can alıcı şiirler

entry227 galeri0
    76.
  1. ekmek şarap sen ve ben
    bir de sabahın dördü

    dışarda kar
    odamız ılık
    gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
    anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını
    aşkı tattığını,
    karım dediğini ve aldattığını

    kıskandım gogen'i tahitilim
    terlemiş vücudunu silerken
    cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
    saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
    güneşi doğurmuştu ölü cisim
    martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
    nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
    sam yelim sahra-i kebirim
    kahrettim her şeye o gün
    babanın şarap çanağına,
    gogen'e,
    kadere,
    sana ve bana ,
    bir de gittiğin arabanın tekerine......

    ne diyordum arkadaş....
    diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
    ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
    daha sonra yaparım hayatın felsefesini

    sırayla olurum fatih,
    selim,
    kanuni
    bazen kadın hamamında tellak....
    bazen christoph colomb
    napolyon'ken düşünürüm elbede geçen günleri
    timur 'ken beyazıt'ı yenişimi....
    bir kere aristo'nun hocası olmuştum
    ona verdiğim dersle gurur duymuştum
    bazen jan dark'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
    bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum

    eğer daha da içersem
    shaskespare halt etmiş derim karşımda
    salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
    işte mozart'ın aradığı melodi bu diye gülerim
    enayiymiş be platon...
    bir içsinde görsün....ne felsefesi varmış bu hayatın
    anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu

    islak kaldırımlarda yürürken acırım
    önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
    ukalalık işte derim neme lazım senin
    kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş....
    ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
    şehrin izbe sokaklarında
    yavaş yavaş kaybolur benliğim..
    3 ...
  2. 75.
  3. her şeyi her şeyi aklına getir
    gece yarılarını aklına getir
    söylediklerini aklına getir
    sinsi yağmurlar yağıyordu
    soğuktu
    yaktığımız ateşi aklına getir

    nelerden geçiyorsun aklına getir
    gitme dünyamızın her yerinde
    yorgun eller gülleri derleyince
    ellerin sevincini aklına getir
    güllerin sevincini aklına getir

    ne çok severdik seni aklına getir.
    0 ...
  4. 74.
  5. susarsın bir silahsızlanma akşamı
    susarsın dudaklarında ıslıklar kanar
    öpülmez dudakların ıslık yarası
    mavzerdir dokunmalarım kirvem bilirsin
    öpemem,öpersem tekmil bir aşiret tragedyası
    0 ...
  6. 73.
  7. ölüyorum tanrım
    bu da oldu işte.
    her ölüm erken ölümdür
    biliyorum tanrım.
    ama ayrıca aldığın şu hayat
    fena değildir,
    üstü kalsın.
    1 ...
  8. 72.
  9. sen şimdi yalnız saçımın akında,
    enfarktında yüreğimin,
    alnımın çizgilerindesin memleketim,
    memleketim,
    memleketim...
    0 ...
  10. 71.
  11. gözüme altın bir damla gibi akan yıldızın ışığı,
    ilk önce boşlukta deldiği zaman karanlığı,
    toprakta göğe bakan bir tek göz bile yoktu...
    yıldızlar ihtiyardılar,toprak çocuktu.
    yıldızlar bizden uzaktır ama ne kadar uzak,
    ne kadar uzak...
    yıldızların arasında toprağımız ufaktır ama ne kadar ufak,
    ne kadar ufak...
    ve Asya ki toprakta beşte birdir.
    ve Asya'da bir memlekettir Hindistan,
    Kalküta Hindistan'da bir şehirdir,
    Benerci Kalküta'da bir insan...
    ve ben haber veriyorum ki,size:
    Hindistan'ın Kalküta şehrinde bir insanın yolu üstünde durdular.
    yürüyen bir insanı zincire vurdular...
    ve ben tenezzül edip başımı ışıklı boşluklara kaldırmıyorum.
    yıldızlar uzakmış,toprak ufakmış umrumda değil aldırmıyorum...
    bilmiş olun ki,benim için
    daha hayret verici
    daha kudretli
    daha esrarlı ve kocamandır:
    yolu üstünde durulan
    zincire vurulan
    iNSAN...
    0 ...
  12. 70.
  13. geri gelen mektup

    Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
    Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
    Pervane olan, kendini gizler mi alevden?
    Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu.

    Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
    Ay secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
    Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
    Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

    Ey sen ki, kül ettin beni onmaz yakışınla,
    Ey sen ki, gönüller tutuşur her bakışınla!...
    Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
    Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince,

    Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
    Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
    Gözler ki, birer parçasıdır senden ilah'ın,
    Gözler ki, senin en katı zulmün ve silahın,

    Vur şanlı silahınla, gönül mülkü düzelsin;
    Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

    Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
    Bir yüz ki, yapılmış dişi kaplanla hüzünden...

    Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
    Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
    Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
    Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!

    Hasret çekerek uğruna ölmek kolaydı,
    Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

    Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
    Tek bendeki volkanları söndürse denizler.

    Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma "Kaabil",
    imkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
    Sırretmeye elden seni, bir perde olurdum.
    Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

    Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur,
    En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
    Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
    Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
    atsız
    0 ...
  14. 69.
  15. seni unutmam için daha kaç gece lazım karanlığa uyanan?
    ve kaç gece lazım uykuya hasret?
    kaç gün lazım kanayan ruhumu durduran?
    kaç satır lazım seni yazarak içimden atacak?
    kaç cümle lazım yüklemsiz, öznesiz?
    kaç gözyaşı lazım, kaç sitem?
    kaç beden lazım senin kokunda?
    kaç göz lazım kum gibi, ateş gibi?
    kaç asker lazım sana yenilmeyecek
    ve kaç ben lazım beni unutturabilecek?
    kaç söz lazım "unuttum" diyen?
    kaç rüya lazım bana seni gösteren?
    kaç şişe lazım içinde boğulabileceğim?
    kaç kat lazım atladığımda kesin öleceğim?
    kaç melek lazım ruhumu taşıyacak?
    kaç rüzgar lazım, kaç yağmur?
    kaç sen lazım içimdeki senden daha çok?
    ve kaç ben lazım sendeki beni alabilmem için?..
    3 ...
  16. 68.
  17. ya zamanından erken gelirim
    tıpkı dünyaya geldiğim gibi
    ya zamanından çok geç
    seni bu yaşta sevdiğim gibi
    mutluluğa hep geç kalırım
    hep erken gelirim mutsuzluğa
    ya her şey bitmiştir çoktan
    ya da hiçbir şey başlamamıştır
    öyle bir zamanda geldim ki
    ölüme erken sevgiye geç
    yine geciktim bağışla sevgili
    sevgiye 10 kala ölüme 5
    3 ...
  18. 67.
  19. geçti istemem gelmeni
    yokluğunda buldum seni
    bırak vehmimde gölgeni
    gelme artık neye yarar.

    Necip fazıl kısakürek
    0 ...
  20. 66.
  21. --spoiler--
    hep haberler başlayacak biliyorum,
    hangi şarkıyı seçsem şansıma.
    --spoiler--
    * *
    1 ...
  22. 65.
  23. gölköy adında bir yer varmış gelibolu'da
    televizyonda gösterdiler geçen gün.
    gelenek edinmiş köy halkı,
    "ben kendimi bildim bileli bu böyledir"
    diyor muhtar:
    29 ekim'de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
    derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
    kirvesi tutmuş kolundan
    yatırdılar bir kamp yatağına,
    ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
    elinde bıçağıyla,
    çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
    "yaşasın cumhuriyet" diye
    bunun üzerine de ekran karardı

    korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumuzun
    sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
    düştüğü bir tarihsel yanılgı
    çünkü sünnet değil, farzdır cumhuriyet

    (bkz: can yücel)
    3 ...
  24. 64.
  25. 63.
  26. geriye sayım başladı
    ayrılık anı çok yakın
    bırak tutuşsun bedenin
    tadına varalım her dakikanın
    tüm yasakları delelim
    yudum yudum içelim aşkı bu gece...
    0 ...
  27. 62.
  28. ''ve hangi buluttun ki sen
    bu kadar yağdın gözlerimden''

    bi arkadaş/ plan yaptılar
    0 ...
  29. 61.
  30. ...Sevgili...
    Bu senaryo, bu kuyu, bu Eylül bırakmaz beni.
    Geleceksen sen gelmelisin, hüzün kadar cesur aşklar takınarak.

    Madem aşk cemresidir gönlün,
    Gönlüme biraz bahar, biraz sen katarak...

    kahraman tazeoğlu/madem ki aşk cemresidir gönlün.

    ----------------------------------------------

    ...içime uzanan koridorların ortasından,
    hep gülerdin beni görünce.
    bense sana hep geç kalırdım,
    sona kalırdım,
    sonra kanardım...

    yağmurlarla inseydin içime,
    içim senden yanaydı.
    yüzümdeki işgaller senden karaydı.
    seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi,
    sana yazacaklarım sil sil bitmezdi.
    ve ben,
    sende hiçbir şeydim,
    sen bende her şeyken...

    canım;
    yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım,
    kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni,
    ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine.
    geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin,
    ve sevgisizlik alır bir gün seni benden,
    işte bu yüzden,
    sen hep sevil,
    hep sevil,
    sevil...

    kahraman tazeoğlu/her aşk katilidir bir öncekinin.
    1 ...
  31. 60.
  32. ...Gözlerin düşer aklıma, an gelir şavkın vurur yüzüme
    o zaman vakit ölüm olur dudağımda, kaçsam yakama yapışır gözlerin,
    yılları ve yolları ödünç aldım yastığımdaki çukura dolan korkulu geceden,
    düş düşkünü çocukluğu çalmış namlı sevdalılar
    üstüne üstlük sensizim, yani gölgesiz dolaşıyorum
    artık intiharlar da öldürmez beni, yüreğimde konaklayan hüzünler senden gelir...
    Al...
    dün gece seninle yoğurdum bu şiiri ekmek buğusu mübarekliğinde sıcacık
    nasıl olsa sana çıkmayan yol yok, kaybolabilirim kuytularda
    dalıp dalıp giderim başka diyarlara, bir gün dönmeyiveririm
    ama sen yine de biriktir gözyaşlarını
    belki bir gün tutuşturur seni bensizlik, belki bir gün sende beni ağlarsın...
    hoyratım benim, şafaklar düşmüş alnına kırlangıçlar uçmuş koynuna,
    bak hala aynı şarkıda irkiliyoruz...
    Bu aşkın adresi dursun sende, kelepçeli kuşlar yuva kurmadan gözlerimize
    belki geri döneriz ve geri veririz birbirimize
    yitirilmiş ne varsa...

    K.TAZEOĞLU/yitirilmiş ne varsa.
    1 ...
  33. 59.
  34. "bir gecelik uyku gibiydi zaman
    yıllarca sürse de ayrılığımız"
    akif inan
    2 ...
  35. 58.
  36. "bir daha hangi ana doğurur bizi"
    ahmet arif
    0 ...
  37. 57.
  38. Kim var o nizama ki,Hak yolunda kırbaçlık
    Fırın,fikir ekmeği verinceyedek;açlık...

    NFK
    1 ...
  39. 56.
  40. mende mecnundan füzun aşıklık istidadı var
    aşık-ı sadık menem, mecnunun ancak adı var

    fuzuli
    1 ...
  41. 55.
  42. "geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık
    anılarım buz tutmuştur aşklarım kar yangını
    ömrüm parmak uçlarımda eriyen bir kar tanesi"

    "karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
    bir uçurum kıyısında vursunlar beni,vursunlar
    bir kahkahayla çekip giderim karlı ovalardan"
    0 ...
  43. 54.
  44. 53.
  45. "ıstanbul'da, boğaziçi'nde,
    bir fakir orhan veli'yim;
    veli'nin oğluyum,
    tarifsiz kederler içinde..."
    1 ...
  46. 52.
  47. Bana delik deşik bir yürekle
    Pası küfü, çürümeyi söyle.
    Yangın yerlerinin katran gözyaşlarını,
    Bana göçüğün kırık kemiklerini,
    Sancısını suyun, rüzgârın yırtık yerini
    Ve bunlardan payına düşeni söyle.
    Ne kadarı kaldı babandan,
    Sen ne ekledin üstüne,
    Acının sana getirdiği ürem ne?
    Şair bana mutluluktan söz etme,
    Beyaz baston kullanan bir dille

    metin altıok
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük