cahit külebi

entry73 galeri3
    1.
  1. 1917-1997
    halk şiiri geleneğinin izinden gitmiştir.
    1936'da sivas lisesi'ni, 1940'ta istanbul'da yüksek öğretmen okulu türk dili ve edebiyatı bölümü'nü bitirmiştir. uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yapmıştır. ilk şiirleri gençlik ve varlık dergilerinde yayınlanmıştır.
    ilk kitabının adı ise adamın biri'dir.
    ayrıca (bkz: kamyonlar kavun taşır)
    1 ...
  2. 2.
  3. "Sana borçluyuz ta derinden
    Çünkü yurdumuzu sen kurtardın
    Hasta, yorgun düşmüştük
    Yaralarımızı iyice sardın

    Yiğittin, inanç doluydun, yapıcıydın
    Sanatkardın, denizler kadar engin
    Kimsenin görmediğini görürdü
    Sevgiyle bakan gözlerin

    Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
    Yüzyıllar boyu geri kalmış
    Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
    Her yanından yaralar almış

    Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
    Kurmak için yeniden
    Bilgiyle, inançla, coşkunlukla
    "Öğün, çalış, güven"

    Sana borçluyuz ta derinden
    Işığısın bu yurdun
    Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize
    Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun

    Hürriyeti sen yaydın içimize
    Halkçıyız dedin halk içinden
    inançta hür yetiştirdin bizi
    Borçluyuz sana ta derinden

    Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti
    Bu milleti temiz ellerin
    Sana borçluyuz ta derinden
    En büyüğü Mustafa Kemal'lerin..."

    Mısralarıyla Atatürk'e duyduğu minnettarlığı ölümsüzleştiren halk şairi.
    5 ...
  4. 3.
  5. Günümüz şairlerinden. Tokat'ın Zile ilçesi Çeltek Köyü'nde doğdu. istanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Böümü'nü bitirdi. Antalya ve Ankara'da edebiyat öğretmenliği, Milli Eğitim müfettişliği yaptı, kültür ateşesi ve öğrenci müfettişliği görevlerinde bulundu. Kültür Müsteşar yardımcılığı ve başmüfettişlikten sonra görevinden ayrılıp, Türk Dil Kurumu genel Yazmanlığından emekliye ayrıldı. Şiirlerinde arı, duru bir dil kullandı, halk şiiri memleket ve insan sorunlarını halk şiiri öğeleriyle de yararlanan modern bir dille anlattı.

    ESERLERi :

    Adamın Biri, Rüzgar, Atatürk Kurtuluş Savaşında, Yeşeren Otlar, Süt, Şiirler, Yangın.

    Bunlardan sonra Bütün Şiirleri yayınlandı. Şiir üzerine yazılarını Şiir Her Zaman adlı kitapta topladı.

    Yeşeren Otlar ile Türk Dil Kurumu 1955 Edebiyat Ödülü'nü, Yangın ile 1981 Yeditepe şiir Ödülü'nü aldı.
    2 ...
  6. 4.
  7. iç göç olgusunu türk şiirinde başarıyla ele alan; duyarlı ve lirik bir dil kullanan anadolu şairi. Fransız edebiyatının etkisi altında kalmıştır.
    1 ...
  8. 5.
  9. ....
    benim doğduğum köylerde şimal rüzgarları eserdi
    bu yüzden dudaklarım biraz çatlaktır
    öp biraz.
    .....

    değerini yıllarca koruyabilmesi ve şuan kitlelerce pek bilinmemesinin sebebi değişik dönemlerin adamı olmayıp adam gibi adam olmasında gizli sanırım..

    (bkz: ismet özel)
    5 ...
  10. 6.
  11. Cahit Külebi (d. 1917 Tokat- ö. 20 Haziran 1997 Ankara), Türk şair.

    Halk şiirinden, türkülerden yararlanarak çağdaş bir şiir oluşturmuş, konu olarak yurt sevgisini, insan ve doğa sevgisini işlemiştir. Şiirlerinde çocukluğunun ve gençlik yıllarının geçtiği yörelerden izlenimlerini yansıtmıştır.

    Tokatın Zile ilçesinin Çeltek köyünde doğdu. ilkokulu Niksar'da, liseyi Sivas'ta bitirdi. istanbul Yüksek Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra edebiyat öğretmenliği, milli eğitim müfettişliği, kültür ataşeliği gibi görevler ile Türk Dil Kurumunda genel yazmanlık görevini yürütmüştür.

