ramazanda teravihe giden pijamayla gezen adam kadir gecesinde de gider. cami her zamankinden kalabalıktır. kendine zar zor yer bulan pijamayla gezen adam ezanın bitişiyle namaza başlar. secdeden kalkarken önündekinin secdeye gitmesiyle boğulma tehlikesi atlatılır. öndekinin poposu pijamayla gezen adamın boynunu kavramıştır. pijamayla gezen adam hemen düzelip namazına biraz boyun ağrısıyla devam eder.*
ilköğretim çağında sınıftan cemaat olarak toplanıp da gidilen cuma namazında yanda saf tutan orta yaşlı abinin ayaklarını işaret edip de "altın oran" üzerinden espri yapan piçin, cami çıkışı ekip tarafından linç edilmesine, bahsi geçen abinin engel olması.
mahallenin tüm veletleri toplanıp camiye gitmişiz. hepimiz şakirtiz o zamanlar haliyle. camide 6-7 yaşlarında bir çocuk babasıyla gelmiş. haliyle namaz kılmayı biliyor garibim. babası dedi dışarıda dur. deli gibi yağmur yağıyor. baktı olmayacak camide cemaat az zaten, dedi şu kenarı kısımda dur. çocuk geçti oraya oturdu ve sanırım uykusu vardı. oturduğu yerde anında sızdı.
bir amca geldi, iteleye kakalaya çocuğu kenarı itti. sinirden fıttırdım ama ağzını açamıyorsun. sünnetler kılındı farza geçildi.
biz saflara geçerken çocuk yine aynı yere geçti uyumaya başladı. hoca tam 2. rekattayken çocuk son gaz bir saldı uyku haliyle. camide yankılanma oldu.
-zzzzaaaaaooorrrttttt.
-zooorrrttt.
-zooo.
-rttt.
çocuk aralıksız üç dört kere patlattı ve hala uyku halindeydi. imamın sesini yükselterek allahu ekber demesi de olaya mum dikti. biz zaten piçlikleri başında gençler olarak bir kahkaha patlattık.
akabinde
-hoca selam ver kabul olmaz bu namaz.
+allahu ekber.
-hoca selam ver. yarım saattir kıkırdıyorsun. namaz mı kaldı?
+kul huvellahu.
-lan hoca allahu ekber dedin dua okuyorsun işte namaz falan kalmadı selam ver.
+essalamu aleykum ve rahmetullah.
+oğlum namaz yarıda bırakılır mı?
-kıldığın namazdan hayır mı gelir daha hoca. kıkırdıyorsun kaç dakikadır?
*ha şu itin eniği ossurmayaydı namazımızı kılacaktık.
-dayı düzgün konuş lan. ufacık çocuk amk.
/ayıp oluyor amca. çocuk dışarıda üşümesin diye içeri ben çağırdım. babasıyım. görsün öğrensin diye çağırdım.
*ha iyi dion da götüne sahip çıkmayı öğreteydin ya buna. zatır zutur ossuruyor.
-götüne koyim dayı. ufacık çocuk lan. ipne herif sen götüne sahip çıkabiliyor muydun o yaşta?
+etmediğiniz küfür kalmadı ha allahın evinde.
-sus sende ipne. allahın evi diyorsun kıkırdamana rağmen namaz kıldırıyorsun. çıkın lan kılmıyorum namaz falan.
+ha gidin kafirler.
*gençler hep böyle. saygı denen bir şey kalmadı.
-amına koyim dayı (yüksek sesle)
çocuğu aldık dışarı bir çay falan içirdik olaydan haberi yok garibimin. ne üzülmüştüm amk çocuğa.
edit:
en son cuma namazına gittiğimde başta verilen vaaz sırasında arkadaşlarla geyik yapıyordum. hocanın sözlerini eleştiriyordum. hatta bir ara üst kattan hocaya laf attım. herkes süphanallah çekerken, arkadaşlar lan gerizekalı, tanınmasak şu semtte senin yüzünden linç edecekler muhabbeti çeviriyordu.
derken yanımdaki emminin teki konuşmalarıma dayanamayıp, "imamın işine karışma. kafir misin camide ne işin var?" dedi. "zorla getirdiler amk yoksa meraklı değilim" dedikten sonra "siz yanacaksınız cehennemde, cayır cayır" dedi.
velhasıl namaza başlamadan önce telefonları kapattık. dayı hemen yanımda saf tutmuş. ben o diyalogtan sonra sinirler tavan yaptığı için secde sırasında dayıya tekme mi atsam, çelme mi taksam diye düşünüyorum. derken ilahi mesaj geldi. adamın telefonu çaldı. son ses inna çalıyor. imam çıldırdı adamın ses 3-4 katına çıktı. dua okuyuşu kuvvetlendi ve dayı beni yaran o hareketi yapmış bulundu.
-alo.
+....
-camideyim ya namaz kılıyorum sen napıyorsun?
+....
-ha tamam camiden çıkınca hallederiz onu. sen şey işini neettin?
+....
