(her ne kadar bir kaç tokat atsam da) kedimin üstüne titreyen şahsımın götüne damacana soktuktan sonra sikinden tutup, sado mazocu bir kadının eline verip kestanesini çizdiresim olan döl israfıdır. o videoyu da bilgisayarıma indirdim youtubeden silinir diye. delil niyetine artık, delil yetersizliğinden beraat etmesin diye. saygılar.
mobbing den dolayı ömür boyu vicdan azabı cekmesini, gittiği her yerde tanınmasını, baskı görmesini dilediğim kişi. zira ölürse falan bu dünyada cezasını fazlaca çekmeden gitmiş olur.
herkesin, kediye resmen işkence ederek öldürmesinden dolayı şu sıralar birincil hedefi olan kişi. ama sorulması gereken bir sürü soru ya da yapılması gereken bir sürü olay yok mu hiç? tamam, kesinlikle kınanmalı, cezalandırılmalı. normal bir insan davranışı değil asla. olamaz da.
fakat şu sıralar, yani olay olduğundan beri hangi sosyal medyaya, hangi siteye girsem bu olayı görüyorum. olayı görmek değil tabi garip olan ama herkeste, öldürülen kedinin bağırsaklarının dışarı çıkmış haldeki fotoğrafını yayma ve paylaşma merakı var. hayvanları deliler gibi seven ben ve benim gibi insanlar için özellikle -ki sevmese de içinde canilik barınmadığı sürece herkesi üzüyor bu olay- çok kötü oluyorlar. hadi bu kısmını geçelim. amerika'da yayınlanan televizyon film ya da dizilerdeki çoğu şiddet görüntülerinin başka ülkelere yollandığında kaldırıldığı saptanmıştı uzun zaman önce. bu amerika'ya gitmiş ve orayı iyice yaşamış pek çok insanın da söylediği bir tespit. peki neden yasaklanıyor orada? çünkü bu olay, eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmak demek. bilinç altına bu algıyı sokmak demek. ülkeye baktığında şiddeti hiç eksik olmayan bir sürü dizi ve film var. sürekli birilerini dövmeler, adam kaçırmalar, öldürmeler vs. bunları izleyip böyle büyüyen nesil var şu an hayatta. bu dizilerden, filmlerden ya da şovlardan herkes etkileniyor. sonra biri birini kaçırıp dövünce "hayvan" diyoruz. bunu aklına sokan ne peki, hiç düşünüyor muyuz? dolayısıyla aslında can aksoy'un kediyi öldürmesi, insanlarda "vay şerefsiz, orospu çocuğu, bunları ibret-i alem olsun diye geberteceksin döve döve" cümlelerini akıllara getirmekten ziyade, bu soruları akıllara getirmelidir. hayatının her alanında şiddet, küfür, hakaret, küçük görme, itme ve kakma ile yaşayan insanlardan, çok anormal ve insanlık dışı hareketler görüldüğünde biraz parmağımızı kendimize de çevirmemiz gerekir her daim. işkence edilerek öldürülen bir kedi. evet, insanlık dışı. ülkede kaç tane dövülen kadın var? ülkede kaç tane dövülen çocuk var? ülkede kaç tane dövülen hayvan var? ülkede kaç tane yok edilen doğa var? öldürülen kadın, çocuk, hayvan, ağaç? bunlar videolara çekilip konmadıkları için mi böylesine duyarsızlık? zaten bilinen bir şey halbuki. onlara karşı böylesine sessiz kalmak neden peki? "kadınlar dövülmesin" diye konuşan adamlar, bugün burada ve pek çok sosyal mecrada "yollu kadın, kısa etek giyen kadın, bugün bir kız düşürdüm off, sözlükte gece yarısı takılan kız aranan kızdır, kadının orası güzel olmalı, kalçası geniş, memesi büyük olmalı" diye dolaşıyor. ikinci sınıf insan rolüne büründürüyor kadını algı olarak. "bunu nereden kadına bağladın demeyin" hiç. şiddet olayı sadece hayvanlarda yaşanan bir sorun değil bu ülkede.
olaya geri dönmek gerekirse, bugün sokakta bir hayvan gördüğünde kovuyor, tekme atıyor ya da hayvana zarar verecek bir hareket yapıyor ya da yapanları görüp ses çıkarmıyorsun. sonra da "vay efendim insanlık dışı bu olay". evet, insanlık dışı. ama senin yüzünden de insanlık dışı. can aksoy'un kabahati yüzde 95 ise, geri kalan yüzde beş senin gibi insanlar ve bu olayların önüne geçmektense, hala oturup sidik yarışı yapan ve bu konularda adam akıllı kanun hazırlamayan, yürürlüğe koymayan ve uygulamayan devlettedir. (hemen akp'ye suç buldun demeyin, muhalefet de dahil. bütün devlet.)
olay bitecek -hatta şimdiden bile- sen gidip aptal muhabbetlerine geri döneceksin yine.
o kedinin, bağırsakları çıkmış bir şekilde bütün salonda can çekişerek dolaşmasının sebebi sensin arkadaşım, kafasına damacanayı atıp öldüren de sensin. üzgünüm.
ben cocuk aklimla hayvanlara olan sevgim ve merhametimden veteriner lisesine giderken, elalemin yaptigina bak..
sakinligimi korumaya calisiyorum kac gundur, kufur etmek istemiyorum desem de engel olamiyorum.. ulan senin vicdanini kim sikti pezevenk? ne istedin savunmasiz hayvandan? merhamet nedir bilmez misin lan...
veteriner lisesinde okurken sunu anladim.. hayvanlar bazi insanlardan daha ustun.. allah bize akil vermis tamam da su adamin yaptigina bak.. arkadas, senin tirnaginda mi kanamadi hic? nasil keyif aldin bu vahsetten..
gozumde karasinek kadar degerin yok.. o bile ekelojik denge icin bir suru oneme haizken, sen bu dunyaya bir sinek kadar bile degerli degilsin.. sen assagilik bir varliksin, tanimini bile yapamdigim..
su elime gecsen annemin ustune yemin ederim seni bogarim..
bir kafeden bulduğu kediyi önce damacana ile ezip sonra da karnını muhtemelen kesici aletlerle kesen cani kılıklı şahıs.
evet, belki -hatta belkisi fazla- ruhsal ve psikolojik sorunları olduğu için bunu yaptı ancak bu yine de yaptığı zalimliği götürmüyor.
üstelik bunu bilinçli yaptığı o kadar aşikar ki arkadaşının veya kendisinin video çekecek ve dahası da "haha, ölmemiş mi bu daha?" yorumunu yapacak kadar da soğukkanlı olduğunu görüyoruz. diliyoruz ki yakalandığında az miktarda parayla değil de "alt tarafı bir hayvan yea" düşüncesini dahi düşündürmeyecek derecede caydırıcı bir yaptırımla cezalandırılır.
28 senelik yaşamında (kendini ya da savunmasız birilerini korumak gibi haklı gerekçeler ile edilen sayılı kavgalar haricinde) hiçbir canlıya kasti zarar vermemiş biri olarak söylüyorum ki, bu herifi elime verirlerse bir gözünü alırım.
direk parmaklarımla.
içimdeki nefret sadece canını yakmakla sonlanmaz çünkü.
kalıcı bir şeyler olsun isterim.
sakat kalsın, aynaya her baktığında hatırlasın
buyrunuz canavar deyiniz bana. Ondan daha iyi olmadığımı söyleyiniz. ama bu nefreti ben yaratmadım. nefrete inanmam bile. kaçarım ondan.
affetmeye çalışırım hep.
bu nefreti bana o hediye etti.
kendi kedilerime bakınca içimi sızlatan bu duygu da onun armağanı.
geri vermek isterdim.
o yüzden beni de ruh hastası olarak ilan etmek isteyecek birileri olursa, söyleyeyim şimdiden;
yaptığı vahşeti kurban bayramıyla kıyaslayanların olduğu, yeniden insanlara nasıl bir ülkede yaşandığını sorgulatan kişi.
kurban bayramında kavurma yiyen bu adama bir şey demesinmiş. kurban bayramında kim kuzuların bağırsaklarını çıkarıp bir buçuk saat işkence yapıyor amına koduğum? kim kestiği hayvanla eğlenip videoya çekip gülüyor? sik kadar bile beynin yok mu senin de bu karşılaştırmayı yapıyorsun ya?
ayrıca para cezasıyla serbest kalmıştır. adaletini sikeyim ben böyle ülkenin. umarım hiç unutulmaz bu yaptığı da şuan okuldan atılır ve ileride hiçbir ortamda kendine yer edinemez.
masum bir kediyi işkence ederek öldürmüş varlık. insan değildir, satanizm özentisi bir varlıktır. yoldaki taş bile senden daha faydalı bu dünyaya.
edit: entryi düzenledim küfrü sildim çünkü sözlüğümüzün insanseverleri bu entry i hakaret içerdiği için şikayet etmiş. böyle bir konuyla alakalı bunu bile şikayet edenler var, vay halimize.
beklendiği gibi az bi para verip kurtulmuştur. adaletin bu olduğuna siz gerçekten inanıyor musunuz şimdi? bir canlıya saatlerce işkence eden, bundan zevk alan, videoya bile çekip rahat rahat elini kolunu sallayıp gezecek bi yaratığın cezası bu mudur?
günümüz türkiyesinin klise olaylarindan biri basina gelmistir. tamam anladik cocuk suclu, gerizekali, hatali. hatta en agir kufru de hak etti ancak bu binlerce kisinin sadist duygularini şuursuzca sagda solda ofkeyle bosaltmasi hakki verir mi vermez. e senin de eline firsat gecse cocugu dove dove oldureceksin degil mi arkadasim? e ne farkin kaldi? onun da kendince sebepleri vardi o iskenceyi hayata sokmak icin. akli basinda insan zaten yapmaz. cocuk hasta ve akli basinda degil. hanginiz ana avrat sovmek, icindekileri bosaltmak yerine elinden geleni yapip cocugun buyuk ceza almasi icin caba sarf etmeyi tercih etti?
tanim:hasta kisilik.
hasta olup olmadığı umurumda olmayan cani. bunu değerlendirmek zorunda olan ise yargı mercileri. bir kediye bir buçuk saat boyunca işkence yapan birini 300 liraya serbest bırakan hukuk sistemi.
babası da polismiş zaten, yolunu bulur bir şekilde.
söz konusu işkence. ha insana, he kediye. o kedinin yaşama hakkı insanın yaşama hakkından daha az değil.
lanet olsun hayvanları "mal", bu zavallı kediye yapılanı mala zarar" olarak değerlendiren kanunlara, bu caniyi serbest bırakan hukuk sistemine!
