hemen hemen her mahallede bulunurlar.
gençliğinde her boku yemiş emekli amcaların kitleleri peşinden sürüklemek ve can sıkıntısını gidermek için oluşturdukları sosyal aktivitelerdir.
herhangi bir mahallede bir cami inşaatı varsa bu abilerimiz önce bu cami inşaatı etrafında bir çay ocağı faaliyete geçirirler, sabah namazlarını evde eda ettikten sonra yengelerin evden kovalaması neticesinde öğlen saatlerinde kendilerini cami etrafındaki bu çay ocağına atarlar, sonra orada yapılan dernek toplantısı neticesinde zengin mahalle esnafından yahut herhangi bir kamu dairesinden o gün ne miktarda ve ne şekilde yardım isteneceği belirlenerek iş bölümü yapılır ve işe çıkılır.
bu derneklerin en önemli faaliyetlerinden birisi de cemaat sayısının arttığı cuma günleri, cuma namazı çıkışında cami çıkışında "ülker çikolatalı gofret" kartonu eşliğinde müminlerden para toplamaktır. "boş geçmeyin müminler" özlü sözü bu değerli şahsiyetler tarafından edebiyatımıza katılmıştır.
velhasılı kelam, bu dernekler için camiler adeta birer ticari müessesedir, çok para var bu işte, yaptım oradan biliyorum. hamuduyla götürmek işten bile değil...
bazı çevrelerin müslümanlara olan kinlerini kusmak için temcit pilavı gibi sürekli ısıtıp ısıtıp gündeme getrdikleri sivil toplum oluşumlarıdır. tümüyle yasaldırlar. kedi köpek derneklerine söz söylemeyenlerin bu derneklerin sayısını diline dolaması halkımızın derneklere teveccühünü etkilememektedir. ülkemizde misyonerler cirit atarken müslüman türk milletinin bekasını sağlamaya yönelik bir sivil oluşumdur. bu entry de tıpkı dernekler gibi birilerini fena halde rahatsız edecektir.