-doğru diyorsun lan namazdayım şu anda hoca farzı kıldırıyor. yarım saat sonra arasana.
telefonu kapattı. hiç bir şey yok gibi namaza döndü. içimden dayı senin amına koyim derken, allahım görüyorsun kullarını demekten alı koyamadım kendimi.
teravih namazinda vitir sirasinda cemaatin %10'un sasirip, tekbir yerine rükuya egilmesi, daha sonraki namazlarda heyecanla ve full konsantre hata yapmamak icin vitiri beklemek.
secdeden kalkarken köşeye koyulmuş fare yapışkanına yapışmak, herkes rukuya eğilirken senin yapıştığını fark etmen ve kopmakla çaresizlik arasında bir yerde mahvolman.
öndeki saflardan birindeki bir şahsın büyük bir gürültüyle osurması ve namaza devam etmesi.(gerçek)
Not: bu hunharca osuran arkadaşı bulamadık ne yazık ki ayrıca aferdisiniz ama bu itoğlu itoğlu itin namazı ve abdesti bozulmuyo mu amk bi bizimki mi bozuluo ya!
vaaz esnasında bazı insanların halının en derinine inmiş pislikleri toplamaya çalışması. mesela maymunların sıkıldıklarında pampalarının bitini piresini temizlerler. işte şekil itibariyle bu iki temizleme operasyonu birbirlerini ciddi anlamda andırmaktadır. ha "evrim mi? evrim ne arar la camide?" diyenler olabilir. olması bu arketiplerin olmadığı anlamına gelmiyor.
bir cumaya gitmiştim. ayakkabım çalındı.
ertesi hafta tekrardan cumaya gittiğimde bahçedeki hasırlarda namaz kılmaya karar verdim. ayakkabıyı sıkı sıkıya yanıma aldım. ezan okundu. sünneti kılıyorum. tam önümde iki kedi çiftleşmeye başladı. etraftakiler pişt mişt diyor ama istanbul kedisi işte. sikinde değil devam ediyorlar. birisi yerdeki ayakkabıları atmaya başladı.rükuya eğilirken bir baktım havada uçan benim ayakkabılar. vay arkadaş..
kucukken bir hevesle anne babamizin yolladigi mahalle camilerinde neler olmamisti ki! hocaya pusular kurmak, hoca kuran ogretmeye calisirken cin konusunu acmak, hocayi deli etmek.. ama en komigi de belki* namaz kiliyormus gibi yapip hic bir sey yokken gulmek.
o zaman komikti ama.
bir bahar günüydü. öğlen ezanı okunmuş, tüm emekliler camilere doluşmuştu. ön safta sandalye ile namaz kılan amca sandalyesini düzgün yerleştirememiş olacak ki bir anda kendini yerde buldu. sandalyesi ise arkasında namaz kılan adamın önünde kaldı. amca hiç istifini bozmadan arkasına döndü, namazda değilmiş gibi yerdeki sandalyesini tekrar kıçının altına aldı. ve namaza kaldığı yerden devam etti.
o namazımı nasıl gülmeden tamamladım hayret doğrusu. şimdi bile aklıma geldikçe kahkahalar atıyorum.
Köy camiinin minaresine çıkmayı kafasına koymuş 4 kuzen, cemaatin olmadığı bir vakit camiiye girmeyi başarmış ve minareye çıkan merdivenleri bulmuştur. içleriden en sivri olanı ışık düğmesine basıcam derken yanlışlıkla hopörlorü açan düğmeye basmıştır. Bir yankılanma ve çınlama farketselerde aldırmadan minareye tırmanmaya başlamışlardır. Şakalar ve bağıra bağıra gülüşmeler neticesinde minarenin tepesine gelmiş ve tam yemyeşil köy manzarasını izleyecekken camiinin altında toplanmış hoca ve köy ahalisini farketmişlerdir. Hoca sinirli şekilde aşağı inin işareti yapmaktadır. Aynı anda hopörlörün açık olduğunu ve yaptıkları tüm embesilce konuşmaların tüm ahali tarafından duyulduğunu farkederler.
11 yaşında asma katta namaz kılan arkadaşın tespih çekeyim diye boğuşurken tespihi koparması, tespih tanelerinin aşağıda namaz kılan amcaların kafalarına dökülmesi, bunlar çıkışta bizi döver diyerek bağıra çağıra caminin terk edilmesi.
cuma namazına gidilmiştir, hutbe öncesi, bi sessizlik oluyor ya hoca hutbeye çıkıyor merdivenden, telefon u sessiz e almayı unutmuşum, normalde hiç unutmam ama unutmuşum işte, neyse tam o sessizlik te, telefon çalar, telefon un melodisi de, as i lay dying - within destruction , if music is
a mirror revealing
the depths of my heart
then I will write
the darkest song
for without
forgiveness
my soul is lost, mp3 ün edit lenmiş hali yani kesilmiş halidir. kısaltılmış hali yani orjinal kaydın 10 saniye sonra ki intro girişidir, dolayısyla ''if music is
a mirror revealing
the depths of my heart'' diye brutal bir vokal ile telefonun çalması sonucu oluşan komikliktir. rezillik midir değildir. işin tuhafı hutbe sessizliğinde bağdaş kurmuş oturulmaktadır, yayılmışım da, saçlar da uzun zaten, ama bağlı tabi, takke bile var lan kafam da. hamd olsun. neyse, brutal üstüne brutal derken vokal itibariyle, 31. saniye ye kadar işte, 21 saniye kadar telefon çaldığı için as i lay dying sesleri cami de yankılanmıştır.