call of duty 2

    6.
  1. iki gecede bitirmeyi başardığım mükemmel ötesi savaş oyunu. gerçekten düşmanlarınızın yapay zekadan biraz daha öteye gitmeye başladıkları oyunlar arsında yer alıyor. el bombalarından kaçmak için ne kadar uğraşırsanız uğraşın illa 4-5 kez yakalanıyorsunuz.

    tarihi açıdan oyun 2. dünya savaşının kanlı döneminin son zamanlarında 1941-1945 dönemi arasında rus, ingiliz ve amerikan kuvvetlerinin hitlerin askerlerini geri püskürtme dönemine tekabül ediyor. yani faşistlere ölüüüüm nidalarıyla dünya barışını sağlıyorsunuz. oyunda Rus, ingiliz ve Amerikan kuvvetleri ile Rusya, Mısır, Libya, Tunus ve Fransa'da çarpışıyoruz.

    oyun üç parça halinde, ilk olarak sovyetler birliğinden bir er olarak faşistleri moskovadan tepeliyorsunuz. bu olay iki bölümde sona eriyor. ve bölümler öyle 10 dakikada bir yüklenmiyor, başladımı yarım saat savaşın içinde buluyorsunuz kendinizi ki bu harika.

    diğer iki veya üç görev sırasında ingiliz askeri olarak afrika çöllerinde tank savaşları yapıyor, nazi sığınaklarını basıyor ve görevinizi tamamlıyorsunuz.

    son olarak amerikan askeri olarak önce normandiya çıkartması yapıyorsunuz. tam bu noktada er ryan'ı kurtarmak filminin giriş sahnelerini birebir yaşamak mümkün. ve bu çıkartma ile devamı oyunun en zorlayıcı bölümleri arasında yer alıyor. daha sonra bir kaç tepe ele geçirmeye falan çalışıoyrsunuz ki dillere destan.

    oyunu iki gecede bitirdiğime pişmanım diyebilirim. fakat sizin de yavaş yavaş bitirebileceğinizi sanmıyorum çünkü oyun akıoyr efenm. :) oyunda dört zorluk seviyesi var; easy, regular, veteran ve hardened! ilk olarak regular seviyede oyunu bitirip hardened'da master yapmanızı tavsiye edebileceğim.

    oyunun klasikleşmiş savaş aforizmaları yine oyun boyunca ekranınızda oyun yüklemesi sırasında beliriyor. bir çok ünlü generalden inciler dökülüyor oyun boyunca. yakında tüm o aforizmaları bu başlık altında eklemek isterim tabi. şimdilik aklımda kalanlar;

    "barışı sadece ölüm görecektir."
    "ölüm bütün problemleri çözer, hiç insan hiç problem!"
    "savaşları yaşlı insanlar başlatır, fakat savaşta ölecek olan gençlerdir."
    bir de napolyon "düşmanınızla fazla savaşmayın, yoksa savaş taktiğinizi ona öğretirsiniz." demiş. peh peh peh...

    oyun hakkında son bilgi de oyun boyunca almanya çiftliklerini gezerken yerlerde leşleri serili bir sürü inek görebilirsiniz. vee oyunun sonunda da yapımcılar "bu oyunun yapım aşamasında hiçbir ineğe zarar verilmemiştir." ibaresiyle de yarmışlardır. :) şiddetle tavsiye ettik iyi eğlenceler.

    resmi sitesi; http://www.callofduty.com/
    11 ...
  2. 125.
  3. egitim sırasında el bombası yerine patetes attırırlardı. duygulandım amk.
    10 ...
  4. 158.
  5. Patates sebzesini sevdiren oyun.

    Edit:not bad not bad...
    10 ...
  6. 22.
  7. alman karargahına gizli gizli arkadan sokulursun, bodoslama girmeyeyim de bütün askerler bana odaklanmasın diye bilgisayarın başında nefesini bile kontrollü alırsın. ancak bir tane ibne alman askeri vardır sen istediğin kadar planlı gir o şerefsiz çıkar bir yerden o cırtlak alman sesiyle kıçını yırtar: "britische truppen sind hier erbraucht hilfe!!" diye. 5 sn içinde ortalık karışır. uyuz rus komutan da sana arkadan dont try to be a hero vassili diye öğüt verir. siz de ölünce be sikik öyle diyceğine sen de gelsene erkek gibi diyerek ana avrat saymaya başlarsınız.
    9 ...
  8. 30.
  9. bir rus için en büyük hediyelerden biri. ama ingilizce olması kötü olmuş, ingilizce altyazılı rusça olsa çok daha dehşet savaş ortamı sağlanabilirdi sanki. şahsen "for your glorious country, for your motherland! fireeee!" şeklinde bağırdıkları, almanların geldikleri bölümde hüngür hüngür ağladım. çok duygulandığım şöyle bir an da oldu, diyeceksiniz "ulan ne garip adam, cod oynuyor ağlıyor" diye, ama öyle hissedince, ne bileyim lan..

