nette oyun bile oynarken en çok size sorulan *soruların içinde yer alan kelimedir.
*msnin varmı?
*peki ya camın?
*cam açayım istermisin?
*ya bi cam aç da yüzünü göreyim?
vs. vs.
benim gibi sadece oyun için takılan bayanların cinnet geçirdiği anları yaşatan gına getiren * bir kelimedir.
kamera anlamında kullanıldığı zamanlarda "kem" diye okunmalıdır. veya "webcam" deyin.
msn'de "camını açsana baba" diyen insanları camdan aşağı atasım geliyor çünkü.
türkiye'deki mühendislik eğitiminin düzeyine ışık tutan bilginin öznesidir cam.
akışkanlar bilmemnesi gibi bilumum dersleri gördükleri halde mühendislerimiz camın sıvı olduğunu bilmezler.
daha da iddia ederler "salak mimar ne bilsin?" diye.
salak mimar şöyle biliyor efendim.
biz salak mimarlar restorasyon dersleri görürüz çeşit çeşit.
bu sırada tarihi yapıları inceleriz. bilmemkaç yüzyıl öncesinin korunmuş yurtdışı örneklerine baktığımızda (maalesef bizdekiler o kadar dayanmadan yıkılıyor) binaların camlarının alt kısmının sanki erimiş gibi aşağıya inmiş olduğunu görürüz. "hocam bu nedir?" diye sorduğumuzda, hocamız tarafından ölesiye azarlanırız.
adam haklı, össden geçip gelen seçilmiş öğrenci camın yapısından bihaber. rezil olduk.
bir bilse 25 yıllık mühendisler dahi bilmiyor bunu. arkadaşları da geçtim, pederle papaz oldum hocam senin yüzünden.
özetle cam sıvıdır. hatta nette bulduğum bir forumdaki yazara göre ilköğretim 7 fen kitabında geçen bir bilgiymiş bu.
bir öğretmenin açıklaması: cam amorf katı denilen bir yapıdadır.amorf katılar belirli bir "sıcaklık aralığında" erirler.sert ve sıkıştırılamaz ama diğer katılardan farklı olarak düzenli bir yapıya sahip değildir. Sert cam bulunduğu sıcaklıkta akışkanlığı sıfır yani vizkozitesi (akışkanlığa karşı gösterilen direnç) sonsuz olan bir sıvıdır. Katı genellikle kristal yapıdaki maddeler için kullanılır.
hadi biz yine üniversiteden bunu öğrenip de diplomayı alıyoruz. ya diğerleri?
memleketin mühendisine gel. bunlara emanetiz. peehh.
Cam aşırı soğutulmuş alkali ve toprak alkali metal oksitleriyle, diğer bazı metal oksitlerin çözülmesinden oluşan akışkan bir malzeme olup ana maddesi (SiO2) silisyumdur.
4 mevsim yeşil kalabilen, özellikle yıl başı sebebiyle saçma sapan süslenmek üzere kesilmesi son derece üzücü olan hoş bir ağaç türü.. akdeniz bölgesinde bolca mevcuttur.
bilgisayar destekli imalat anlamına gelen bir programdır. daha hızlı, yüksek kalitede, müşteri beklentilerini karşılamak amacıyla ve esnek biçimde üretimi sağlamak amacıyla üretime yönelik işletmelerde kullanılması fayda sağlayabilecek bir programdır.
en sevdiğim ağaçtır çam ağacı. gökyüzüne doğru uzadıkça uzar, iğneli yaprakları bulutları muzipçe patlatmak ister sanki. sararıp dökülen yaprakları üstünde yükseldiği zemini samandan bir yatak gibi sarmalar, zarif çıtırtıları duyulur üzerinde yürürken insan bu ottan yatağın.
yavruları miniciktir, çimenden daha bir açık yeşildir. birkaç ayda küçük bir yılbaşı ağacı gibi olur ağacın boyutu.
''anne, şimdi ben beş yaşındayım, yirmi yaşına basınca mı kozalak verecekler?''
10 senede kozalak vermeye başlar çam ağacı. kozalaklar yazın sonuna doğru esner, açılır ve lezzetli fıstıkları cömertçe yerlere bırakır. çocuklar heyecanlar kaptıkları taşları alır, ellerinin kömür karasına boyanmasına aldırış etmeksizin kırıp yerler fıstıkları.
''bir kavanoz da bana kır yavrum, dolmalık fıstık yaparım onları.''
ağaçlarım kesildi. çok üzgünüm. kesildi yüklemindeki pasif duruma gelince... kim kesti, neden kesti, bunun hikayesi ayrı terane, bahsetmek bile istemiyorum.
250-300 yıllık bir kilisenin kırılan camlarını değiştirmek için gelen camcı; değiştirdiği camların alt kenar kalınlıklarının üst kenar kalınlıklarına göre çok yüksek olduğunu görmüş ve nedenini merak etmiş. bu merak, dönmüş-dolaşmış ve akademisyenlere kadar ulaşmış ve onlar da meraklanmışlar. konu incelenmiş, araştırılmış ve görülmüş ki; herkesin katı olarak bildiği cam, aslında bir akışkanmış.