buradaki "cam" kelimesi "camera"nın kısaltması olarak kullanılır, ama bunu gerçek cam sanıp da "demek kamera açmak anlamına gelen cam açmak diye bir deyim var" diye düşünenler yok değildir.
sınavlarda başa bela olan durumdur.
girişi yaptıktan sonra şöyle ki diyerek fıkraya geçebiliriz;
öğrenciler matematik dersinden sözlü sınav oluyorlar. hoca öğrencileri tek tek salona alıyor ve sözlü sınavı yapıyor. sınıftan çıkanın suratı bir karış, noldu hoca ne sordu sorularına bile cevap veremiyor o denli berbat bir hal.. bir kaç kişi suratı çarşamba pazarına dönmüş halde sınavdan çıktıktan sonra sıra bizimkine geliyor. ancak uyanık delikanlı sınavdan çıkanların bazılarını konuşturmuş ve hocanın sorduğu soruyu öğrenmiştir. gaddar hoca sınıf geçirmemeyi kafasına koyduğu için hepsine sırayla, pencereyi açıldığı zaman pencereden içeri giren rüzgarın yere hangi açı ile düşeceğini sorup yaratacağı basıncı hesaplanmalarını istemektedir.
çocuk sınıfa girer, sınıf hamam gibi, hoca bir süre önündeki kağıtlarla ilgilendikten sonra terlemeye başlayan delikanlıya dönüp;
hoca - sınıf çok sıcak ve terliyorsun naparsın? diye sorar.
öğr - ben sıcağı severim hocam rahatsız olmam.
hoca - diyelim ki sıcaktan rahatsız oldun, naparsın?
öğr - üzerimdeki tişörtü çıkartırım.
hoca - yetmez, sınıf adamakıllı sıcak naparsın?
öğr - pantolonumu da çıkartırım.
hoca - yetmez oğlum sınıf cehennem gibi, başka naparsın?
öğr - donumu çıkartırım hocam, ama ağzıma da sıçsan o camı açmam...
