insanın aklına 15 senenlik bir çocukluk dönemimden, sadece bu hortum nasıl gelir? kulakları çınlasın annemin beni dizginlemekte profesyonelce kullandığı bu alet her sırtıma indiğinde, 'bir daha mı tövbe' diye bağırsam da, tesir süresi kısa olduğu için tövbelerim çabuk bozulurdu.
kardeşim, bu almanlarda çamaşır makinasımı yapmışlar, yoksa işkence aletimi belli değil, makinanın her parçası değişik taaruzlarda kullanılmak için özel hazırlanmıştı sanki, çamaşır makinasının 2 ayrı hortumu vardı, biri temiz suyu içine alır, öteki atık suyu dışarı bırakırdı, hey maşşallah; buzdolabcı dursun amca makinayı yedi kere yaptı, yedisinde de eskisinden iyi çalıştı, hortumun sanki özelliğiydi, o kadar dayak yerdim hiç deforme olmazı, sonraları nasıl oldu bilmem, komşu sohbetlerine bile konu olan bu makinanın yerine yenisini aldık makinayı eskiciye verdik, aradan 17 yıl geçti, bu gün evin içinde yapılan bahar temizliğine yardım ederken bir de ne göreyim, o hortum.
hortumu görür görmez omuzum üstünde bir sızı hissettim, hortuma yılan muamelesi yapmaya başlayınca hanım ve çocuklarda korktular, hepsini toplayıp hortumun hikayesini anlattım ve korkumun sebebi onlarada küçük de olsa yaşattım.
yalnız hortumun bir marifeti ortaya çıktı, 'hanım şu hortumu getir bakayım dediğimde' evdeki gürültü anında kesiliyor, oğlum o hortumunu buraya yazıncaya kadar sanırım hep bizde hep ağrısıyla ve sızısıyla hep hatırasıyla kalacak. canım anneciğim.