Zili - siz geldiniz -parmağınız durunca
a saçlısı biraz karşınızda
Ama durun uzun zaman önce
daha sizinle karşılaşmadan
dört köşeli
kavşaktaki odada
çook uzun daha dikdörtgen
masa duruyor.
Korkuyu herşeyden çok orda
Bir de zil sesinizi alınca
Daha size banyoyu
Havasız banyoyu açmadan
Korkuyu götürüp kilere
Kum torbasının içine tutuyor.
Oyuncak saklı gelişinizle
küçük yamyam ağızlı
yassı alnını
her gülüşün içinde tutan
yontma biçimiyle a saçlısı
karşınızda hemen
a saçlısı
daha herşeyi anlaşılmadan
daha siz ona aydınlanmadan
geçici bir bilardo alanında
kuzgun hançerli
sakal gibi el içen
donuk
solgun kaçışlı
sevmeye ve sevdirmeye
bir erke biçimi geyik salmış
a saçlısı
durunca güvercinli kapıda
mesela oldukça bir viyanadan
meçhul bir bayın göğe yaslanan şapkasıyla
elverişli çay sergisi
sembolizmin dorukların yaptığı tangoyu değme arjantililerin çözemez. yeni nesil bilmez ama bi nesil cahit zarifoğlunun peşinden gitti. güneye giden kuşlar misali. evet.
akp'Li belediyelerin muhafazakar sanattaki şair sıkıntısından mütevellit, bir sokağa, caddeye veya açtıkları bir tesise adını verdiği bir kaç şairden biridir.
Ey Berat hanım
Otur şöyle nefes al dinlen
Ve anlat ne var ne yok halin nasıl
Eğer dersen "vaktim yok dilim yorgun
Çamaşır dağ gibi
Bulaşık bir ziyafet sonrası kadar çok
Ve çocuklar
Aç uykulu ve huysuz"O vakit koştur didin işin bitince otur
Sonra anlat halin nice keyfin nasıl
Ey Berat hanım dersen ki
"Bu ne zalim adam
Halimi bilmez halden anlamaz
Küçük bir şeyi mesele yapar"- Ne büyük yalan
-Doğrusu var hakkın
N'etsem n'apsam
Kollarını bilezik
Boynunu kordonA
yağını hal hal donatsam
Yine hakkın kalır
Bizi hoş görünüz
Sabırlı olunuz
Çocukları dövmeyiniz
Zinhar beddua etmeyiniz
Sui zan değil hüsnü zan ediniz
Ve acaba ikaz ettik hata mı ettik
Şairi Garipcan
**Alıntıdır.Cahit Zarifoğlu'nun eşi Berat Zarifoğlu hanımefendiye yazdığı bu şiir Düşçınarı Dergisi'nin Mart-Nisan '98 sayısından alınmıştır.
eşi Berat Hanım 'a yazdığı zaifoğlu'nca duyduğu sevgiyi dizeye döken şair .
Berat'e
Ey Berat hanım
Otur şöyle nefes al dinlen
Ve anlat ne var ne yok halin nasıl
Eğer dersen "vaktim yok dilim yorgun
Çamaşır dağ gibi
Bulaşık bir ziyafet sonrası kadar çok
Ve çocuklar
Aç uykulu ve huysuz"O vakit koştur didin işin bitince otur
Sonra anlat halin nice keyfin nasıl
Ey Berat hanım dersen ki
"Bu ne zalim adam
Halimi bilmez halden anlamaz
Küçük bir şeyi mesele yapar"- Ne büyük yalan
-Doğrusu var hakkın
N'etsem n'apsam
Kollarını bilezik
Boynunu kordonA
yağını hal hal donatsam
Yine hakkın kalır
Bizi hoş görünüz
Sabırlı olunuz
Çocukları dövmeyiniz
Zinhar beddua etmeyiniz
Sui zan değil hüsnü zan ediniz
Ve acaba ikaz ettik hata mı ettik