insanları ne yazık ki ibadetten soğutan bir durumdur. herkesin camiye giderken en temiz hali ile gitmesi şarttır. ancak bunu anlamayan denyolar hep vardır. arkadaşım kirli iken yaptığın ibadet kabul olmaz. sen bir iş görüşmesine giderken nasıl gidiyorsun? en temiz kıyafetini giyiyorsun. sonra allah ın karşısında, zamanım yoktu temizlenecek diyorsun. hadi ordan derler.
bugün az daha namazı terk etmeme sebebiyet verecek derecede rahatsız eden kokudur. allah'ım o nasıl bir ayak ki insanın burun deliklerini yakar, burnunu acıtır ve insanın başını döndürür.
ulan itin evladı, oraya temiz gelmen için abdest diye bir kural koymuşlar değil mi? allah senin belanı vermesin, nasıl bir pisliksen artık, abdesti alıyorsun üstüne evet o ıslak ayağının üstüne de 3 gündür giydiğin çorabı geri giyip camiye giriyorsun. ulan allah sana beyin vermiş, azcık düşün ya. birazcık düşün ulan. acaba şimdi temiz oldum mu diye bi kendine sor. lan dua mı okusam sana mı sövsem resmen git-gel yaşadım namazın ortasında. bir tane de değil bu gavatlar, sürüyle anasını satayım. siktirin gidin önce ayak yıkamayı falan öğrenin sonra yapın ne yapacaksanız.
oruclunun agiz kokusu ile camilerin ayak kokusu muhtesem bir ikili olustururlar. butun cemaat-i muslim in don degistirme , ve corap degistirme sıklıgını gozden gecirmesi gerekir diye dusunuyorum.
agiz kokusuna bir cozum bulamadim...
sacma sapan bir genellemedir. butun camiler icin dogru degildir. sultanahmet, beyazit, suleymaniye ve diger salatin camilerinde ayak kokusu olmaz.
caminin kokmasi cemaatin sucudur bu kesin. temizlik imanin yarisidir sozune ters bir anlayis camilerin kokmasi da camiye gitmeyen bir adami pek de enterese etmemesi gerekir bu durumun. maksat uzum yemek degil ki...
biraksinlar bunun muhasebesini cami cemaati yapsin.