    you're hurt, get to cover mı ne; o yazı çıktı, karşımızda almanlar, ibneler mg-42'yle tarayıp duruyorlar. taşın arkasında hemen yere yattım. yanıma baktım, sergey diye bir elemanın postallarını gördüm. "yanımda biri varmış, dinlenip kalkarım; ne güzel" diye düşündüm. kalkmaya yelteneceğim sıra başka bir alman sergey'e dirsek attı ve başka bir alman'ın kafasına attığı kurşunla orada öldü sergey.

    savaşta birini, bir arkadaşını kaybetmenin acısını anlatıyor güzel bir şekilde, oyuna kendinizi kaptırıp birşeyler hissedebilmişseniz. müthiş bir oyundur, yüksek sesle oynandığında hele harika olur. türkiye'de yaparsanız komşular gelebilir, ama moskova'da fazla sorun olmuyor. "faşist kesiyoduk yegor enişte, ahoaoha" diyorsunuz, aldığınız cevap muhtemelen "aslanım güzel iş yapıyosun da çocuğu uyutuyoduk be" oluyor; paşa paşa kısıyorsunuz sesi. gülmeyin lan, öyle oluyor harbiden.

    her neyse, kelimelerin kifayetsiz kaldığı oyundur; uzun uzadıya anlatılası birsürü şeyi var aslında.
    8 ...
  10. 76.
  11. sırf şu sahne için bile yeniden indirilip oynanabilecek oyundur;

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/316421/+
    7 ...
  12. 29.
  13. bir oyunun zorluk derecesini artırınca düşmanlar daha iyi nişan alır, bomba falan kullanmaya başlarlar, üzerinize falan ilerler değil mi? evet, normalde böyle olması gerekir ancak bu oyunda böyle değil.

    7-8 kişilik asker grubuyla rusya'da almanlara taarruz ediyorsunuz ama düşman sadece size ateş ediyor. kafanıza saniyede 4-5 bomba yiyorsunuz. sis bombası atıp dalıyorsunuz ancak düşman -termal kameraları var herhalde- sizi bir şekilde görüp öldürüveriyor. buna ek olarak, yanınızdaki askerlerin de hiçbir boka yaramadığı da acı veren bir gerçek. ulan bi tane düşman vursanıza? ben öndekileri temizliyorum ilerliyorum, bizimkiler öylece beni takip ediyorlar. dibimde bir alman var, askerlerim onu vuracaklarına izliyorlar beni.

    bunun dışında, "bir oyunda autosave bu kadar mı siktiriboktan olabilir?" diye soruyorum kendime her oynamaya başladığımda. şuna adam gibi manuel save koysanız da kaydetsek. haritada bayağı bir ilerleyip, taa 100 metre ilerden mg42'yle size headshot atan bir alman askeri yüzünden geberip 3-4 dakikalık emeğinizin boşa gitmesi gerçekten sinir bozucu. arasıra save ediyor arasıra save etmiyor kafasına göre.

    ha bir de, bunun saçma sapan anlarda save etme olayı var. düşünün, düşman ayağınızın dibine bomba atmış ve siz yeni farketmişsiniz. ama artık çok geç oldugunu anlıyorsunuz. neyse nasıl olsa ölüp önceki yerden devam edersiniz değil mi? hayır efendim. oyunu öyle bir tasarlamışlar ki, tam da ayagımın dibinde bomba varken, ne bileyim üzerimden tank geçerken save edivermiş oyun. çık bakalım çıkabilirsen işin içinden. menüye girip bölümü baştan oynamak ya da ölümsüzlük kodu yazıp oyuna girmek gibi 2 süper seçeneğiniz var.

    öte yandan, harika grafikleri ve ses efektleri var bu oyunun. eğer 5.1 ses sistemi ve iyi bir ekran kartınız var ise sanki gerçekten savaşıyormuş gibi oynayacağınız ve zevklerden zevklere tur atacağınız birşey olmuş bu. hikaye anlatımı ve ara filmler de gerçekten çok güzel.

    özetle oyun grafik, ses ve anlatım olarak gerçekten harika. ancak, gerek yapay zeka gerekse autosave saçmalıklarından dolayı insanın canını sıkmayı başarabiliyor.
    6 ...
  14. 28.
  15. Oyunun single player modunu zorluk seviyesi en yüksek bitirmesi çok zor olan oyun. Eğer bitirebilirseniz kulaklarınızda machine gun mg42 take cover, watch out enemy grenade veya watch out german grenade, sniper take cover sesleri yankılanıyor olacak.
    5 ...
  16. 86.
  17. mükemmel oyun.

    toplamda 20 arkadaşla tunus'ta ölümüne kapıştık. sabaha kadar oynadık. şimdi eve geldim sözlük. felaket sarıyor.

    sen rahat uyu reis(adolf hitler)...

    churchill'in piçleri durduramadı bizleri.
    5 ...
  18. 20.
  19. rus bölümünde insanı gaza getiren oyun.. hele bi ara yanında ki "this was for my mother..." die bi başlamıştır ki insan kendini gerçekten rus sanıp "kill those faşists" böğürtüleri arasında elinde taramalıyla savaş meydanının ortasına atar... "for mother russia"
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük