cahit sıtkı tarancı

entry273 galeri15 video2
    224.
  1. " yalvarmak yakarmak nafile bugün, gözünün yaşına bakmadan gider."

    Gitti be usta.
    6 ...
  2. 225.
  3. MEMLEKET iSTERiM

    Memleket isterim
    Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
    Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

    Memleket isterim
    Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
    Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

    Memleket isterim
    Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
    Kış günü herkesin evi barkı olsun.

    Memleket isterim
    Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
    Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

    Cahit Sıtkı tarancı
    5 ...
  4. 226.
  5. 227.
  6. Ölümden çok korkan ve şiirlerinde sıkça ölüm geçen saf ve öz şiiri savunan edebiyatçımızdır.
    1 ...
  7. 227.
  8. Bir gece misafirim olsan yeter
    Dolar odama lavanta kokusu
    Soğur sevincimden sürahi de su
    Ay pencerem de durup durup güler.
    1 ...
  9. 228.
  10. "Ne doğan güne hükmüm geçer,
    Ne halden anlayan bulunur;
    Ah aklımdan ölümüm geçer;
    Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

    Ve gönül Tanrısına der ki:
    — Pervam yok verdiğin elemden:
    Her mihnet kabulüm, yeter ki
    Gün eksilmesin penceremden"
    6 ...
  11. 229.
  12. Minnetle anıyoruz...

    "Memleket isterim
    Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim
    Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
    Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim
    Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
    Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim
    Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun."
    14 ...
  13. 230.
  14. Bugün okula gidip, sunumunu yapıp, bir kaç şiirini okuyacağım. Bakalım nasıl olacak. Sanat için sanat şairidir; güzel Yazar, ilginç yazar.
    0 ...
  15. 231.
  16. Meşhur 35 yaş şiiri vardır.Şiirinde 35 yaşını yolun yarısı olarak kabul ettiği için orta yaşlardaki pek çok kişi tarafından sevilmez.Hayatın gerçeklerini dolambaçlı cümleler kurmadan açık ve etkili bir dille yüzümüze vurmuştur.
    0 ...
  17. 232.
  18. Ölüm ve yalnızlık şairidir.
    2 ...
  19. 233.
  20. 234.
  21. bu adamın adını duyunca ağlayasım geliyor tutamıyorum kendimi bu şair ölümü yaşamış canlanıp şiir yazmış sanki ruhu şad olsun.
    3 ...
  22. 235.
  23. 236.
  24. Her ne kadar şiirlerindeki ölüm korkusuyla bilinse de aslında tamamen hayat aşığı bir şairdir. Ölüm korkusu ise bu yaşama arzusunun baskın olmasından gelir.

    Şiirlerinde bu temaları işlemesinin altında acı olaylar yatmaktadır. Cahit Sıtkı, almanya'da tedavi gördüğü sıralarda ikinci dünya savaşı başlamış ve kendisinin bulunduğu şehri rus uçakları bombalamaya başlamıştır. insanlarla birlikte bombardımandan kaçmak için isviçre'nin bir kasabasına doğru uzun ve zorunlu bir yolculuğa çıkar. Bu yolda savaş sebebiyle ölmüş ve sağda solda kalmış bir çok ceset görür. Bu görüntü bilinçaltına o kadar işler ki hayattan ayrılma fikri ona çok ürkütücü gelmeye başlar. "her mihnet kabulüm yeter ki, gün eksilmesin penceremden." Satırları sanat anlayışını özetler niteliktedir artık.
    13 ...
  25. 237.
  26. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
    Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
    Ya gözler altındaki mor halkalar?
    Neden böyle düşman görünürsünüz,
    Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

    35 yaşıma 2 sene kala şiirinin tarifine uymaya başladım..
    2 ...
  27. 238.
  28. Ölüm korkusunu açığa vuran,Karamsar bir ruh hali ile yaşama sevgisi arasında gelgitler yaşadığı şiirler kaleme almıştır..

    Çölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde
    Kavrulup gidiyorum.
    Serseri bir rüzgar gibi hep ganimet peşinde
    Savrulup gidiyorum
    Serçe kadar pervasız, bir günden ötekine
    Atlayıp gidiyorum.
    Bütün kumaşlarını açtığım gibi yine
    Katlayıp gidiyorum.
    Bir kış güneşi gibi ben keyfimin esiri
    Görünüp gidiyorum.
    Ne belli yerim var, ne de sevdiğim biri
    Sürünüp gidiyorum.
    2 ...
  29. 239.
  30. Aşağıdaki şiiri kendine hayran bırakır;

    Çıngıraksız, rehbersiz deve kervanı nasıl
    ipekli mallarını kimseye göstermeden
    Sonu gelmez kumlara uzanırsa muttasıl
    Ömrüm öyle esrarlı geçecek ses vermeden

    Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika
    Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek
    Semada yıldızlardan, yerde kurtlardan başka
    Yaşayıp öldüğümü kimseler bilmeyecek

    Muttasıl:yanyana,bitişik
    4 ...
  31. 240.
  32. Dolaştığım denizlerce düşünüyorum,
    Bineceğim son gemi değil midir
    Hayır sahibi omuzlarda giden tabut.
    Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer,
    Derdim ki: "Elbet bir ağlayanım olur benim de;
    Ramazan geceleri Yasin okuyanım,
    Baharda kabrime menekşe getirenim de."

    Fakat bütün bunlar da olur,
    Yine tasa etmem,
    Yine kırılmam kimseye.
    Ben aşk adamıyım,
    Sevmeye geldim insanları,
    Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye;
    Hesapsız, karşılıksız,
    Ayrılık gayrılık gözetmeden.
    Gün gelip gidersem şayet,
    Öyle severekten gideceğim ki,
    Karanlık kıyılardan bile olsa,
    Candan selamlarım,
    Civarımdan geçecek gemileri;
    Güneşli gemileri;
    Şarkılı gemileri;
    içlerinde kendim varmışım gibi.
    5 ...
  33. 241.
  34. En sevdiğim şiiridir...

    Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
    Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
    Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
    Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
    Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
    Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
    Sende tattım yemişlerin cümlesini.

    Desem ki sen benim için,
    Hava kadar lazım,
    Ekmek kadar mübarek,
    Su gibi aziz bir şeysin;
    Nimettensin, nimettensin!
    Desem ki...
    inan bana sevgilim inan,
    Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    Ve soframda en eski şarap.
    Ben sende yaşıyorum,
    Sen bende hüküm sürmektesin.
    Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
    Günlerden sonra bir gün,
    Şayet sesimi farkedemezsen,
    Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
    Bil ki ölmüşüm.
    Fakat yine üzülme, müsterih ol;
    Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
    Ve neden sonra
    Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
    Hatırla ki mahşer günüdür
    Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
    1 ...
  35. 242.
  36. yüz sekiz yıl önce bugün dünyaya gelen edebiyatımızın en önemli şairlerinden biridir. kendisini ona ait bir şiirle yad etmek isterim.

    DESEM Ki

    Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
    Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
    Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
    Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
    Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
    Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
    Sende tattım yemişlerin cümlesini.

    Desem ki sen benim için,
    Hava kadar lazım,
    Ekmek kadar mübarek,
    Su gibi aziz bir şeysin;
    Nimettensin, nimettensin!
    Desem ki...
    inan bana sevgilim inan,
    Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    Ve soframda en eski şarap.
    Ben sende yaşıyorum,
    Sen bende hüküm sürmektesin.
    Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
    Günlerden sonra bir gün,
    Şayet sesimi farkedemezsen,
    Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
    Bil ki ölmüşüm.
    Fakat yine üzülme, müsterih ol;
    Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
    Ve neden sonra
    Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
    Hatırla ki mahşer günüdür
    Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
    3 ...
  37. 243.
  38. oda aniden öldü gitti.
    niceleri geçti göçtü gitti.
    0 ...
  39. 244.
  40. Korkunun ecele faydası yok şairi.
    8 ...
  41. 245.
  42. “Ben ölürsem ölürüm bir şey değil
    Ne olursa garip eşyama olur.”
    6 ...
  43. 246.
  44. Ölümden hep korkmuş şair. Bunu eserlerinde görmek gayet ortada. Yolun yarısı 35 deyip 46’da vefat etmek kaderin bir cilvesi olsa gerek. Bilseydi kesin yolun yarısı için 23 derdi. Evet.
    3 ...
  45. 247.
  46. Okuya okuya ezberledigim ilk şiiri yazan şair.

    ne doğan güne hükmüm geçer,
    ne halden anlayan bulunur;
    ah aklımdan ölümüm geçer;
    sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

    ve gönül tanrısına der ki:
    - pervam yok verdiğin elemden;
    her mihnet kabulüm, yeter ki
    gün eksilmesin penceremden!
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük