namazı kılmak için camiye gidersiniz sünneti bitirdiniz ve cemaatle birlikte farozı kıldınız . farzdan sonra cemaat ani bi manevrayla dağılır ( ikindi namazı baz alınarak ) derken hacı amcalar kendine has edasıyla tesbihini cebinden çıkarırlar. ne hikmetdir ki biz gençler de hep tesbihe uzak olan yere otururuz işte bunu fırsat bilen hacı amcalar yine ani bi manevrayla tesbihi aciz noktaya doğru gönderir . tesbihi alan biz gençler de içimizden tebessüm ve huşu ile cevap veririz bu hacı amcalara.
tesbihat da bittikten sonra siz de aynı hızla tesbihi yerine sallarsınız ve olay böylece biter.
tespih etme aracına tespih demek yıllardan beri süregelen mantık hatasıdır. aynen bitki çayı demek gibi. sanki çaylar kendi aralarında üçe ayrılıyor; bitki çayı , hayvan çayı , insan çayı gibi. tespih demek anmak demektir, zikir demektir. bu budist kökenli zikir sayacına tesbihlik demek daha uygundur. ben" tespih aldım" denince" ben anmak aldım, ben zikir aldım" demek olur ki bu da anlamsız bir cümledir. tespihlik denen bu alet edevat (anmaklık, zikirlik) çeşitli dinlerde kullanılmıştır.. namazdan sonra yapılan tesbihat denilen olay da dinimize sonra eklenmiş bir bid'attır. yok böyle birşey dinimizde.
içine cow boy kaçmış amcalardır onlar, halat gibi salladıkları o büyük tespihleri huysuz ve asabi müminlerin boğazlarından geçiriverirler, sonra da yavaş yavaş sübhanallah çekerek tava getirirler, kendinden geçen huysuz mümin bir anda uysal bir kediye dönüşür. bir cima nem-azını daha eda ederken gün batımına doğru yürümekten çok hoşlanır bu amcalar.