    Eserleri
    Şiir Kitapları

    Adamın Biri (1946)
    Rüzgâr (1949)
    Atatürk Kurtuluş Savaşında (1952)
    Yeşeren Otlar (1954), 1955 Türk Dil Kurumu Edebiyat Ödülü
    Süt (1965)
    Şiirler (1969)
    Türk Mavisi (1973)
    Sıkıntı ve Umut (1977)
    Yangın (1980), Yeditepe Şiir Armağanı
    Bütün Şiirleri (1982)
    Güz Türküleri (1991)
    Bütün Şiirleri (1997

    Anı

    içi Sevda Dolu Yolculuk (1986)

    Düz Yazı

    Şiir Her Zaman (1985)

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Cahit_K%C3%BClebi
    1 ...
  12. 7.
  13. DOST

    Bir gece habersiz bize gel
    Merdivenler gicirdamasin
    Öyle yorgunum ki hiç sorma
    Sen halimden anlarsin
    Sabahlara kadar oturup konusalim
    Kimse duymasin
    Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarimiz
    Dokunarak uçalim.

    insanlardan buz gibi sogudum,
    iste yalniz sen varsin
    Öyle halsizim ki hiç sorma
    Anlarsin.
    2 ...
  14. 8.
  15. istanbul şiiri ile ünlüdür.

    Kamyonlar kavun taşır ve ben
    Boyuna onu düşünürdüm,
    Kamyonlar kavun taşır ve ben
    Boyuna onu düşünürdüm,
    Niksar'da evimizdeyken
    Küçük bir serçe kadar hürdüm.

    Sonra âlem değişiverdi
    Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
    Sonra âlem değişiverdi
    Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
    Mevsimler ne çabuk geçiverdi
    Unutmak, unutmak, unutmak.

    Anladım bu şehir başkadır
    Herkes beni aldattı gitti,
    Anladım bu şehir başkadır
    Herkes beni aldattı gitti,
    Yine kamyonlar kavun taşır
    Fakat içimde şarkı bitti.
    1 ...
  16. 9.
  17. Söyleyişinde halk dilinin duruluğunu kullanmayı başarmış şairimizdir.

    Ne yıldızlar kaynaşır gökyüzünde,
    Ne sevdayla dolar taşar gönüller.
    Bir rüzgar eser ki bıçak gibi
    El ayak şişer.
    Sivas yollarında geceleri
    Ağır ağır kağnılar gider.

    (Sivas Yollarında)
    1 ...
  18. 10.
  19. doğum tarihi : 1917 tokat. ölüm tarihi : 1997 ankara.

    tokat'ın zile ilçesinin çeltek köyü'nde doğdu. ilkokulu niksar'da, liseyi sivas'ta bitirdi. istanbul yüksek öğretmen okulu'nu bitirdikten sonra edebiyat öğretmenliği, milli eğitim müfettişliği, kültür ataşeliği gibi görevler ile türk dil kurumu'nda genel yazmanlık görevini yürütmüştür.

    Adamın Biri (1946)
    Rüzgâr (1949)
    Atatürk Kurtuluş Savaşında (1952)
    Yeşeren Otlar (1954), 1955 Türk Dil Kurumu Edebiyat Ödülü
    Süt (1965)
    Şiirler (1969)
    Türk Mavisi (1973)
    Sıkıntı ve Umut (1977)
    Yangın (1980), Yeditepe Şiir Armağanı
    Bütün Şiirleri (1982)
    Güz Türküleri (1991)
    Bütün Şiirleri (1997)
    Güzel Yurdum (1996)

    Anı :
    içi Sevda Dolu Yolculuk (1986)

    Düz Yazı :
    Şiir Her Zaman (1985)

    Deneme kitapları :
    Ecem'in günlüğü (1972)
    1 ...
  20. 11.
  21. 1917 yılında Tokat'ta doğdu, 20 Haziran 1997'de Ankara’da öldü. istanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Liselerde ve konservatuarda edebiyat öğretmenliği yaptı. Milli Eğitim müfettişliği, isviçre'de kültür ataşeliği ve öğrenci müfettişliği yaptı. 1976-1983 yılları arasında Türk Dil Kurumu Genel Yazmanı'ydı. 1940 sonrasında başlayan şiirimizin yenileşmesi hareketinde kendine özgü bir yeri var. Rahat anlatımı, içtenlik ve duyarlılığıyla ilgi çeken titiz bir şiir işçisi.
    0 ...
  22. 12.
  23. 13.
  24. --spoiler--
    cahit külebi türkiye coğrafyasının şiirini yazıyor. hiçbir şair şiiri bitirmeyi cahit külebi gibi bilemez.
    --spoiler--

    cemal süreya
    2 ...
  25. 14.
  26. 15.
  27. 16.
  28. çiçekle konuşma şiiriyle gönlümüzde yer etmiş usta şair.

