dünyanın en güzel şehri londra'nın kafası en rahat bölgesidir. her ülkeden insanla karşılaşmak mümkündür. binbir çeşit yemek, ilginç hediyelik eşya vs. derken cepte biraz parayla gitmekte fayda var.
mesela ben elektronik sigara alırken pakistanlı bir arkadaşla konuştuk. adam çok fena kurtlar vadisi hayranı çıktı. ben izlemediğimi söyleyince de beni ayıpladı, yanına oturtup zorla bir bölüm anlattı. böyle de bir anımdır.
londranın gece yürümesi en zevkli yerlerinden birisi. gece regent's kanalının başından yürünmeye başlandığında kanal boyunca küçük kayıkların ışıkları ve kanalın en geniş bölümünde sizi kocaman bir tekne karşılar. bu tekne bir çin restorantıdır ve içeri giremiyorsanız eğer tam karşısındaki banka oturun ve keyfini çıkarın.
amy winehouseun siklikla alemlere aktigi londra semti. gunun her saatinde rahatlikla uyusturucu bulabileceginiz, birbirinden cilgin punk tiplerin cirit attigi, cok hos pub ve clublari bunyesinden barindiran neseli yer.
northen line ile kolaylikla ulasilabilir. metrodan ciktiginizda karsiniza gelen yoldan saga dondugunuzda biraz ileride karsiniza "camden market" gelecek. sabah 9'dan aksam 6'ya kadar acik olan bu marketten kiyafet ve benzeri binlerce ucuk-kacik urun satin alabilirsiniz.
yolun karsisindaki acik pazardaysa daha az cesit olmakla beraber karsidaki camden markettten daha ucuza urunlerini satan mekanlar mevcut.
yol boyunca karsiniza cikan dukkanlardan her turlu esrar kullanim malzemesi alabilisiniz. kagitlar, onlarca cesit 'bong' vb.
yol uzerinde uyusturucu satan zenciler surekli olarak birseye ihtiyaciniz!! olup olmadigini soruyorlar.
