cahit zarifoğlu

    4.
  1. bohçam boş
    öteberim eksik
    azığım kuru
    canım aç

    yüzüm sana çevrili
    adımım sana
    irmaklarına
    bir lokma suyla geldin, su denmez
    kabul ola affola

    ...sizin gibileri hep arayacaktır bu millet.özlenen eşref-i mahluk.
    32 ...
  2. 1.
  3. her sıfatından öte şair. genç yaşta hayata gözlerini yummuş şiirleri ancak hakkında derin fikir sahibi olunduktan sonra anlaşılabilecek olan dağınık ve yakışıklı şair. çocuk hikayeleri(yürekdede ile padişah,motorlu kuş gibi) ona ödül kazandırmıştır.

    ismet özel'in sıkı bir kömünist olduğu yıllarda cahit zarifoğlu ile aralarında şöyle bir diyalog geçer.

    cahit zarifoğlu ismet özel'in de katıldığı bir şiir gecesinde çok güzel bir şiirini okur. ve ismet özel ile karşılaşır.

    i.ö-gecenin yıldızı sendin. bizim yanımızda olmanı çok isterdim
    c.h-allah korusun!!!

    gerçek adı abdurrahman cahit zarifoğlu olan şair isimlerinin baş harflerinden oluşan acz kelimesini muhtasar isim olarak kullanmıştır zamanında.
    29 ...
  4. 330.
  5. "aklımdan çıkmıyorsun dedim
    başka türlüsünü yorgunum anlatmaya"
    Dizelerinin sahibi. Bilmem kaçıncı kez yorgun düşünce keskin şiirler yerine böyle soft dizeleri daha iyi anlıyor insan.
    Şiirin tamamı şöyle :

    "mavi gök orda mı
    bakıyorsun kuşlar
    hazır
    sokak lambaları yanık unutulmuş
    bir kadıköy vapuru hınca hınç insan
    çok geçmeyecek
    martılar beyhude turlar atacak
    kıyılar lağım konserve kutuları
    mısır koçanları

    sevgi aranabilir yine
    korkusuzca say koskoca kederlerini
    bir kuyu bulunabilir

    aklımdan çıkmıyorsun
    sen hala dizüstü
    bunca anıyı besleyerek
    sokaklarda avaz avaz konuşarak kendi kendinle
    mektupları öpebilirsin kırmızı dudaklarınla
    görür gibi olarak açıp baktığımı
    bense şöyle diyorum:
    buradan bir acı kanamış boyuna

    kuşlar hazır
    öncü havalanmak üzre
    şehri gelen bir mevsime bırakıyorlar
    o vapur hala hınca hınç
    kimbilir herbiri hangi dünyaya sağır
    çok geçmez aradan

    kadınlar kapı önlerinde
    ellerinde meşalelerle
    aydınlatırlar gelip geçen erkek suratları
    yorgun bir sarıyla ben de
    geçeceğim önlerinden

    aklımdan çıkmıyorsun dedim
    başka türlüsünü yorgunum anlatmaya
    telefonlar yan hücrede çalışıyor
    bense kurşunî bir dere
    ağaçlar hayvanlar bile kaygılı
    onu bir mersedesten indirdi kalçasına kadar açılarak
    yapayaşlı bir rum kadın
    herşeyde yanıp sönen bir kıyamet algısı
    haydi koşayım diyorum belki dağılır
    koşuyorum
    sancağımda kendi rüzgarımla ölgün kıpırtılar
    hayır daha sevgili daha sevimli değil
    ne başka bir gün ne başka bir zaman

    çok geçmeyecek aradan
    şöyle diyeceğim:
    bulutlar açmadı
    mavi gök orda mı"
    26 ...
  6. 260.
  7. "Az ağlıyoruz.
    Dünya bu yüzden çok kirli."
    20 ...
  8. 18.
  9. SULTAN

    Seçkin bir kimse değilim

    ismimin baş harfleri acz tutuyor

    Bağışlamanı dilerim

    Sana zorsa bırak yanayım

    Kolaysa esirgeme

    Hayat bir boş rüyaymış

    Geçen ibadetler özürlü

    Eski günahlar dipdiri

    Seçkin bir kimse değilim

    ismimin baş harflerinde kimliğim

    Bağışlanmamı dilerim

    Sana zorsa bırak yanayım

    Kolaysa esirgeme

    Hayat boş geçti

    Geri kalan korkulu

    Her adımım dolu olsa

    işe yaramaz katında

    Biliyorum

    Bağışlanmamı diliyorum
    A. CAHiT ZARiFOĞLU

    Bundan güzel ve samimi bağışlanma isteği görmedim..
    20 ...
  10. 5.
  11. ismimin baş harfleri "acz" tutuyor bağışlanmamı dilerim diyebilecek kadar nazlı şair.
    yaşamak adlı güncesi dönüp dönüp okunasıdır.
    18 ...
  12. 373.
  13. Güzel günler çabuk geçer içimiz hep bir hoşçakal ülkesi.
    15 ...
  14. 2.
  15. görür görmez

    tanıyınca bir hoş oldu yaşamak
    ben ancak böyle çoğalırdım
    seninle
    17 ...
  16. 381.
  17. Soyadının hakkını veren şair, en sevdiklerimden.
    15 ...
  18. 334.
© 2025 uludağ sözlük