eğer gerçek amaç ibadet etmek olsaydı, milenyum çağına yaraşır güzellikte, modern, estetik ve çağdaş camiler inşa etme çabasında olması gereken dincilerin, bırakın kenar mahalle camilerini, o hep övündükleri selimiye cami ve sultan ahmet camiinde de bile cemaatin oturabileceği sandalyeler alamayıp, onca insanın halı üzerine bağdaş kurup sıkıntı çekmesine neden olmaları ve içine düştükleri sefil duruma karşın ellerindeki paralarla sandalye almak yerine yeni camiler inşa etmeye çalışmaları durumudur.
ne garip insanlar ne garip başlıklar açıyor, anlamak ne kadar zor dediğim durumdur. camii inşa edenleri dinci olarak nitelendirerek ayrı bir tuhaflığı da içinde barındırır.
tam da bahçeli tarzının camiye bakış tarzı: şimdiii o dinci düşünüyor bizde niye yok...!!!!!! benim de bir sandalyem olsa.. falan da filan ..
tanım: cami ile sinema salonunun farkını bilen sefil dincidir.
ömründe camiye girip 2 rekaat namaz kılmamış insanların tespitidir. namaz sandalyeyle yapılan bir ibadet değildir. dışarıdan bakacağına içine girseydi cehaletini dierirdi düşünce sahibi. kiliselerde konser dinlemeye benzemez namaz kılmak. ayrıca yaşlılar için her camide tabure bulunmaktadır. kapıya yakın köşelerde oturup kalkamayanlar da bu taburelerde namaz kılarlar.
siz en iyisi önce bu şarkıyı dinleyin http://www.izlesene.com/video/sibirya-halk-turkusu-turkce/3331735ve şimdide mausunuzun okunu sağ üst köşedeki küçük çarpı üzerine getirip sol tuşa basınız. ardından bilgisayarınızıda kapatın ve siktiriniz gidiniz efendim.
camilerin kiliseyle aynı formatta olmadığından bihaber trol söylemidir, saygı duymak gerekir. klişe bir tabirle, bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır.