her cuma, ramazan boyunca ve bayram namazlarından sonra cami önüne konulan kutular aracığıyla toplanan para. keşke ne kadar toplanıldığı, ve nereye harcandıkları fişlerle her hafta camiye asılsa da insanlar paranın nereye gittiğini görebilse.
her cuma, ramazan boyunca ve her bayram namazinda toplanmayan paralardır. başka yerlerinizden uydurmayın.
her caminin belli zamanlarda bazı ihtiyaçları olur zaten bunu o caminin cemaati bilir ve gonul rahatlığı ile yardımını yapar.
herkesi kendiniz gibi sanıp millete bok atmayınız.
insan içinde korkunç bir şüphe'ye yer bırakan paralardır.
Bir önceki kurban bayramı namaz'ı için, eyüp silahtarağa camisinde safta durmuş bekliyorum. Yanımda eyüp nüfus müdürlüğünde çalışan güzel bir abimiz var. isim vermeye gerek yok başı ağrımasın.
Biliyosunuz, somali'ye toplanan paralar falan vardı. işte bu somali'ye müftülük, camii yaptırma kararı almış. iyi güzel hadi tamam destekliyoruz.
Ramazan bayramında başladılar toplamaya. Ve o günden bugüne, halen devam eden bir para toplama sebebidir o camii. Her neyse konuyu dağıtmayayım.
O gün yine imamı dinlerken, kendisi - efendim biliyorsunuz her cuma yardım amaçlı toplanan bağışlarınız var, somali'ye inşallah camii yaptıracağız, namaz'dan sonraki bağışlarınızı Allah kabul etsin. Amin.
tam bu söylemden sonra, sağımda oturan memur abimiz, şöyle bi iç geçirdi sonra göz göze geldik, ve sonra dediki ; - ya ufuk, hani susayım diyorum da dilsiz şeytan olmaya da gerek yok. Ramazan bayramı dahil şu güne kadar ( kurban bayramı'nın ilk günü ) 32 trilyon para toplandı.
Halen o camii'yi yaptırmak için para topluyorlar. Memuruz eyüp'de yapılan camii'nin metrekaresini biliyorum 230 m2.
Yani nedir ? 32 trilyon ve kurban bayramı yine yardım.
işte ondan sonra bir hesap yapma gereği istedim hani bir camii'nin maaliyeti nedir diye ?
Kafamda bu hesaplar dönerken, bir sonraki cuma yine aynı camii için bağış istendi ve yine istendi, sonra yine istenindi falan derken, hesap kitap uçtu gitti.
Heee paşmakçı sanayi sitesi camiisinde cuma namazı kılıyorum. Geçen hafta yine istendi.
kayıt dışı ekonomidir. gerek insanlara gerek islama verilen ya da verileceği iddia edilen hizmetlerin büyük bölümü makbuzlanmaz. 2-3 ay önce tarafımca şöyle bir düşünce geliştirilmiştir: eğer bu paralarla gerçekten öyle veya böyle islama hizmet veriliyorsa (cami yapmak, herhangi bir camiyi onarmak, kuran kursu inşaatı veya islama herhangi bir şekilde hizmet), devletin benden bu işler için vergi almaması gerekir. zaten devlet bana cami yapmak için benden vergi alır. aksi halde devlet bana hizmet etmeyecekse, cami gibi ihtiyaçlarımın karşılanması için kendim para vereceksem vergi vermem gereksizdir. hemen her cuma namazı sonrasında az yada çok cami yardımlarına para atan bir insandım. artık atmıyorum. Allah mallarımı Allah yolunda yani islam için harcamamı istiyo fakat bu kayıtdışılık bana, yine Allahın bana verdiği gücü ve genliği kullanarak harcadığım emeklerim (emek gücünü Allah verir) gerçekten Allah yoluna gidiyomu diye sorgulama hakkı doğuruyo.
