camii'ler de her cuma toplanan paraların nereye gittiğinin kimler tarafından harcandığının hesabı kesinlikle yok ve tutulmuyor, ülke genelinde 90 bin civarı camii var, yani toplanan paraları türkiye geneline vurduğumuzda korkunç bir rakam ediyor ve tamamen kayıt dışı bir para. camii'lerin bütün giderleri devlet ve belediyeler tarafından karşılanırken istenilen bu yardımların sonunun bir türlü gelmemesi ve 5 kuruşun bile hesabının verilmemesine tepki gösteren bu imam da görev yerinden sürgün edildi: https://www.youtube.com/watch?v=t9pbsj5MTP8
en azından toplanan paralar imamlara ve müezzine maaş olarak ödenebilir ve devlet imamlara ve din görevlilerine maaş ödemeyi kesebilir, zira ne peygamberimiz ne de 4 halife döneminde devletin imamları maaşa bağladığı bir dönem yaşanmamıştır ve bu islam'a uygunda değildir.
Mesela Almanya da ki model uygulanabilinir. Almanya'da devlet kiliselere 5 kuruş vermez. Kiliselerin üyeleri vardır gidip kiliseye kayıt olursunuz ve sizin faturanıza "kilise vergisi" olarak bir tutar yansır bu da üye olduğunuz kiliseye aktarılır ve kilise de görevli kişilerin maaşları ve kilisenin giderleri bu şekilde karşılanır. Bunu camiiler ve imamlar için uygulasak islam'a en uygun metod ve en hak yol bu değil midir?
Diyanet bünyesinde olan camiler ve diğer han hamam iş yerleri yurt vb taşınmaz gayrimenkullerden çok ciddi bir gelir sağlamaktadır.
Buralardan alınan bağış sadaka fitre yardım ile kira, işletme-ortaklıklardan gelen para gerçekten diyanetin devletten yardım almayacak meblağlar kadardır.
O zaman diyanet neden devletin vatandaşın sırtında bir yük, delik bir kovaya su koyar gibi dolmayan durumda, dipsiz kuyu gibi her şeyi içine yutan yapıda ve her iktidarın siyasetin rejimin propaganda aracı olup din inanç Allah rızası için değil de siyasetin propaganda halkı yönlendirme aracı olmasından, vatandaşın birlik değil bölünme aracı olmasından vb durumlardan bundan nasıl kurtulur?
iki şey yapılmalıdır.
1- diyanet tamamen özerk bir yapıya kavuşturulması lazım.
Hangi siyasi parti, iktidar, mezhep, tarikat, cemaat olursa olsun, din üzerinde bu yapının tasarrufu olmamalıdır.
2- Kur'an islâm Allah'ın emri olan "sizden bir ücret istemeyenlere uyun, lanet olsun o kılınan namazlara din gününe (din adına yaptıklarınıza) onlar tartıyı düzgün tartar (ticaret ve adalet de) Allah kelamını eğip büküp din eksik gelmiş gibi kendi hükümlerini Allah'ın emri gibi koyup harama helal, helal olana da haram demezler" vb kriterlere uygun ehliyet liyakat sahibi insanların kurumda görev almasını sağlamak.
Dini ticaret siyaset meslek iş para makam mevki geçim aracı olmaktan çıkaracak idare yapıya kavuşturulması, bu yapıya uygun insanları göreve getirmek.