yağmur yağıyordur. evindesindir. yada arabanda. yağmur damlaları çarpıp duruyordur cama. izlersin onları. sıkılmadan izlersin.
sonra bir bakarsın damlalar hızla camdan aşağıya düşüyordur. aklına fikir gelir: seçersin bir damlayı ve diğer damlalarla yarıştırırsın. iki saniye sürer bu ralli ama çok zevklidir, inanın bana. sizin damlanız, önündeki damlalarla birleşip büyük bir hızla akarken, diğer damlayı da gözlersiniz arada. ve sizin damlanız kazanır genelde.
"ahh çocukluk, ne saçma şeylerle uğraşırmışız, ne komik şey, ahaha" filan demeyeceğim, çünkü kazık kadar adam olmama rağmen her yağmurda damlaları yarıştırıyorum. damlalarımı...
sevgilinle kavga etmişsindir, moralin bozuktur, o yağmurlu havada odanda camın kenarına oturmuş dışarıya bakıyorsundur, sorunun ne olduğunu, nasıl düzeleceğini düşünüyorsundur. işte bu anların istem dışı oynanan vazgeçilmez oyunudur. dur ben şu damlaları yarıştırayım demezsin, dalmışsındır ve kendine geldiğinde anlarsın o damlaları izlemeye daldığını, ufak garip gir gülümseme olur yüzünde ama uzun sürmez bu gülümseme, saniyeler sonra sinirini bozan o düşüncelere tekrar dalarsın ve kaldığın yerden devam edersin.