bir padişahın 24 saat canı sıkılan oğlu varmış. can sıkıntısı hiç gitmezmiş. Padişah bir bilgeye "onu bu dertten kurtar, yoksa kellen gidecek" demiş.
bilge ne yaptıysa can sıkıntısından kurtaramamış. Bir gece, saraydan kaçarak uzaklaşmış. Giderken, idam edileceği korkusunu taşıyormuş. "Askerler gelir beni yakalar" diye daha hızlı uzaklaşıyormuş.
günler sonra, bir dağda bir çobanla karşılaşmış. Çoban, bilgeden yarım saat koyunlara bakma ricasında bulunmuş. "Köye gidip gelivereyim" demiş.
çoban gidince, koyunlardan biri yüksek bir yerden aşağı yuvarlanmış. bilge, "koyunu nasıl çkartayım" diye hesaplar yaparken, saatler geçmiş ve güç bela koyunu kurtarmış.
koyunu kurtardıktan sonra, bir şey dikkatini çekmiş: Kurtarma plan ve düşünceleri esnasında idam edileceği ve askerler tarafından bulunma ihtimali, hiç aklına gelmemiş.
Hemen atına binerek padişahın huzuruna çıkmış: "padişahım, çocuğunuzun derdi meşgale, hedef ve maksadının olmamasıdır. Oğlunuz, günlük, yeme-içme gibi kısa hedeflerle yaşamaktadır. Sorumlulukları yoktur, başarmanın zevkini tatmamaktadır" demiş.
uygulanan program ve gerçekleştirilen hedeflerden sonra, şehzadenin canınını sıkılmadığı görülmüş.
sonuç: kendinize hedefler tayin ederek bir şeyler üretmeye ve başarmaya çalışın.
klasiktir fakat kitap,düşünce yazıları vs. okuyun.film izleyin.yemek yapın tatlı börek çörek yapın.bulmaca çözün.öğrenmek istediğiniz dili çalışmaya başlayın.uyuyun.günlük tutun yahut yazılar yazın sevdiğiniz şiirleri şarkı sözlerini bir yerde toplayın.bunları yapabilirsiniz yani baktınız yine olmuyor olduğunuz yerde müzik eşliğinde zıplayın.
ayna karşısına geçilir. ben malım a.ına koyayım denir. aynaya bakmaya devam edilerek ben cidden malım a.ına koyayım denir. sonradan sebepsiz yere gülmeye başlarsınız. en azından bana tekrar neşe veriyor *