çocukluğumuzun yaratıcılıklarından vazgeçilmezlerindendir. araba, gülen surat, ağaç, isim, gibi farklı şeyleri işleriz üzerine. mutlu oluruz. kendimizi ifade ederiz. sonra yazacak bir yer kalmaz hohlamaya başlarız...
Dış yüzeyden vuran yağmur taneleri ve iç taraftan buğulanmasına neden olan sıcacık nefesin camın üzerinde oluşturduğu tuvale birer fırça gibi kullanılan parmaklarla kağıda çizilenden daha özgür bir şekilde akıldakileri aktarmak.
çocukluğumun iç burkan anılarımdan biridir,dışarıda cama çılgınca vuran yağmur damlaları içeride ise ben ,amaçsızca cam buğusuna resim çizen ben.hatırlattığı durgun bir çocukluk geçirdiğimdir benim için , artık büyüdük ama yine aynı hüzün yalnız bir farkla artık bir tık ötede bazı düşünceler,olmasını istediğim aşık olduğum insanla yağmur altında yürümek saatlerce ıslanmak diye ifade edeceğim bir durumdur.
içten içe bazı şeyleri aynı yerde tekrar tekrar yapabilme isteğiyle cam buğusunda yapılan eylemdir. Hem hatırlama hem de unutma düşüncesini yanyana ifade eder. Kendi içinde bir devinimdir, her gün yeni bir resim.