ilk bölümlerde hanımefendi kimse ile ilişki yaşayamaz biriyken sonradan önce beyefendiye sonra şoföre sonra hem şoföre hem beyefendiye ohooo. Daha fazla saçmalayamayız burada bitirelim dediler diye düşünüyorum.
Ama bir tanesi ilgimi çekmişti intihar etmek üzere olan kızı erkek arkadaşı öpüyor öbürüne buna üzülüp ağlıyor mesajlaşıyorlar valla içinde hissettim bende olsam öperdim.
feride karakterinin saçını başını yolma isteği uyandıran dizi. kendimi tutamıyorum artık, sen kendi öz kızının daha reşit olmadan pazar pazar dolaşıp çengelköy hıyarı aramasına ses çıkartma, kendi kızına sahip çıkma, kendini korumasını öğretme, doğruyu yanlışı anlatma, kızın orada burada gezerken sen benava gibi ayır bacağını evde otur. sonra gitsin kızın gitsin hamile kalsın bir de erken doğum yaparken ölsün. ondan sonra "vay ben kızıma sahip çıkamadım." diye öz kızının gayrimeşru zevkinden, sefasından doğan günahsız yavruya eziyetlerden eziyet beğendir. geri kafalı değilim, yobaz değilim ama kusura bakmayın ben böyle işin ızdırabını s*kerim. "korumak" kelimesinin anlamını bilmiyorsan çocuk doğurmayacaksın. kadının ortası yok, izanı yok. ya komple salıyor çayıra ya da cam fanusta nefessiz bırakıyor.
peki beni bu kadar yükselten ne? bu işkenceye bu dünyada yaşayan bir genç kızın gerçekten maruz kalmış olması. evet çok acı. inşallah dizi diye dramatize etmişlerdir. allah böyle kadını düşmanımın başına dahi vermesin.
Zaten psikolojimiz çökmüş. Daha niye göçürtmeyelim ki diye deli divane izliyorum.
1-masumlar aparmanı
2-kağıt ev
3-kırmızı oda
4-camdaki kız..
Ohhhh. Yansın kafalar..
dizide nalan karakterinin annesinden gördüğü baskıyla beni inanılmaz derecede geren dizi.
hepi topu ikinci bölümün yarısını mecburiyetten izledim, tansiyonum yükseldi.
Gerçek bir hayat hikayesi denip duruyor da acayip bir detay yakalamışlar. Nalan karakterinin giydiği hemen hemen bütün kıyafetler ingiliz kraliyet ailesinden Kate'nin aynısı.
nalanın annesi öz dayısının tecavüzüne uğrayıp nalana hamile kalıyor annesi doğumda ölünce de anneannesi ve dedesi ona anne babası olduğunu söyleyip büyütüyorlar yani dizide şu an nalanın annesi olan ferideye ne kadar kızsalar da o sadece kızının başına gelenler nalanın da başına gelmesin istiyor bu nedenle bence ferideye kızmak yerine onu anlamak gerekiyor. Ayrıca Gülseren hanımın dizilerindeki psikolojik sorunları olduğunu bildiğimiz karakterlere kızanları anlamakta güçlük çekiyorum.
nalan karakterinin annesi sinir zıplatan cinsten. muhtemelen ilk kızı ya evlilik dışı hamile kalıp intihar etti, öldü, öldürüldü ya da buna benzer bir durum var kadının psikolojisinin altında. kocasıyla konuşurken de "ya yine adımız dile düşerse." minvalinde bir cümle kurmuştu. böyle diziler gerçek hayattan uyarlandığı için ilgimi çekiyor. insanların psikolojisini çözümleyen her türden şeyi izleyebilirim. o yüzden bu diziyi de normalde televizyon izlemeyen biri olarak baya beğendim. sedat karakteri de muhtemelen şiddet bağımlısı. bu çocukluğunda babasından gördüğü şiddetten de kaynaklanıyor olabilir bilemiyorum. evli sevgilisi ile arasındaki kopmayan bağ da kadının onun fantezilerine hizmet edebiliyor olmasından dolayı gibi duruyor. gizemi iyi oturtmuşlar diziye. beğendim.