Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki :
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
Cahit Sıtkı Tarancı
'Her mihnet kabulüm' dizesinde belki bir parça ileri gitmiştir ama sonuçta insanız.
Kâfir diyenler için de : At bakalım kendini uçurumdan, ölümden ne kadar korkmuyorsun?
Şaşırdım Kaldım
Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım;
Gün kasvet gece kasvet.
Bulutlar, sisler içinde bunaldım;
Gök mavisine hasret.
Olmuyor seni düşünmemek Tanrım,
Ummamak senden medet.
Suyun dibine vardı ayaklarım;
Suyun dibinde zulmet.
Kalmadı ümidin soluk ve cılız
Işığında bereket.
Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız
Bir at oldu nihayet,
Cahit Sıtkı Tarancı
diyen bir şairin inançsız olduğunu söyleyemeyiz.. ama biraz dünyadan vazgeçemediğini, "cennet varmış güzelmiş, dünyayı bin cennet masalına değişmem" dediği günler geride kalmıştır.
bir başka şiirinde de beyaz bulutları babaannesinin başörtüsüne benzetir ve ve babaannesinden kendisi için af dilemesini ister..