can dundar in 4 subat 2008 tarihli yazisi

entry2 galeri0
    2.
  1. türkiye'de 20 milyon alevi var gazına gelenlerin sağlıklı yorumlamasını beklemeyeceğimiz yazı. hayır, alevi bir tane bile olsa o adamın ibadetine karışmayacaksın ama aynı şekilde de milyonlarca sünni müslümanın camileri de bir tarafına batmayacak, kendi yapamadığın sağlık ocağının faturasını yine kendi yapamadığın ama vatandaşın yaptırdığı camiye kesmeyeceksin. önce kendin adam olup milletinin kafasındaki örtüyle, suratındaki sakalla uğraşacağına ona elektrik, su, sağlık hizmeti götüreceksin. bursa'nın köyüne 80'lerden sonra gelen elektriğe rağmen ilkokul kitaplarına türkiye'nin heryerine elektrik götürüldü cumhuriyet'in o ilk kutlu yıllarında demeyeceksin. abdülhamid'in ördürdüğü demirağları sahiplenip marşına katmayacaksın ki sonra gelip cami sayısı üzerinden hesap sormaya yüzün olsun. eskiden ordunun binlerce saf oluşturarak kıldığı cuma şimdi birilerine batıyor işte, nerden gelip nereye vardığımız aşikar.
    1 ...
  2. 1.
  3. can dundar isimli yazar kisinin 4 subat 2008 tarihli milliyet gazetesinde, 210 kişi din değiştirdi başlıklı yazısıdır, linkini verelim de tam olsundur: http://www.milliyet.com.t...8/02/04/yazar/dundar.html

    söz konusu yazı yine cami-okul sayısını karşılaştırarak sözüm ona analitik çıkarımlar yapma yanlışına düşmekte ve buradan türkiye muhafazakarlaşıyor çıkarımını yapmaktadır. bunlara verilecek ve verilmiş olan cevaplar zaten bellidir, ancak yazının son derece doğru saptamaları vardır.

    yanlışlara gelirsek:

    1) "Türkiye'de 67 bin okul, 85 bin cami var." diyerek hemen her köyde hatta mezrada bile cami bulunan türkiye'de cami sayısının fazla olmasının ne kadar normal bir şey olduğunu görmezden gelmeye çalışma yanlışı, analitik ölçümlerde salt sayının değil, parametrelerle bağdaştırılan ölçümlerin yapılması gerektiğini bilememek yanlışı. (düz mantık çalışan sözelcilik)

    2) "77 bin doktor, 90 bin din görevlisi var." yukarıdakiyle yine parallelik arzeden bir yanlış, ayrıca din görevlilerinin statü olarak en düşük memur olduklarını belirtmekte fayda var. doktor sayısındaki azlık da tıp fakültesi kapasitesinin suçu olsa gerek, ne de olsa her doktor iş bulur bu memlekette açıkta kalmaz. ayrıca ilahiyat fakültelerinin toplam kontenjanı bugün tıp fakültelerinin kontenjanına göre nedir bir kıyaslayalım bakalım ne çıkacak?

    3) diyanet bütçesinin bu kadar fazla olması da ilginç bir durum aslında. ancak barındırılan personele göre bakarsak diyanetin bütçesinin, personeli belki de 100'ü geçmeyecek bazı bakanlıklarla karşılaştırılamayacağı da bir gerçek.

    4) cami dernekleri de cami sayılarıyla paralel, bunu anlatmaya gerek yok, cevap verildi zaten.

    5) cerrah ilçesi oldukça yoğun bir turizm nüfusuna sahiptir çünkü kaplıcaları ve doğal güzellikleri vardır. haliyle cerrah'ın muhafazakar insanların tatil beldelerinden birisi olduğunu hatırlatırsak beldenin camisinin kapasitesinin nüfusla değil turizmle gelen insan sayısıyla daha ilintili olduğunu görebiliriz. (antalya'ya antalya'nın kıştaki nüfusu kadar bakılarak yatırım yapılırsa ne olacağını düşünün)

    6) iran'da şiilik vardır ve şiilikte cuma namazları belli merkezlerin belli camilerinde kılınır çünkü cuma namazı islam devletinin simgesi olarak merkez camiler vb yerlerde kılınır. haliyle cumaya gitme sayısı daha düşük olacaktır. ayrıca hafta içi cami kullanımı hemen her işyerinde vb namaz kılınmasına mani olunmayan iran'da oldukça düşük olacaktır tabi ki.

    7) misyonerlik hakkındaki söylenenler ise doğru gayet, ancak unutmamaları gereken misyonerlere karşı koymak için öncelikle halkın çocuklarına dinini öğretmeleri ve o çocukların da bu dini yaşayabilmeleri gerekiyor. yoksa adı müslüman, bütün yaşantısı laiklik kisvesi altında aynen bir hristiyan gibi olan insanlara da bakmak lazımdır.

    bu arada kendileri üzerinde oynanacak analitik veri istiyorlarsa, fuhuş yaşı, alkole başlama yaşı, sigaraya başlama yaşı, evlilik dışı cinsel ilişki oranları ve tvlerin ve medyanın "seksi fotoğraflar için tıkla" durumuna bakarlarsa ülke muhafazakarlaşıyor mu anlayabilirler.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük