2010'un ilkbahar mevsiminde moda olan suçlama. bildiğim kadarıyla, sayılı bazı camiler depo olarak kullanılmıştır besinler bozulmasın diye, detay yok. ulemalar, çok bilmişler, ateistler, kemalistler, liberaller, sosyalistler, belgeciler, hepsinin toplaşıp açıklığa kavuşturması gereken bir mevzu.
en iğrenci, çanakkale'de bir camii'nin kerhane yapılmış olmasıdır ki, insanın tüylerini diken diken eder.
ayrıca, sultan ahmet camii'nin otlarla ve kadana atlarıyla doldurulması olayı yüzlerce örnekten biridir.
savaş şartlarında 1940 ların türkiye sinde 20 milyon insanı besleyecek gıdayı depolayacak silolar, ambarlar, depolar vardı da chp, inönü inadına camileri mi depo yaptı?
maksadı belli beyin yıkamaların mağduru, aymazı, akılsızı, şuursuzu, kuklası olmamak için tarihi adam gibi yorumlamak gerekir.
ikinci dünya savaşı on milyonlarca insanı canından etmiş, bir o kadarını evsiz barksız, aç, sefil bırakmış insanlığın en büyük trajedisi iken, bu trajedi dört bir yanımızda 6 yıl devam etmişken devlet yönetmeyi boru mu sanırsınız?
2000 lerin türkiyesinden atıp tutmak kolaydır da, daha dibindeki ırak savaşı, suriye krizi ile başa çıkamayan idarecilerinin hangi yüzle 1940 ların ülkeyi savaştan uzak tutmuş; açlıktan, sefaletten uzak tutmuş yöneticilerine mazinin açık saçık realitelerine rağmen ileri geri salladığını anlamak gerçekten mümkün değildir.
hayır, suriye ye dal deseler bir gün durmayacak basiretsizlikte adamların ismet inönü yü eleştirmek haddi midir?
ırak ta kürdistan ın kurulmasına saz çalarak eşlik edenlerin ismet inönü ye sallaması nasıl bir yavşaklıktır?
cahillerin, ''savaş şartlarında ahır yoktu, camileri ahır yapmışlar ne var bunda'' anlamına
gelen,cehaletlerini ve adamlıklarını sergiledikleri mevzu.
ulan adama sormazlar mı ''sen nasıl bir devletsin ki savaşa dahi girmeden sıkıntıya düşüp atına ahır
dahi yapamıyorsun da, camileri ahıra çeviriyorsun'' diye.
dönemin cumhuriyet gazetesinde türklerin değil rumların yaptığı açık bir şekilde belirtilen saldırıdır. günümüzde içeriğe dikkat etmeyen bir kesim olduğu için karşı tarafı kötüleme amaçlı kullanılan bir propaganda malzemesi halini gelmiştir.
dinci troll'lerin balıklama atladığı cumhuriyet gazetesinin 20 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki yunan işgalcileri kastedilerek atılan "Bu ne insafsızlık, Seferihisar'da tarihi cami ahır yapılmış" başlıklı haberin altı okunduğunda, yalan olduğu anlaşılan iddiadır.
tek parti döneminde cami bulamadığı için ibadetini yapamadığı söyleyen tek allahın kulu var mıdır ? camiler neden ahır yapılsın ? başka bina mı kalmamıştır da, halkın tepkisini çekecek bir işe kalkışılsın ? bunun ne mantığı vardır ? hiç bir aklı başında iktidar halkın ibadetini kısıtlamaz ve halkı karşısına alacak yanlış işler yapmaz.
"camileri ahır yapmak" argümanı, komünist rejimler için kullanılır. bu argüman, oradan aşırılarak chp'ye yamanan demokrat parti yalanıdır ve halen aynı yalanı söylemekten ve istismardan bıkmamışlardır. ne demişler, "benim oğlum bina okur, döner döner yine okur".
bir toplumu olmak istemediği bir şeye dönüştürmek istiyorsanız öncelikle en sağlam ve en alışık olduğu değerlerini değiştirmelisiniz.
ikinci dünya savaşında elin gavuru bile kiliseleri bu denli onur kırıcı kullanmamışken kendi gavurlarımızın tek partili dönemde camileri ve kiliseleri bu denli hor kullanmasına milletin " elitçi bir kısmı " nın olağan görme tavrı tartışma konusu bile yapılmaması ne kadar demokratik?
işte bu elitçi kısmın her kesimden dindarlara uyguladığı baskıcı rejim aslen faşizmdir.
camileri ahıra çevirmek aslında bu amaca hizmet etmektir.
(bkz: gökten indiği sanılan kitaplar)
ülkeyi babalarının çiftliği haline, ahaliyi de koyunlara çevirmeye çalışan din tacirlerinin
halkı kandırmak için uydurdukları, yalan olduğu kanıtlanmış iddiadır.
