;demokrasinin iki çeşiti vardır. biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolayı, oyun olanı...
topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister. bu zor demokrasidir ama gerçek demokrasidir. ikincisi kâğıt ve sandık demokrasisidir. okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar. böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. bu, oyundur, kolaydır. amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. biz de demokrasinin kolayını seçtik. çok şeyler göreceğiz daha
--spoiler--
Bu ülkedeki zik kafalı zihniyeti özetleyen söz bu. Birisi çıkar dağdaki çobanın oyunu beğenmez. ötekisi cahilin oyuyla demokrasinin olmayacağını söyler. Bunlar kendilerini ne sanıyolar acaba. Bu ülkede imtiyazlı sınıf yok kardeşim. Eğer kendinizin imtiyazlı olduğunu düşünüyosanız o eskide kaldı. Sizin gibi örümcek kafalıların, nesli tükenen kelaynakların bu ülkede yeri yok. Bu davranışınıza ancak (bkz: bsg) denir.
yanlis söylenmis bir sözdür. hic bilenle bilmeyen bir olur mu? olmasi gerekirken bunu cobanin oyuyla benim oyum bir olur mu diye cikarttilar. bence dudagi silikonlularla silikonsuzlarin oyu bir olur mu? diye söylenmesi gerekirdi diye düsünüyorum.
misak-ı milli sınırları içindeki tc kimlik numarası sahibi olan her beşer ordinaryus olsa da bu memlekette demokrasi tam anlamıyla olamaz. olmaz. başka yerlerde de yok zaten.
şimdi bi düşünelim adamın biri seçim dönemi hangi partiye oy vereceğini kararlaştırmadan önce bir izlenim edinmeye çalışıyor. ilgili partilerin tüzüklerine bakıyor mesela veya adaylarını tanımaya çalışıyor sonra partinin geçmişte ki vaatlerini yerine getirip getirmediğine, ülke için önem arz den veya kendisi için önem arz eden konularda hangi partinin ne düşündüğüne bakıyor. yani ilgili vatandaş sahip olduğu bir oyu kullanmadan önce baya bi düşünüp, araştırma yapıyor ve kendince savunduğu bir partiye oy veriyor.
ikinci örneğe gelince. diyelim ki bir vatandaş da seçim zamanı oyunu kullanmadan önce eline tek satır bi yazı alıp okumaz, adaylar hakkında bi araştırma yapmaz, partinin geçmişini geleceğini yorumlayacak bir birikime sahip olmaz, ideoloji nedir zaten bilmez ise ve oyunu vereceği partiyi belirlemedeki en büyük kriteri kendisine direkt sağladığı maddi kazanımlarsa veya bırakalım maddi kazancı bu kişi oyunu kullanacağı zaman dışardan yapılan ideolojik telkinlerle kendisi bir fikir sahibi olmadan oy kullanıyorsa ve kullandığı bu oy birinci örnekteki vatandaşla aynı değere, aynı temsil yetkisine sahipse...
ben böyle demokrasinin...
edit: benim cehalet anlayışımda diplomanın herhangi bir etkisi yoktur. diplomalı cahilerin, diplomasız alimlerin yaşadığı bir çoğrafyadayız.
memleketimiz için konuşursak; bütün insanlar ayım ayım aydınlansa, kütür kütür kültür dolsa bile gene de demokrasi olmaz.
memleketimizde işleyen sistem temsili demokrasidir.