senede bir, bilemedin iki defa camiye gidersin ki bunlar da muhtemelen bayram namazlarıdır, cami tıklım tıklım, merdiven boşlukları da dolu, zemin namaz kılmaya elverişli, hoca cemaatle göz göze gelir, son kontrolleri yapar ve ibadet başlar...
ibadetin ilerleyen dakikalarında namaz faslı biter ve hep bir ağızdan ilahi okunur...
bayram namazı biter, camii boşalmaya başlar, kalabalığa kalmamak için erken çıkayım dersin, gizlediğin ayakkabıları yanlış yere koyduğunu sanıp tüm ayakkabılığı tararsın...
cami iyiden boşalır, ihtiyar heyeti ve imam da görünür ama sen hala ayakkabı ararsın, yok, yok ulan...
sana ait olmayan aykkabıları sahiplenir olursun ama senin değildirler...
kala kala sarı plastik tuvalet terlikleri kalır, üzerinde papatya deseninde delikler olan.
ayakta beyaz çorap, altında plastik terlikle birlikte, kazandığın sevabı yolda harcaya harcaya eve dönersin.
dedem bir kaç sene önce bayram namazında camiden çıkarken ayakkabısını bulamamış ve en son ayakkabı giyilene kadar orada beklemiş. sona bir çift ayakkabı kalmış ve tabikide onları giyip eve geldi.
Herkesin gözü ayakkabılardaydı, çünkü gerçekten çok iyi ayakkabılardı. ne zaman aldın nerden aldın sorularına maruz kalmaya başladığı anda, bize olayı anlattı.
Bu sefer işe yaramıştı ayakkabılarının çalınması. eski işe yaramaz ayakkabıların yerine deri kim bilir kaç paradır diye düşündürten ayakkabılara sahip oldu.
ve dedem bu olaydan sonra artık camiye bayramlık ayakkabılarıyla değil, herhangi bir terlikle gidiyor. evet şimdiye kadar da o terlik hiç çalınmadı * :)
camiye cüzdanla gidip cüzdansız dönmenin bir alt versiyonudur. babamın başına gelmişti. günler sonra kimliği ve cüzdanındaki birkaç evrak posta kutusundan çıkmıştı.
bi kere ben de aldırmışmıştım ayakkabımı hem de kendi oturduğum yer de değil dershaneye gittiğim denizlide sonra hadi evim olsa orda terlikle gidiyim camiye ama yokki bende başkasının ayakkabısını çalmıştım hiç unutmam.
bugüne kadar hiç böyle bir olay başıma geldi. sadece cuma namazlarını kılıyorum. çok nadir yaşanır bu tarz olaylar. o disiplin nerede var? her hafta 500-1000 kişinin uğradığı ve kapıda ayakkabısını bıraktığı bir mekan düşünün, her seferinde 5-10 çift ayakkabı kaybolur.