    'artık ne pencerem var seni koyacak
    ne masam,
    sevgilim de yok bu şehirde
    çiçek seni alıp ne yapsam ? '
    1 ...
  29. 17.
  30. istanbuldaki isimli şiiriyle insanı aşık olmaya zorlayan şair.

    ' istanbul'da bir sevdiğim vardı
    Keçi yavrusuna benzer,
    Rüzgar eserdi hafiften gözlerinde
    Halden anlardı.

    Bütün Şehzadebaşı bilir hikayemizi,
    Gülhane parkı bilir, gemiler bilir,
    Gelip geçen bakardı.

    Yanakları güz elmasına benzer
    Soğuk havalarda.
    Ormanlar gibi bakışları;
    Çocuktu, aceleci, bir hali vardı.
    Bahar günleri geldi miydi
    Saçları uzardı.

    Adını bile unuttum
    Yüzünü de, gemileri de,
    Yalnız ara sıra aklıma geliyor
    Sabah akşam iş başında
    Ve asfalt caddelerde. '
    1 ...
  31. 18.
  32. "artık ne pencerem var seni koyacak
    ne masam,
    sevgilim de yok bu şehirde
    çiçek seni alıp ne yapsam ?"
    kent yaşamına uyum gösterme çabasındaki kırsal kesim insanının duygularına, yetişip içinden geldiği ve çok iyi tanıdığı köy çevresine, doğaya, gerçekçi bir yaklaşımla ele aldığı konuları ustalıkla işlemiş, şiiri yapmacıklıktan uzak, içtenlik ve sevgi dolu, anlatımı yalın, sağlam yapılı şiirlerin ustası şairdir.

    --spoiler--
    (...)
    biz gençliğimizde marksizme saygı duyduk. neden biliyor musunuz ? marksizmi biz hep, insanların birbirlerine karşı namuslu, sevecen olmaları şeklinde düşünüyorduk. bence markist olmak bir ahlak meselesidir. ahlaksız insan marksist olamaz. bütün insanların ahlaklı olması da mümkün değil. belki marksizmin, şimdilik, başarıya ulaşamamasının nedenlerinden biri de budur.
    sanatçı olmak için ille de iyi insan olmak gerekmez. (...)
    --spoiler--
    1 ...
  33. 19.
  34. sen yokken

    Sen yokken gittim
    Korkularımın üstüne
    Hiç ardıma bakmadım
    Gümüş şiirler yazdım sen yokken
    Çok yangın çıktı yüreğimde
    Küllerini bile savurmadım
    Irak denizlerin fırtınasıydım
    Uzak iklimlerin sert rüzgarları
    Kulaçlarken denizinde gurbeti
    Kanlı savaşlarım,
    Belalı sevdalarım olmadı hiç
    Ama hep sustum,
    Hep ağladım, hep yandım sen yokken.
    Bekliyorum dönüşünü yeniden,
    Bir gelsen,
    Hayatın önünden alsan beni
    Bir gelsen,
    Sellerin önünden alsan beni
    Bir gelsen,
    Ölümlü düşlerimden alsan beni.

