gre, cok ilginctir,essek gibi calisip sıcabilirsiniz de,ama balınız tutar hic calismadan istediginiz puanlari da alabilirsiniz.boyle acayip birsey bu sınav.
insanın kendini tanımaya başladığı andır bi sınava bu yakıştırmayı yapma zamanı. Şöyle ki bi sınavın vizesinde patlamışsınızdır ve finalde olağanüstü bir performans sergilemeniz gerekir ki ( ör. 90-100) ortalamadan dersi geçebilin ve fakat kendini tanımaya başlayan insan bunu yapamayacağını bilir anlar ve işte o sözü edilen sınavlara çalışma zahmetini göstermez
speakingsınavı.ne sorulacağı bilinmez çalışılacak bişey yoktur tamamen şansınızla ilgilidir hoca kafasından bi konu belirler başlarsın anlatmaya.sınav için yapılabilcek tekşey dua etmektir.**
kopya çekileceği kesin olan sınavlardır. sınava çalışırsanız kendinizi kötü hissedersiniz, çünkü herkes sizden geçinir. en iyisi kulaktan dolma bişeyler bilip sınavda ordan burdan alıp iyi bir notla geçmektir.
bir de eski soru soracağı kesin olan hocaların sınavlarına çalışılmaz,sadece eski sorulara bakılır. anlamak gerekmez,ezberlenir yani. *
ingiliz dili ve edebiyatı gibi bilgi namına bir gram ezber, bilgi, kopya kullanamayacağınız binlerce ders dolu bölümde dört-beş sene zarfında girilen sınavların tümüne verilen sıfat bu olsa gerek!
bütün sene dersine girilmemiş,notları alınmamış ve kitabı yepisyeni gıcır gıcır duran ,hocasını bile görmemiş, tanımadığınız derslerin sınavına girmekte anlamsızdır çünkü ders baştan gözden çıkarılmıştır.
dersi veren hocanın sınavlarda ki yaklaşımına bağlı olarak değişir. Şayet kopya çekme olasılığınız (yakalanmama, yakalanılsa bile görmezden gelinme), kopya çekmeme olasılığınızdan büyükse ne çalışacaksın kardeşim.
Çalışıp geçtiğinizde de kopya ile geçtiğinizde de öğrenilenler (ezberlenilenler) hafıza da 2 bilemedin 3 gün yer edeceği için duruma göre hareket etmekte bence yarar var.