Çoğu kadın tasvirleri hz Meryem ile özleştiriliyor ve kullanılan tasvirlerde kişiler için bir kutsallık payesi veriliyor.
Kilise ve din için yaptıkları katkı için azize ünvanları, geçmişte yaptıkları hatalar günahlar olsa bile (bekaret onlar için e önemli olup bakire olmasalar bile) Hz Meryem kutsallığı seviyesinde aynı mekanda resmediliyor.
Bazı yahudi Katolik yobazları da Hz Meryem için fahişe (hâşâ) der. Hz isa babasız doğdu ya... Neyse, konuyu dağıtmayalım.
Bizans imparatorluğu için (Bizans Kutsal bir imparatorluk) yaptıkları (hanedanın erkek üyesi olmadığı için imparatorluğun sorumluluğunu kadın olarak omuzlaması) kilise için kutsal bir hizmet olarak görülmüş olabilir.
Erkek düşkünü olması vs konular ile kilisede resmedilmiş olması, kutsallık alanına girmesi bizi ilgilendirmez.
Kalkıp da ona fahişe demek ise en basit tabir ile cehalet olmalıdır.
Bir inanç ve kültür toplum kutsalları, tarihi kişilikleri için böyle sövmek, küfür etmek, hakaret etmek için insanın cahil olması gerekir.
Milyonlarca Hıristiyan (Ortodoks) insanın inanç ve gönül bağı, kültür bağı olduğu bir ibadethane duvarında resmedilen bir kişi için fahişe denmez.
imparatoriçe Zoé’nin başının üzerinde “Çok Dindar Agusta Zoé” yazılıdır. Bu 11. yüzyıla tarihlenmiş olan mozaik panoda imparator ailesinin, Ayasofya onarımları için Ayasofya’ya yıllık bir imparatorluk ödeneği sağlamasıyla doğrudan ilişkilidir ve o sembolize edilmektedir.
Başka bir konu da nemfomani, Sadece kadınlarda görülen ve sosyal yaşamın darmadağın olmasına neden olan bu hastalık, doyumsuz bir cinsel açlık ve güçlü cinsel istek olarak ortaya çıkıyor.
imparatoriçe belki de böyle bir hastalığı vardır, kim nereden bilebilir?
Biyolojik ve ruhsal bir rahatsızlığı ile ya da saray dedikoduları da olabilir.
Fatih Sultan Mehmet Han sadece Osmanlı değil, Bizans imparatoruydu.
Ortodoksların hamisi koruyucusu olurdu.
Dini önderleri patrik Fatih tarafından atanırdı.
Ayasofya Fatih'in malı olurdu.
Ve Fatih'in emaneti olan Ayasofya içinde bir fahişenin resmi var demek aynı zamanda 600 yıllık Osmanlı yadigarına hakaret olur.
Öyle ya, bu fahişe(!) Kadına yüzlerce yıl ayasofya cami içinde olmasına Fatih ve Osmanlı padişahları izin vermiştir.
Aynı zamanda din adamları da, cumhuriyet ile devleti diyaneti yönetenler de...
Daha fazla yazmak istemiyorum, bu lafı kim dediyse özür dilemesi gerek.
Tüm Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinden, o camide ibadet eden oraya değer veren Hıristiyan ve müslümanlardan.