çocukluğunda yokluktan mütevellit renkli (bkz: play doh) oyun hamurları yerine camcıların cam kenarlarına çektikleri bok rengi macunla oynamış, ondan türlü türlü şekiller yapmış, hayal gücünü geliştirmiş nesildir. uzun süre kurcalamayınca donardı birde yumuşasın diye ne uğraşırdık.
toprak kokusunu iyi bilen, akşam eve savaştan çıkmış gibi gelen nesildir. okul hayatım boyunca 1 kez disipline gittim, o da bu cam macunu yüzündendir. lisede, üzerime su döküp kaçan, sınıf arkadaşım olan kızın saçlarına, henüz yeni macunlanmış ve yağı kurumamış sınıf pencerelerinin dibindeki macunları dayadım. kızın upuzun, güzelim saçları bildiğin örülmüş zenci saçına döndü. sonuç; tabii ki disiplin odası.
hiç bir başlık bu denli etkilememişti beni sözlük, evde her cam kırıldığı zaman camcının başında bekleyip abi abi onlardan kalacak mı atılıyor mu onlar ben oynayabilir miyim diye alırdım, ilk önce şöyle bir koklayıp sonra başlardım şekiller yapmaya, takma tırnak yapıp insanları korkutmaya çalışmaya. evde en güzelinden playdoh oyun hamuru vardı ama o kadar tat vermezdi insana. annem artık çözüm yolu olarak toptan satın almıştı yoksa camlar takıldıkça kurumadan köşelerinden çekip çekip çıkarmaya çalışırdım. ah ne özledim yahu...