her sıfatından öte şair. genç yaşta hayata gözlerini yummuş şiirleri ancak hakkında derin fikir sahibi olunduktan sonra anlaşılabilecek olan dağınık ve yakışıklı şair. çocuk hikayeleri(yürekdede ile padişah,motorlu kuş gibi) ona ödül kazandırmıştır.
ismet özel'in sıkı bir kömünist olduğu yıllarda cahit zarifoğlu ile aralarında şöyle bir diyalog geçer.
cahit zarifoğlu ismet özel'in de katıldığı bir şiir gecesinde çok güzel bir şiirini okur. ve ismet özel ile karşılaşır.
i.ö-gecenin yıldızı sendin. bizim yanımızda olmanı çok isterdim
c.h-allah korusun!!!
gerçek adı abdurrahman cahit zarifoğlu olan şair isimlerinin baş harflerinden oluşan acz kelimesini muhtasar isim olarak kullanmıştır zamanında.
"aklımdan çıkmıyorsun dedim
başka türlüsünü yorgunum anlatmaya"
Dizelerinin sahibi. Bilmem kaçıncı kez yorgun düşünce keskin şiirler yerine böyle soft dizeleri daha iyi anlıyor insan.
Şiirin tamamı şöyle :
"mavi gök orda mı
bakıyorsun kuşlar
hazır
sokak lambaları yanık unutulmuş
bir kadıköy vapuru hınca hınç insan
çok geçmeyecek
martılar beyhude turlar atacak
kıyılar lağım konserve kutuları
mısır koçanları
sevgi aranabilir yine
korkusuzca say koskoca kederlerini
bir kuyu bulunabilir
aklımdan çıkmıyorsun
sen hala dizüstü
bunca anıyı besleyerek
sokaklarda avaz avaz konuşarak kendi kendinle
mektupları öpebilirsin kırmızı dudaklarınla
görür gibi olarak açıp baktığımı
bense şöyle diyorum:
buradan bir acı kanamış boyuna
kuşlar hazır
öncü havalanmak üzre
şehri gelen bir mevsime bırakıyorlar
o vapur hala hınca hınç
kimbilir herbiri hangi dünyaya sağır
çok geçmez aradan
kadınlar kapı önlerinde
ellerinde meşalelerle
aydınlatırlar gelip geçen erkek suratları
yorgun bir sarıyla ben de
geçeceğim önlerinden
aklımdan çıkmıyorsun dedim
başka türlüsünü yorgunum anlatmaya
telefonlar yan hücrede çalışıyor
bense kurşunî bir dere
ağaçlar hayvanlar bile kaygılı
onu bir mersedesten indirdi kalçasına kadar açılarak
yapayaşlı bir rum kadın
herşeyde yanıp sönen bir kıyamet algısı
haydi koşayım diyorum belki dağılır
koşuyorum
sancağımda kendi rüzgarımla ölgün kıpırtılar
hayır daha sevgili daha sevimli değil
ne başka bir gün ne başka bir zaman
çok geçmeyecek aradan
şöyle diyeceğim:
bulutlar açmadı
mavi gök orda mı"