camiye bir kez bile gitmiş olan her erkeğin bildiği olaydır. cuma ve bayram namazlarından önce hoca camiye tadilat yaptırdıklarını söyler ve sürekli para ister. bu alışılagelmiş birşeydir, eyvallah der geçersiniz ama aşağıdaki örnekte durum biraz farklı:
birgün işyerinize bir adam gelir ve semt camisinin hocası olduğunu söyler*. caminin çok eksiği olduğunu falan anlatmaya başlar. sonra her ay gelecek elektrik faturasını yüklenmemi ister, yapamam derim. camiye klima alınacak sen al der, yapamam derim ve herkesin kendince bir masrafı ve sorumluluğu olduğunu ve şu an böyle yükümlülüklerin altına giremeyeceğimi ama imkanım doğrultusunda kendisine para göndereceğimi anlatırım. tamam der gider. henüz ertesi günü kapı önünde bir yükleme yapılmaktadır ve ben müşteriyle konuşmaktayımdır. hoca görünür ve olayı bilmeyen müşterinin yanında alacaklıymış gibi 'ne oldu bizim para, hala göndermedin?' der...ben bir an şoke olurken müşteri bana bakar, ben hocaya bakarım..ben birşey demeden hoca yürüyüp gider..şoku atlatmam biraz zaman alır..ve tabii ki artık o parayı göndermem.
devletin yeterli yardımı yapmadığı için eskiden beri süre gelen alışkanlıktır.
eskiden cami imamları gönüllü çalışır, devlet onlara zırnık koklatmazdı. çünkü gerek yoktu. halk kendi imamlarını sahipsiz bırakmazdı. ona caminin yakınıda ev yapar, her gün birisi yemek ihtiyacını karşılardı onun. bunun yanında insanlar fitre ve zekatları ona verirlerdi. eskiden böyle bir düzenimiz vardı.
(bkz: özlenen günler.)
bir de bunların mevlüt ve tarzı olaylardan aldıkları paralar vardır ki yuh dedirtir. ölmüşünüz için okutacağınız mevlüte çağıracağınız cami hocası fiyat listesini gönderir. Allah bunları elbet görüyordur.
genelde hutbenin sonunda gerçekleşen olaydır. hutbeyi gür bir sesle okuyan hocanın ses tonundaki yumuşamadan, cami için para isteyeceğini anlamak zor değildir.
CAMiYE YENi ALINAN HALILARIN CEMAAT SAYISINA BÖLÜNÜP HERKESiN BORÇLANDIRILMASI VE BUNU YAPARKEN DE BiR KiŞiNiN NAMAZ KILARKEN KAPLADIĞI ALAN ÜZERiNDEN HESAP YAPILMASI. BiR KiŞ 0,75 M2 ALAN KAPLAR SECDE DE iKEN.
özellikle cemaati her daim kalabalık olan camilerde sıklıkla görülen durumdur.bazı hocaefendiler dobartmasa az çok herkesin gönlünden kopanı vermesi mümkün fakat
-hocam klima alalım siz söyleyin yeterki biz toparlarız parayı diyorsunuz, sonra yardım toplanırken etrafınıza bakıyorsunuz, klima orda değil sizin cebinizde !
gibi vaazda kurduğu tümceler cemaatin namazının bozulmasına yol açacak kadar espritüel bir hocaysa sözkonusu, namazın başlamasına yakın camiye gidilmesi müstahaktır...
sanıyorum ki ülkemizdeki hiçbir hoca, bu topladığı paralarla şahsına çıkar sağlasın. yapan vardır illa ki bir iki tane, ama bunu sanki her hoca yardımları cukkalıyor şeklinde göstermek hiçbir kitapta yazmaz. camiler ihtişamlı yapılardır, büyüklerdir, giderleri çok olur. tamiri, taklavati bitmez. bu yardımları elbette ki o cami'ye ibadete gelen müminler karşılayacaklardır. zaten kimse kimsenin kafasına silah doğrultmuyor para ver diye. unutulmasın ki camiler kimsenin tapulu malı değildir. cami, allah'ın evidir, ona yakın olmak isteyen müslümanların evidir, yani camiler bizimdir.
köyün birinde her cuma namazında ısrarla ve sitemle para isteyen bir hoca varmış. cemaat dermiş, bakın toplanan para yetmiyor masraflara, her hafta daha az toplanıyor, yapmayın etmeyin. bir cuma , hoca kantarın topuzunu iyice elden kaçırmış, nasıl cemaatsiniz siz , şu camiye doğru dürüst para vermiyorsunuz, bu cami nasıl ayakta kalıyor haberiniz var mı diyince, cemaatten biri dayanamamış kalkmış hocaya demiş; ya hocaefendi madem bu kadar zarar ediyor bu cami, kapatalım gitsin o zaman.
1- Türkiye'de camilerin gerektiğinden fazla olduğunu düşünen birisiyim. Sadece Cumalarda ve bayram namazlarında doluyor. Keşke 5 vakit böyle olsa ama olmuyor. O yüzden fazla.
2- Camilerin bu kadar olduğu bir ülkede (ki camilerin çoğunluğu vatandaşlar tarafından vakıf adı altında gönüllülerden toplanan paralarla yaptırılır.) Hal böyle olunca devlet yaptırılan camilerin her ihtiyacına koşamaz. Yine iş cami cemaatine düşer.
3- Ayrıca camiye hiç gitmeyen veya ay da yılda bi kere giden insanların camide para toplanmasından şikayetçi olması da ayrı bir saçmalık. Senin neyine toplanan paradan şikayet ediyorsun. Zaten gitmiyorsun. Bırak ona cami cemaati karar versin. isteyen verir istemeyen vermez.
4- Camilerin sadece namaz kılınan ibadet etme yerleri dışında, eğitim kültür kaynaşma ortamları olmasını da dilerim.
her seferinde bütçeden diyanete ayrılan 5 milyar 442 milyon tl'lık payın (2014 bütçesi rakamıdır) nerelere harcandığını merak ettirir. sırf bu yüzden şimdiye kadar 1 kuruş bile yardım yapmadım.
