ilkan san'ın "gel kör ki" şiiri ile seslendiği 35 yaş şiiri şairi.
GEL GÖR Ki (YAŞ 35)
Yaş 35 yolun yarısı değil
O senin zamanındaydı Tarancı
Yollarımızı,yaşlarımızı şaşırdık
Ne doğduğu belli güneşin,ne de batışı
Ar damarı çatladı,değişti kalp atışı
Yitirdik neyimiz varsa güzelden yana
Bozuk para gibi harcıyoruz birbirimizi
Doğru olanı terk ettik,yanlışa saptık
Kardeş kanına buladık elimizi
Kimse kurtaramaz Tarancı,kimse bizi
Zamansız yağıyor şakaklara kar
Mor halkalar koyu,çizgiler derin
içimizde özlemi güzel günlerin
Sana dost olan aynalar bize yabancı
Genç ile ihtiyar farksız şimdi Tarancı
Gökyüzündeki renkler daha başkalaştı
Sular daha çabuk boğmakta insanları
Ateş daha da çok yakıyor benliğimizi
Dert üstüne dert ,acı üstüne acı
Kıyamet kopacak,kopmalıdır da Tarancı
Mevsimler değişti bir bir
Ne kışın kış olduğu belli,ne yazın yaz
Cenazeler, tarumar olmuş bahçeler
O kadar çoğaldı ki Tarancı
Üzüntüler bir anlık gözyaşları yalancı
Senin dediğin taht misali o musalla taşına
Konmaya değmez oldu insanlar
istemez bundan böyle bu toprak bizi
Elimiz harama,dilimiz yalana alıştı
insanlıktan ırak kıldık kendimizi
Kimse kurtaramaz Tarancı,kimse bizi
'' otuz beş yaş şiiri '' ile bunalımlara sokan, ölümden korkan şair.
şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
benim mi allahım bu çizgili yüz?
ya gözler altındaki mor halkalar?
neden böyle düşman görünürsünüz,
yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
kendisinin çirkin olduğunu düşünerek içine kapanık bir yapıya bürünmüştür. Böylelikle bir yalnızlık duygusu geliştirmiş ve bu duygu şiirlerine ve hayatına ölüm korkusu olarak yansımıştır. Karamsarlık ve hoşnutsuzluk bu yüzden şairin şiirlerinin karakteristiğidir.
Gün olur ki ne gökyüzü para eder,
Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler.
Gün olur ki ne kız, ne rakı, ne şiir,
Hiçbir şey insanı sarmaz, kandıramaz;
Her çeşmeden boş döner, elindeki tas.
Gün olur ki çıldırmak işten değildir.
olur biter
geçer gider.
ama canımı yaka yaka
yutkunduğum şeyler var.
olup bitmeyen,
geçip gitmeyen.
zaman zaman yine uykusuzluk
çekiyorum ama
çokta takılmıyorum artık bu
uyku konusuna,
uyuyunca geçmeyen şeylerin
olduğunu
anladığımdan bu yana"
Sen her gün başka bir güzel olsan
Ben her gün başka bir aşık
Her göz göze gelişimizde
Yıldırımla vurulmuş gibi olsak
Yepyeni bir aşk olsa aramızdaki
Her seferinde
Ne harika olurdu yaşamak
Hele evlilik
Sen her gün başka bir güzel olsan .
...
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
serenad adlı şiiri (özellikle son kıtasıyla) ilan-ı aşk için harikadır.
Kimdir bana gülümseyen yeşillik balkonundan
Demek gecelerden sonra nihayet gün doğuyor.
Bir gülüşündü gençliği döndürdü yolundan;
Yanan şu alnım elinin gölgesiyle soğuyor.
Güzelsin ya, ne olursan ol, girdin hikayeme;
Çok degil evi barkı unutup sana uyduğum,
Ancak sen tazelikte gül yaraşır pencereme;
Uykusuz gecelerimde kokusunu duyduğum.
Eğil bak suya, ordadır güzelliğin, gençliğin.
Sen gel beni dinle, günlerimiz heba olmasın
Yorgun başımı göğsünde emniyette bileyim;
Artık taslarımız ayrı çeşmelerden dolmasın.