Laikçilerin hep yaşadığı zor durumdur. Neymiş içki harammış, zina harammış, namaz kılınmış, yalan söylemeymiş. Kardeşim bana hukuk normunu anlat laik ülke burası. Zaniysem zaniyim sana ne! Ayrıca pazarlamacıyım ben darbukatör müyüm ki yalan söylemeden satabileyim. Endişeliyiz yani, endişemiz büyüktür.
camilerde ne hikmetse hırsızlıktan, yolsuzluktan, birilerinin siyasi birliği, koltuğunu kurtarmak için savaş durumunda bile görülmeyecek şekilde camilerden sela okutarak allahın ve dinin siyaset aracı olarak kullanılmasından bahsetmezler.
islam sayesinde kız çocukları canlı canlı gömülmekten kurtarıldı derler ama ülkede kadın cinayetleri hakkında tek laf etmezler.
yılbaşı öncesi cuma hutbesinde yılbaşı kutlayanlara nefret söylemleri içeren hutbeyi okurlar olaydan sonra hemen çark yaparlar mesela ondan bahsetmezler.
çomarı kandırmak için uhud savaşı zamanı ölmesin diye yavru kedilerin başına nöbetçi kedi koyan muhammedden bahsederler ama hayvanları zehirleyen dini kullanıp oyları toplayan belediyelerin hayvanları zehirlemesinden bahsetmez.
hayatının tamamında camiye giden birisi olarak bende de endişe yaratan konuşmalardır. yaşım 35 ilk okula başladığımdan beri yani hemen hemen 6-7 yaşlarımdan beri gidiyorum ve bu son 5 senede verilen hutbeler kadar can sıkan konuşmalar olmamıştı bunca senedir. camilere siyaset neden sokuldu insanlar bunu soracağına buna kızacağına diğer insanların bu durumdan yani allahın evinde siyaset konuşulmasından iktidar lehine hutbeler verilmesinden rahatsız olanlara kızıyor..
soru çok basit ; ibadet ettiğimiz yaradan sizce bu duruma ne diyecek hesap günü geldiğinde. kendi evinde kendisine ibadet edilmesi gereken yerde neler konuşuluyor..