bunlar öyledir ki, fizik kurallarından haberi yoktur. kendi oturduğu koltuktan daha geride açılmış bir pencereye bile karışıp, kapatır mısınız diyebilir. esintinin kendisine nasıl eriştiği hakkında, herhangi bir temel düşüncesi yoktur.
genel olarak, düşündükleri şüphelidir.
bir anımı anlatayım. sabahlanmış ve finale gidilecektir, ego'ya binilir, ayakta kalındığında seçilecek en mantıklı yerlerden biri olan, orta taraf , cam kenarına dayanılır. eryaman dışına yaklaşıldıkça, otobüs artık istif moduna yaklaşmıştır.
otobüste bir sürü esintiden rahatsız olacak insan olduğunu bildiğim için, açılış noktası hemen burnumun önünde olan pencereyi az araladım, dışarıdan gelen serin ve temiz havayı içime çekerken, gözlerimi kapadım.
bir süre sonra, gelen havanın azaldığını hissettim. bir elin 1/3 ü kadar açık olan pencerem, kapatılmıştı. anlam veremedim, tekrar açtım.
bu sefer kapatıldığını hissettim, arkamdaki boyu dahi esintiden etkilenmeye yetmeyecek olan hatun, ben gözlerimi kapatıp az müziğe dalınca pencereyi itiyordu.
okula kadar süren yolculukta, ben kapadım o açtı, ben kapadım o açtı. hayır, münasebet kurmak da istemiyordum kendisiyle, çünkü kaynağı belli olmayan bir kendine güvenle mutlaka bik bik edecekti bana.
lanet ettim, ileride otobüsteki her pencereye karışacak olan 60 yaş üstü teyzeye dönüşecek bu gudubet hatunu orada bıraktım. sınavıma gittim.
not: götü yiyip de, camı kapar mısınız diyemedi ya la bir kere...
Karbondioksit solunumu yahut fotosentez yaptığını düşündüğüm, insan tipidir. Zira benim için, bizim bahçedeki mavi çamdan daha az yararlıdır insanlara.