Bir kelime buldum çın çın öter;
Adı candır.
Bir erik kopardım can dalından;
içi can dolu,
Adı can, yaprağı can, lezzeti candır.
Bir gölge düştü önüme dedi ki:
Bir yüküm var benden ağır
Bir yüküm var beni taşır
Adı candır.
Toprak dedi ki:
Can Allahın yongasıdır
Fakat ben bir deri bir kemik kaldım.
Bir de misafirim var adı candır.
Işık dedi ki:
Renklerden, kokulardan,
Seslerden önce koşup geldim
insanoğluna nur topu gibi
Bir müjde getirdim,
Adı candır.
böyle yerken uf nasıl anlatayım ağız sulandıran. üzerine tuz döke döke yenilesi muhteşem meyve. özellikle ilkokul zamanlarımda okulun önüne gelen erikçi amcayı melek gibi görürdüm.
bahara yaklaşılırken canın inanılmaz derecede çektiği, "olsa da yesek"lerle sabırsızlıkla beklenen, pazarlarda görüldüğü ilk anda insanın yeni çıktığı için tüm pahalılığına karşın dayanamayıp aldığı, tuzlayınca tadından yenmeyecek, yumuşamaya başladı mı tadı da kaçan, yeşil, kütür kütür mükemmel meyve.