Türkiye'de hayvanların uğradığı tecavüzlere*, işkencelere, bir heves alınıp sokağa fırlatılmış hayvanlara bir nebze olsun dikkat çekmeyi başarmış yarışmadır. Hayvan alıp zerre eğitmeyen, ondan sonra da sokakta birilerinin parçalanmasına neden olan hayvan sahiplerine eğitim belki biraz özendilir bu yolla.
Şimdi gelelim programın eleştirisine. jürinin nedense birbirini tekrarlayan açıklamaları* ve her eğitim hatasına "ee bu sokak köpeği olacak tabii, ee bu bilmem ne kırması zaten bu kırmadan da bu kadar olur" gibi açıklamalar yapmaları formata uygun değil. ulen madem bu kadar olur beagle kırmasından, tamam bitmiştir adam için yarışma/show her neyse, niye çıkartıyonuz böyle kırmaları falan yüce divanın karşısına. format ne kardeşim? barınaktan alınan köpeklerin neler yapabileceğini ispatlamak. ama sen köpeğe bok atarsan ilk bölümden olmaz ki... jürideki bayan veteriner çok ilgimi çekti? onun sağlık ekibinde olması gerekmez miydi? eğitim yarışmasında hayırdır, ne iş? tarkan* zaten aynı zamanda veteriner, dodurka* da keza öyle. ne gerek vardı ona* anlamadım? eğitimden anlamadığını ilk bölümden "benim alanım değil gerçi" diyerek göstermiş ve bundan çekinmeyen bir insanı nie çıkardınız jüri olarak. oraya bülent ersoy'u çıkaracaktınız ki "fevkaledinin fevkınde olmuş, aferim çocuum devam et böyle" diyecekti. haa format bir popstar yarışmasından çakmaysa madem, jürinin de o dilde konuşması bak kardeşim köpeğin şu drive'ından faydalan, efendime söliyim prey drive çalışmadın mı sen sana eğitmenin göstermedi mi bunnarı, şurdaki komutun üstüne fazla basmadın, şurda nota kaçırdın falan yapması, terimsel konuşup seyircide "vaoovv ne kadar da profesyoneller, aman tanrım" imajı uyandırmaları gerekmez miydi? ya da madem ki halk*'ın anladığı dilden yapacaksanız programı, formatın da biraz daha efendi olması lazım bence. giyimden kuşama, ışıklardan seyircilere, puanlamadan seyirci smslerine hepsi bir popstar yarışmasını andırıyordu. ayrıca giyim kuşam konusunda da bir armağan çağlayan'a ihtiyacı var programın. "bak kardeşim sahneye çıkmıyorsun, köpek eğitiyorsun şöyle şöyle giyin" demesi lazım. o topuklu ayakkabılarla koşarken köpeğin yanlışlıkla bi tarafına bassanız mazallah hayvanın bıcırığı çıkar.
Son olarak köpekleri eğitmeden önce şu yarışmacılara biraz köpek eğitiminden, edimsel koşullanmadan falan bahsetseler güzel olurdu. Köpeğe salamı önce verip sonra "otur yavrum, aşkım, bi tanem" dersen köpek oturur mu lan hiç? akıl var mantık var hiç mi düşünmedin sen bunu? hadi sen düşünmedin acemisin, orda jüri diye oturan elemanlar, sizi çalıştıran eğitmenler niye müdahale etmiyorlar? köpek dediğin hayvan "ulan madem otursak da oturmasak da veriyo salamı, oturmasam da olur demek ki, hem ödül de aldığıma göre demek ki oturmamakla doğru bir şey yapıyorum, herhalde otur demek öyle ayakta dikil demek" diyecektir.
sıla'nın bugüne kadar yapmış olduğu en değişik ve güzel şarkılardan biridir. en son yayınladığı mürekkep albümünde yer alır. son kısımların orkestrasyonu müthiş olmuş. tokatlıyor insanı. sözleri;
Ah can dostum biliyor musun?
Hiçbir şey bilmiyormuşum meğer
Mürekkeple ben bir olursam
Giderilir sandım keder
ilk değil bu son değil
Yanmıştım olmasaydın eğer
Daha köz içim ben bilemedim
Söz geçiremedim duy unut hiç söylemedim
Unutamıyorum ah denedim
Köz içim ben bilemedim
Söz geçiremedim duy unut hiç söylemedim
Unutamıyorum ah denedim
Ah denedim
Boşluğa bağırıyorum
Olanca kuvvetimle boşluğa
Kimsesiz mağaralar gibi
Duruyorum ormanın ortasında
ilk değil bu son değil
Yanmıştım olmasaydın eğer
Daha köz içim ben bilemedim
Söz geçiremedim duy unut hiç söylemedim
Unutamıyorum ah denedim
Köz içim ben bilemedim
Söz geçiremedim duy unut hiç söylemedim
Unutamıyorum ah denedim
Ah denedim… Ah denedim.
ünlülerin ve medya maymunlarının köpek gösterisi yaptıkları yarışma basit olarak. ama o yarışmada barınaklardan toplanan köpeklerden bazı isteklerim var: ebru destan, sema çelebi ve yağmur atacan'ı bir kez popolarından ısırsınlar. olmadı o köpeklerin her biri işesin bacaklarını kaldırarak o ünlülere... şarıl şarıl. pis herifler sizi.
ünlülere pek meraklı insanımızın, hayvanlardan da imza istemesine neden olacak yarışmadır. olmaz demeyin. bu gözler, maymun çarli'nin peşinden "çarliii" diye koşan 50 yaşında adam ve kadınlar gördü. hayvanın yanında koruma bile vardı.
Bir şarkı yazmak istedim içinde dostluk olsun
Birden sen geldin aklıma can dostum
Bu şarkıda seni ne çok özlediğimi
Anlatmak istedim sana bir kere olsun
Bir sen kaldın bana sakın bırakma
Al kollarına, hisset yanında dostum
Burda herşey sahte dostum, gülümsemeler bile
Burda herşey sahte dostum, sevmeler bile
Şimdi yanımda olamasanda
Seni yaşamamı engelleyemez hiçbirşey asla
Şu anda çok uzakta olsanda
Sen aslında benimlesin yanıbaşımda
Sarıl yine bana, al yollarına
Hisset yanında, ağla gözyaşımda dostum
Burda herşey sahte dostum, gülümsemeler bile
Burda herşey sahte dostum, sevmeler bile