''ameller niyetlere göredir'' hadisine göre, nereye gittiği pek önemli değildir. diyelim ki x işi için hayır toplanıyor. kişi bu x işinin yapılması için gönlünden kopup hayır yapıyorsa, o x işi yapılsa da yapılmasa da yapılmış sevabını alır.
babamın çok dikkatini çeken durumdur.
adam hiç üşenmemiş evde olduğu bir cuma oturmuş, namazı seyretmiş.
onun ağzından yazıyorum:
- pezevenk namazdan sonra ağlak ağlak hadi yardım, hadi sevap diye diye milleti soydu. senelerdir şu camiye bir kilim alındığını görmedim. bu ibne var ya insanları allah din diye diye kandırıyor.. s*kecen bu ibneyi. nerede paralar diye sormak lazım. kimse sormuyor mu buna nerede diye?
sonra düşününce mantıklı geliyor. çoğu cami zaten bir çok masraftan muaf tutuluyor. e sürekli camiye yeni bir şeyler alınmıyor.
ele geçen paradan yapılacak harcamalara bakıyorum; belki cami birine yardım yaparsa o, kuran kursuna gelen çocuklara yemek verilirse o.
ee diğer paralar nerede?
diyanet denen kurum zaten bu ülkenin müslüman, hristiyan, yahudi, ateist, kıpti, mecusi vs. vatandaşlarının tümünün vergilerinden ciddi bir pay alıp sadece müslümanlara harcarken düpedüz dolandırıcılıktır.
hiç öyle kıvırmaya gerek yoktur;
ya bu ülkede diyanet denen saçma kurum kaldırılacak ya da bu soyguna son verilecektir.
mantıklı olan diyanetin kaldırılmasıdır. eğer ülke müslümanı illa namazını camide kılacaksa o zaman kendi camisini kendi yaptıracak imamının maaşını kendisi ödeyecektir.
hiç camiye gitmeyen, camiyi kullanmayan insanların sırtına binmemelidir.
Toplayanın kendi öz parası gibi, israf etmeden, gerekli yerlerde harcaması gereken paralardır. Çünkü millet gerçekten zor şartlarda kazanıyor o paraları. Adam cocuklarinin dişinden kesip hayır yapıyor. Artık onlarda vicdanı na uymalı.
Mutlaka hayırlı bir iş için kullanıldığını zannediyorum, camiilere lütfen bağış yapınız hristiyanlar kadar dinimize düşkün değiliz bugün türkiyede hala din dersinin gereksiz olduğu düşünülüyor hal böyleyken hristiyan ülkelerde 5-6 saat işleniyor dersleri.
" sahi o paralar ne oluyor diyenlere cevabı
istanbul, Yenidoğan Bilal-i Habeşi Camisi’nde görev yapan,
imam Ebubekir Karsan vermiş.
açık açık anlatmış
camilerde toplanan paraların nerelere harcandığı meçhul diyerek.
son günlerde internette konuşan imam biraz cesaretli davranmış ve diyanetteki kara kutuyu az aralamış. diyanet dışarıdan bir gözle incelense neler çıkar neler kim bilir?
dedem burdaki caminin eskilerindendi, caminin para işlerine bakan amcayla da kanka oldukları için cuma, bayram namazı, teravih para toplanacak hangi namaz varsa hepsinde sandık başında beklerdi.
ben de 10 kere falan durmuşumdur sonra para sayma işlerini de yapardık hep beraber.
para sayıldıktan sonra hemen cami için açılmış hesaba yatırırdı yıllarca yanlarında büyüdüm hiç yanlış bişey görmedim.
ülkece ağzımıza sıçan diğer başka unsurlardan bir tanesi. ondan sonra otur düşün akp denen terörist grupları, tarikatlar, cemaatler nasıl oluyorda bi memleketin başına geliyorlar, nasıl söz sahibi olabiliyorlar diye. işte böyle oluyorlar. sen parayı göster yarın en ileri ateist bile olurlar, yeter ki paranın ucunu göster.
