Matematiği tümevarımsal bir bilim olarak tanımlayan Arf, bu bilimin sonsuz kümeler için geçerli olduğunu altını çizerek ,matematik-ölümsüzlük ilişkisini şöyle açıklıyor 'Bu sonsuzlukları tümevarımsal bir şekilde kavrıyoruz ve kavradığımız zaman da o sonsuzluğu hissediyoruz. Ve bu bize mutluluk veriyor. Çünkü ölümü unutuyoruz.. Herkes ölümsüz olduğu alanda çalışmak ister. Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim.'(alıntı)’’
hayat gibi matematiğin de sadece formüllerle olmadığını söyleyen gururumuz türk matematikçidir. mantığı kullanıp uğraşmak, anlayıp sindirmek lazımdır matematiği.
Matematiği bir sanat gibi gören,türk bilim insanıdır."Matematik de resim, müzik ve heykel gibi bir sanattır."Cahit Arf "Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek (ezberleyerek)değil keşfederek anlamak gerekir" demiştir.
"Arf değişmezi"nin sahibidir."Arf değişmezi" Günümüz 10TL'si üzerinde yer alır.
[null http://www.tcmb.gov.tr/tl...a/images/paralar/10l.html ]
(bkz: arf degismezi)
"güzellik bir saadet hissinin ifadesidir. saadet hissine ise bir tür kudret hissi, hatta sınırsız bir kudret hissi gözüyle bakılabilir. güzel, insana içinde çırpındığı acz çemberini unutturan, ona bir tür sınırsızlık, serbesti ve kudret hissi verebilen şeydir. matematik teorilerindeki unsur da yine aczden kurtulmak ve sınırsızlık ilüzyonundan ibarettir."
1910 selanik doğumlu büyük matematikçimizdir ve de en az tanınanlardan.
yurtdışında hakettiği saygıyı görmüş ancak kendi topraklarında ne sağlığında ne de ölümünden sonra farkedilememiş bir büyük bilimadamıdır.
yeni nesil kendisini sadece 10 tl' lerin arkasından tanır o da dikkatli olanları.
Cahit Arf, 1910 – 1997 yıllarında yaşamış dünyaca ünlü matematikçimizdir. Cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya çıkan ve bu ana kadar kendi adıyla anılan “Arf Sabiti“, “Arf Halkaları” ve “Arf Kapanışları” gibi terimleri bularak, matematik ve bilim dünyasına çok önemli katkılarda bulundu. Alman matematikçi Helmut Hesse ile birlikte, Hesse-Arf Kuramı’nı geliştirdi.
Yüksek öğrenimin hayatını Fransa’da Ecole Normale Superieure’de 1932 yılında tamamladı. Bir vakit Galatasaray Lisesi’nde matematik öğretmenliği yaptı ve sonra istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde doçent adayı olarak çalışmaya başladı. Doktora yapmak için Almanya’ya gitti. 1938 yılında Göttingen Üniversitesi’nde doktorasını bitirdi.
Türkiye’ye döndüğünde ise istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde profesör ve Ordinaryus profesörlüğüne yükseldi ve 1962 yılına kadar çalıştı. Daha sonra da Robert Koleji’nde matematik dersleri vererek devam etti. 1964 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBiTAK) ilk bilim kurulu başkanı oldu.
Daha sonra gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde araştırma ve birçok incelemelerde bulundu; Kaliforniya Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesi olarak görev yaptı. Türkiye’de yaşamak istemesi üzerine özgür iradesiyle 1967 yılında Türkiye’ye geri döndü. Döndükten kısa bir süre sonra Kanada ve Amerika’daki üniversitelerde konuk öğretim üyesi olarak birçok teklif aldı. Ancak kendisi bu tekliflere cevap vermeden Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden gelen bir telefon bu üniversiteye atandığını ve uçak biletinin yolda olduğunu söylüyordu ve artık ODTÜ’de göreve başlamıştı. 1980 yılında ise emekli oldu. Emekliye ayrıldıktan sonra TÜBiTAK’ın kurulmasında çok emeği geçti ve TÜBiTAK’a bağlı Gebze Araştırma Merkezi’nde görev yaptı. 1983-1989 yılları arasında Türk Matematik Derneği başkanlığı görevinde yaptı.
Arf, inönü Armağanı’nı (1943) ve TÜBiTAK Bilim Ödülü’nü kazandı (1974). Bu ödülü alırken yaptığı konuşmada şu sözleri söyledi“Bilim insanının amacı anlamaktır” hemen ardından ise “ama büyük harflerle anlamaktır” sözüyle kendisine göre bilim insanını açıklamıştır. Onuruna yapılan cebir ve sayılar teorisi üzerine uluslararası bir sempozyum, 1990′da 3-7 Eylül tarihleri arasında Silivri’de gerçekleştirildi. Halkalar ve geometri üzerine ilk konferanslar da 1984′te istanbul’da yapılmıştır. Arf, matematikte geometri kavramı üzerine birçok makale yazmıştır. Cahit Arf, 1997 yılının Aralık ayında ağır bir kalp hastalığı nedeni ile ölmüştür.
Cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya çıkan değişmezlere ilişkin Arf değişmezi ve Arf halkaları gibi literatürde adıyla anılan çalışmalar yapan Cahit Arf "Hasse-Arf Teoremi" adı ile anılan teoremi matematik bilimine kazandırdı
Sentetik geometri problemlerinin cetvel ve pergel yardımıyla çözülebilirliği konusundaki yaptığı çalışmalar, Cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya çıkan değişmezlere ilişkin "Arf değişmezi" ve "Arf halkaları" gibi literatürde adıyla anılan çalışmaları matematik dünyasının ünlü matematikçileri arasında yer almasını sağladı. Matematik literatürüne "Arf Halkaları, Arf Değişmezleri, Arf Kapanışı" gibi kavramların yanısıra "Hasse-Arf Teoremi" ile anılan teoremler kazandırmıştır.
Cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya Alman matematikçi Helmut Hesse ile birlikte, Hesse-Arf Kuramı’nı geliştirdi.
Matematiği bir meslek dalı olarak değil, bir yaşam tarzı olarak görmüştür. Öğrencilerine her zaman "Matematiği ezberlemeyin kendiniz yapın ve anlayın" demiştir. Hakkından yazılmış bir yazıda şöyle denmiştir: "...Bir zamanlar integrali bilen kimselerin matematikçi, üstel fonksiyonu bilenlerin ise büyük matematikçi sayıldığı ülkemizde derin matematik konularının tartışılacağı hayal bile edilemezdi. Cahit Arf, Türkiye'de matematiğin o günlerden bu günlere gelmesinde en büyük rolü oynamıştır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 10 liralık banknotunda portresi yer almaktadır. “Hasse-Arf Teoremi” adı ile anılan teoremi matematik bilimine kazandırmıştır.(d. 11 Ekim 1910, Selanik – ö. 26 Aralık 1997, istanbul)