insanları snir eden durum. ne zaman camları silsem hava açık olsa dahi 10 dakika sonra sağanakta olsa serpiştirir. mikail ne alıp veremediğin var oğlum benle.
yazın kuraklık, çoraklık falan olduğunda komşular kapıya dayanırdı 'selma abla be şu camlara bi el at gözünü seveyim bak millet kırılıyo susuzluktan' diye. annem camları siler silmez gök gürlemeye başlar; durulamaya kalmadan yağmur serpiştirirdi.
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımlarına uygun durumdur. ve ilk defa dün başıma gelmedi.zira camları silmeye niyet etmiştim. yağmur yağdı vazgeçtim.yok yoksa her seferinde başıma gelir.
cam silenin inadına camı tekrar sildirten olay. tam da hevesle yaptığınız işin sonucunda sevinçli bir şekilde sildiğiniz cama bakıp övünürken, yağan yağmurun zevkinize balta vurmasıdır.
emeklerinin boşa gitmesine sebebiyet vermesine rağmen güldüren, mutlu eden olaydır. su iyidir, güzeldir, yağmura hele bu kadar ihtiyacımızın olduğu bugünler şükretmek gerek yağdığı için.
tam bir kabustur. genellikle başıma gelir uğursuz muyum neyim? her cam silişimin ardından yağmur yağar bi daha silmek zorunda kalırım. ilkin küfrederim. sonra sus allahın işine karışılmaz diye kaderime boyun eğerim.