yiyen karşıma çıkmasın. çok pis küfrediyorum.
5380236. entrymde yine burda buluşmak üzre. ok. optm. bye.