dün gece miraç kandili sebebiyle gittiğim camide gördüğüm adamdır. camiye henüz girmiş, feyzli imamımıza, kel berber hüseyin abi'ye ve cemaate selam vermiş oturuyordum ki; bir de ne duyayım?
tanımadığım bir adam köşede yalnız otururken bir anda cep telefonu çalıyor. aradan bir kaç saniye geçtikten sonra anlıyorum ki; kenan doğulu'nun söylediği onuncu yıl marşı bu.
derhal adamı kendine gelmesi gerektiği konusunda uyarıyorum. laik bir müslüman olarak camide böyle şeyler yapamayacağını söylüyorum.
şaşkın! laik bir devlet burası, kendine gel!
yine elim ayağım boşalıyor. oyhşş...
yeniden abdest alıp camiye giriyorum. huşu içinde namazımı kıldıktan sonra camiden çıkarken cemaatin dağıttığı turkish dılaytı yiyorum, elime tütün kolonyasını sürüp ferahlıyorum.
ardından hep beraber onuncu yıl marşı, izmir marşı söyleyerek evlere dağılıyoruz.
kel berber hüseyin abi, tam evime gidecekken; ''aferin teega, hep böyle ol. senin gibi gençler olmasa kim kurtaracak bu ülkeyi? senin gibi insanlar sayesinde laik bir devlette yaşıyoruz.'' dedi.
bu sözün üzerine duygulandım ve allahısmarladık diyerek derhal oradan uzaklaştım.
insanın yaptıklarının takdir edilmesi güzel bi şey tabii.
her namaz kılan insan örümcek beyinli değildir denen durum. Herkesi örümcek beyinler ile kıyaslamayınız ve herkesin ibadeti kendinedir. Büyük bir kemalist olabilir o kişi ama yahudi hristiyan budist veya müslüman olabilir. hangi ibadethanede olursa olsun genelleme yapıyorum, kimse dini ve ibadeti için alay, nefret ya da fişlenme konusu olamaz.
