ulu önder atatürk ün gelecek hayali olarak biçtiği gelişkin , kendi kararını kendi alan , söz sahibi , laik , aydın ve kültürlü bir halka sahip , huzurlu , iç ve dış barışı sağlamış bir ülke olurduk ile başlayan olacaklar. ama her şeyden çok şundan eminim ki , ülkenin üstüne çöken çorap ve aç mide kokusu olmazdı , insanlar bir takım seslerle psikolojik olarak yıpratılmaz , dolandırıcılık ve hırsızlık bu kadar yaygınlaşmaz , insanlar dogmalarla değil hür ve açık metotlarla yaşamlarını sürdürürdü. benim talihsiz ülkem gel gör ki bunlardan çok uzakta. kürdü , arabı , müslümanı ile doldu. lanet olsun.
Cami sayısının azaltılması ile değil okulların artırılması ile öğrenebileceğimiz şeylerdir. "Hümanist" aydınlarımız anlamak istemese de bu böyledir. Falanca yerde 3 tane 5 tane cami var ama okul yok diyenler o bahsettikleri yerlere bakarlarsa eğer, oraların büyük çoğunluğunun doğu ve güneydoğu bölgeleri olduğunu görürler. Ne karadeniz ne marmara ne ege ne de akdeniz bölgelerinde okul olmayan yer yok, o yüzden okul sayısı ile cami sayısı karşılaştırması yapmak yerine ülkenin her yerinde daha fazla okul olsa, daha fazla insan ilim öğrense diye düşünmek daha doğru olur diye düşünüyorum. Bazıları tam tersini düşünecektir, yobazlar diye dindarları suçlayacaklar, lakin asıl suç yaptıkları herşey için dini kılıf bulan mankafalardadır, adamlar kızların okumalarını istemezler çünkü aklı başında kızları istedikleri gibi alıp satamazlar, aklı başında gençleri dağa çıkaramazlar, aklı başında gençler sırf sevdiğiyle evlenmek istiyor diye bacısını öldürmez. ilmin nerede neden eksik olduğunu zaten herkes bilinirken niye hala okul vs cami çarpışması yapılmaya çalışılıyor anlayabilmiş değilim.
Uzaya kendi uydumuzu kendimiz gönderiyor olurduk. Sağlık sektöründe dışa bağımlı olmazdık. Milli teknoloji şirketlerimiz olurdu akıllı telefona 3000tl veren asgari ücretli mühendis olmazdı. Yerli arabamıza binerdik benzinin litresi 1tl olurdu. Göt kadar evlere tüm maaşı dökmek zorunda kalmazdık. Çok daha bilinçli bireyler yetişirdi. Sorgulayan bireyler yetişirdi.
çoğu cami vakıflar yardımlar sayesinde kuruluyor. ama ben hiçbir mahallede bölge halkının toplanıp hadi şuraya bir kütüphane açalım dediğini görmedim.
yani senin camin kadar kütüphanen olsa bile camiler dolu(gerçi sadece cumaları), kütüphaneler boş kalır öyle refah seviyemiz falan artmazdı. hatta farazi konuşmaya gerek yok şuan durum böyle. mevcut kütüphanelerden insanların haberi bile yok.
(bilimhane ne demek bilmediğim için kütüphaneyle kıyasladım)
Ütopyadır. Dusunsenize her caminin yanında bir bilim akademisi... Sabah basliyosun üzerinde çalıştığın şeye, öğlen namazını kiliyosun sonra fıtı fıtı camiye. Sonra yine bilim akademisine... Sonra ikindi namazı... Hayalim lan.
tövbe deyin münafıklar, zındıklar... Ne demek bilimhane, kızlı erkekli kerhane gibi! Vakit namazlarında 3 kişinin bir saf kuramadığı camileri yapmak ve yaptırmak gibi bir hayrı işlemek dururken bilimhane ne demek ulan!
Dünya lideri ülke, Türkiye ancak o zaman olur ama bu zihniyetle zor.
Hepsi camiler gibi boş kalırdı, cemaati olmayan onlarca cami var, burada da öğrencisi olmayan bilim evleri olurdu sorun şu ki Türkiye halkı anlaşılamazdır.
atatürkle başlayan camii yıkma akımı senelerce devam etti binlerce cami yıkıldı ahır yapıldı kullanılamaz hale getirildi ve 1920-1950 arası türkiye dünyanın süper gücü olmuştu ne amerikaya ne rusyaya muhtaçtı ülkemiz, ülkemizde fakir muhtaç ülkelerdeki gibi çay şeker sigara kuyrukları yoktu ülkemize ait milli savaş uçakları ve milli tanklarımız vardı uzaya uydu fırlatıyorduk yerli araç üretme noktasına gelmiştik o kadar ilerlemiştik ki atanın istikbal göklerdedir lafı üzerine yerli uçaklar ve dünyanın en büyük havalimanını yapma aşamasına gelmiştik ama ne yazık ki muhafazakar iktidarlar geldi ve camii sayısını arttırıp bilimhaneleri yıkarak bunları önledi.
Bilimhane nedir bilmem ama camiler gibi onlarda boş kalırdı. Hadi camiler yine bayram ve cumalarda kalabalık oluyorda, onlara ne zaman gidecek bu halk? Sen camilerle ugrasacagina önce eğitim sistemini düzelt, sonra bilimhane mi yapıyorsun yoksa düşündüğün şeyin gerçek adı neyse onu mu yapıyorsun, o zaman karar verirsin.