Kesin imam caner taslaman yaşar nuri öztürk gibi dürüst imamdır.bu tarikatcilerin işine gelmediği için adamı yemişlerdir.tekbir getirdiğine göre ben bu sonuca vardım.
Bir çok ihtimal var, 1,mossadın işi olabilir son olaya misilleme olarak. 2, biraz selefi izler taşıyor. 3,geçen ay orda namaz kıldım tarikatçıların imamın arkasında namaz kılıyorlar yani tarikat işi değil.
islamcıların içinde bir kesim var, ben bunlardan birini tanımıştım, şuan türkiye'yi Darülharb görüyorlar ve cumhuriyet imamının arkadasında saf tutmayız diyorlar, ayrıca bu kişiler çocuklarını devlet okullarına falanda göndermezler, büyük ihtimal onlardan birisi bu arkadaş selefigillerden.
Dinciler pislik ve rezil, soysuz insanlardır. Dünyalık menfaat için dini kullanırlar ve karaktersiz adilerdir. Dindarlar ise; baş tacı ve temiz insanlardır. Onlara kimse laf edemez! Dinciler gibi "Allah'ın bütün vasıflarını üstünde taşıyan bi' liderimiz var" şirk sözüne kayıtsız kalmaz, çiktiri çekerler. Var olsunlar!
-doksanların ortalarında- evvela -ismailağa dergâhı şeyhi- Mahmut Ustaosmanoğlu hocanın damadı -merhum- Hızır Ali Muratoğlu hocayı -aynı usül ile- mescid de katlettiler, bir-kaç sene sonra, -dergâhın- "milli - tevhidi - rabbâni" kanadını temsil eden -dirayetli üstadı- Bayram Ali Öztürk hocayı da -mescidde bir vaazı esnasında- şehid ettiler. -yine böyle- "meczup işi?" deyip, üzeri kapatı-verildi.
-bir hadise de Mekke'den yazalım- oturduğum evin yakınında (sevr dağı eteklerinde), "Şehid mihrab(şehidin makamı)" adlı bir mescid vardı. sonradan öğrendik ki o mescidin imamı da -krallık ve amerika aleyhtarı telkinde bulunduğu için -makamın da- şehid edilmiş. ve hadiseden -bir müddet sonra- Taif'deki amerikan hava üssünden bir "amerikalı pilot-albay" getirerek -aynı mescidde- "müslümanlığa giriş merasimi?" yapmışlar!.
"istiklâl harbîmiz bitmedi?" derken, bu ve benzeri hadisatı da kasd etmiş idik?
-o zamanlar ismailağa dergâhı suikastleri- azmettiricisinin -şeyh mahmut hocadan sonra- posta oturma tertibi kuran "cübbeli ahmet mel'unu?" olduğu kuvvetle muhtemel idi ve kavga, hoca irtihal ettikten sonra -ta Mekke de- otel lobilerine kadar taşındı? ben Mekke de iken devam ettiğim, -hindistan asıllı- Muhammed Tahir Nur Veli hocanın derslerine dergâhın bütün hocaları iştirak etmesine rağmen ha bu "cübbeli iblisini" bir kez dahi görmedik?
"- arapları sevmeyen kâfirdir?" diyor ya artık neyi kastettiğini siz anlayın? https://galeri.uludagsozluk.com/r/2345587/+
-mevzuya devam eder isek- bu haşlak, "tarikat'ü âliye de rabıtat'ü celiye" adlı (şeyhi rabıta ile şefaate vesile kılmanın hükmü mevzuunda?) derlediği kitabın (iki buçuk sahifelik) takdim yazısın da -şeyh mahmut 'u- öyle methediyor ki bir "(haşa) ilahtır, peygamberdir" demediği kalıyor ve "- işte ben, böyle büyük-faziletli bir şeyh'in en müstesna hocasıyım, (şeyhten sonra) posta oturmak benim hakkım" demeye getiriyor, zındık? dememiz o ki, ha bu kabileci sapıkların (bop-saray FiRAVUNU misali) bir post, bir koltuk kapmak; (ķüfr-egemenlerine köpeklik ederek?) o mevkiyi muhafaza etmek için "yapamayacakları zulüm ve şenaât" yoktur? Aziz Türk milletimin "engin ferasetine!" arz olunur..