Fotoğraf makinesinin atasıdır. Duvarında küçük deliği olan karartılmış bir oda olarak da tanımlanabilir. Cismin odanın dubarında başaşağı görünmesini sağlar. Genelde ressamlar bu odaları kullanır ve çizim yapardı.
" varsayalım ki güneş, bir binayı, bir meydanı ya da doğal güzelliğe sahip bir alanı aydınlatsın. böyle aydınlanan bir mekânın karşısında duran, gölgedeki bir evin duvarına minik bir delik açalım; işte o zaman aydınlatılan tüm nesnelerin görüntüleri ışıkla bu delikten taşınır ve evin iç duvarında ters olacak şekilde belirir "
1 saat içinde yapmam gereken en sikindirik ödev. parası neyse verip teknosa dan falan alayım diyorum olmaz diyorlar mk.
velhasıl ödevi olan falan olursa diye söylüyorum, en iyi ayakkabı kutusuyla oluyor.
ingilizcede iğne deliği(pinhole), fotoğraf literatüründe karanlık oda ya da karanlık kutu (Camera Obscura) adıyla anılan fotoğraf tekniği, MÖ 5. yüzyıldan beri bilinen basit bir ilkeye dayanıyor. ilk kez Çinli düşünür Mo Ti, karanlık ortama açılan küçük bir delikten giren ışığın, dışarıdaki ışıklı nesnenin baş aşağı yansımasını oluşturduğunu yazmış. MÖ 4. yüzyılda Aristoteles, 15. yüzyılda Leonardo da Vinci ve Paolo Toscanelli, 16. yüzyılda sir David Brewster bu ışık sızmasının giziyle ilgilenmişler. Brewster'in bu teknikle 1850'lerde elde ettiği ilk fotografik görüntüler, izleyen yıllarda Crookes, Spiler, Abney gibi isimler tarafından malzeme ve teknik açıdan geliştirilmiş. Günümüzde de film ve kart malzemeleri dışında 19. yüzyıl sonundaki teknikle yürütülüyor.
Camera Obscura'da objektifin yerini, 0,25 - 1 mm. çapında bir delik alıyor. Işık bu delikten geçip karanlık ortam sağlayan kameranın içinde bulunan ışığa duyarlı yüzeyde bir görüntü oluşturuyor. Deniz kabukları, şekerleme, gazoz hatta kibrit kutularının yanı sıra eski buzdolabı, karavan gibi iri hacimli nesneler ya da ışık geçirmezliği sağlanmış bir oda da kamera vazifesi görebilir. Işık geçirmeyen her kapalı ortam, bir iğne deliğinden sızan ışıkla Camera Obscura'ya dönüşebilir.
adını bir kısa filme veren kameranın ve dolayısıyla fotograf makinesinin temeli.
efendim yanlış hatırlamıyorsam uzak memleketlerden birinde bi amcam mahkum olur ve bulunmus oldugu hapishane çöl vari bir yerde konuşlanmıştır ayrıca koğuşta pencerede yoktur. günler boyunca duvarda saatlerce ufak bır delik açmaya çalışır ve başarılı da olur -fılm bu ya- daha sonra amuda kalkmak suretıyleydı sanırım bu delikten dışarı bakarak tam önündeki kocaman boşlukta sadece bir ağaç görür ve ''sinema yaptım ben sinema yaptım ben'' diyerekten nidalar atar. cok etkileyici bir kısa filmdir. en azından ben etkilenmiştim.
1996 yılında kurulmuş glasgow'lu topluluk. tracyanne campbell gibi mükemmel bir sese sahip solistleri vardır. parçalarında genel olarak masum, mutlu, huzurlu olup, bazen bunlara ek olarak neşeli veya melankoliktirler.
karanlık kutu anlamına gelen ve i.ö. 5. yüzyılda çinli ''mo ti'' nin dört tarafı kapalı bir karanlık odada görüntü oluşturma tekniğini ileri sürmesiyle ortaya çıkan, ortaçağda ressamlar tarafından karanlık odaya iğne ucu büyüklüğünde bir delik açma suretiyle karşı duvarda dışarıdaki görüntünün yansımasını sağ-sol, aşağı-yukarı ters olarak elde edip bu görüntüye bakarak resim çizmelerine yarayan, bugünkü fotoğraf makinasının çalışma prensibini oluşturan ilkel görüntü elde etme aracı.