    Çok durdum güneşe karşı bir başıma
    Savrulurdum rüzgarlarında sensizlik denizinin
    Sen yokken,
    Az dolaşmadım gönlümün kuytularında
    Üşüyen karanfilim şimdi buruşuk parmaklarda
    Bir kırağı ayazıydım gecenin kollarında
    Zifirlerinde sadece ben üşürdüm.
    Hiç aldırmadım esen rüzgara
    Hiç dinlenmiş bir yürekle çıkmadım ortaya
    Yinede hiç yıkılmadım giden trenlerin ardından
    Ama bütün yangınlar beni yaktı önce
    Hep ortasında kaldım vurgunların
    Vurgun nedir ki? deme
    Bir babanın serzenişi nasılsa öyle
    Bayrakları indirilmiş,
    Bozguna uğramış bir hisardım sen yokken
    Hep sustum,
    Hep yandım, hep ağladım sen yokken.
    Bir gelsen,
    Yangınlardan alsan beni,
    Bir gelsen,
    Dünyalarımdan alsan beni,
    Bir gelsen,
    Şafaksız gecelerden alsan beni,
    Ama ne zaman gelsen,
    Akşam kızılı gözlerimle bulacaksın beni.
    5 ...
  35. 20.
  36. --alıntı--
    cahit külebi, aydın bir saz şairi içtenliği, bir karacaoğlan rahatlığı ve temiz bir dil ile, zaman zaman kötümser, güvensiz kendi türküsünü söyledi. tarım kafiyeler, iç sesler, duygu ve düşüncelerine eklediği zarif benzetmeler ve söyleyişindeki titizlikle en sevilen şairler arasına girdi.
    --alıntı--

    behcet necatigil

    evvel zaman şiiri

    asardın okulu her sabah
    sen de aşıktın bir zamanlar,
    geceleri sokak sokak gezerdin
    ellerin ceplerinde, yıldızları sayarak.

    insanın sevdası on beşinde
    horoz şekerlerine, güneşlere benzer,
    gülerdi tramvaylarda bir küçük kız
    bekareti beyaz dişlerinde.

    içi kadın çamaşırı dolu vitrinlerin,
    allık pudra, frenk altını küpeler,
    o tarihte dükkanların önünde
    dalıp giderdin.
    1 ...
  37. 21.
  38. kamyonlar kavun taşır adlı şiiri yaşar kurt'un o güzel şarkısında çok güzel canlanmıştır. sanki o güzel kavun kokuları burnuma gelir gibi...
    ayrıca aşığıda sade ve detaycı güzel bir diğer bir şiiri için bkz.

    zerdali ağacı.

    Havalar güzel gidiyor
    Sen de çiçek açtın erkenden
    Küçük zerdali ağacım,
    Aklın ermeden.

    Bak kurt gibi kalın yapılı
    Görmüş geçirmiş ağaçlara
    Küçük zerdali ağacım,
    Pişman olursun sonra.

    Şimdi okşar da hafif hafif
    Bir gün yerden yere çalar rüzgâr
    Küçük zerdali ağacım,
    Bakma güzel gitsin havalar.

    Sallansın dalların çocuklar gibi
    Bakma güneş ısıtsın varsın
    Küçük zerdali ağacım,
    Sonra donarsın.

    Zemheride bahar mı olur
    Akşamları seyret anlarsın
    Sakın erkenden çiçek açma
    Küçük zerdali ağacım.
    0 ...
  39. 22.
  40. HARP iÇiNDE

    Babalar evlerine mahçup döndü her aksam
    Harp içinde.
    Analarin sütü kesildi,
    Çocuklar agladi,
    Erkekler askere gitti.
    Kadinlar bir deri bir kemik.
    Harp içinde kizlar sarardi.

    Savasanlardansa
    Ancak bir hatira kaldi.
    0 ...
  41. 23.
  42. kamyonlar kavun taşır ve ben hep onu düşünürdüm,
    niksar daki evimizdeyken çocuklar kadar hürdüm
    hala kamyonlar kavun taşır ama içimdeki şarkı bitti..
    Bu şiiriyle beni benden alan ve hüzne boğan yeri doldurulamayan şair...
    0 ...
  43. 24.
  44. ilköğretim türkçe kitaplarını açtığınızda kesinlikle en az bir tane şiirini görebileceğiniz şair.
    1 ...
  45. 25.
  46. SiVAS YOLLARINDA

    Sıvas yollarında geceleri
    Katar katar kağnılar gider
    Tekerleri meşeden.
    Ağız dil vermeyen köylüler
    Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler?
    Ağır ağır kağnılar gider
    Sıvas yollarında geceleri.

    Ne, yıldızlar kaynaşır gökyüzünde,
    Ne, sevdayla dolar taşar gönüller,
    Bir rüzgâr eser ki bıçak gibi
    El ayak şişer.
    Sıvas yollarında geceleri
    Ağır ağır kağnılar gider.

    Kamyonlar gelir geçer, kamyonlar gider
    Toz duman içinde,
    Şavkı vurur yollara,
    Arabalar dağılır şoförler söver,
    Sıvas yollarında geceleri
    Katar katar kağnılar gider.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük