yahu bu köylü yobaz takımına osmanlı tam olması gerektiği gibi muamele ediyordu..
köylünün istanbula girmesi yasaktı. görüldükleri vakit falakaya yatırılıyor ve geldikleri yere geri postalanıyorlardı. köylünün görevi tarlasını sürüp karnını doyurup vergisini vermek ve gerektiğinde asker olarak çağrılıp ölüp gitmekti..
oy yoluyla dolaylı yoldan yönetime katılma hakkı ise atatürkün inşa ettiği ve inönünün geliştirdiği türkiye cumhuriyeti ve atatürkün 6 okundan biri olan halkçılık ilkesi sayesindedir.. sizi yücelten ele nankörlük etmeniz ise doğanız hakkında ip ucu veriyor..
"Demokrasiyi anlayamayan bir millete seçim yaptırmak, okumayı bilmeyen birine hangi kitabı seviyorsun diye sormaya benzer" demişti biri. Haklilik payinin olduğunu düşünüyorum.
eskiden eğitim olanağı kısıtlıydı. insanların bir çoğu zor şartlar altında anca okumayı yazmayı öğreniyordu. böyle bir dönemde herkesin oy hakkı vardı, bu şekilde uygulandı.
ama gününüzde kişi eğer isterse kendini her türlü geliştirir. müthiş bir imkan var. devir değişti ama çoğunluk hala kafa olarak 1800’lü yılları yaşıyor. yok öyle örümcek ağı bağlamış kafayla bir ülkenin geleceğine karar vermek. göt büyütme! git oku, araştır, öğren, üret.
okumuş cahile ne demeli. okumak cehaleti alır eşeklik baki kalır. oy verilenler değişmediği sürece alimler bile oy verse nafile. mesela asgari ücret açıklandı. muhalefet partisi ne yaptı. lafla peynir gemisi yürümez. a partiside gelse c partiside gelse aynı. zihniyet değişmeli ve particilik olayı kalkmalı.
fakirler çalışacak zengin sömürecek polis, asker koruyacak siyasilerde bu çarkı çevirecek.
her vatandaşa, en azından lise dengi sürece kadar koşulsuz şartsız aynı öğretim koşulları sağlanmadığı sürece, yanında hayatın gereklilikleri ve olağan akışı dahilinde eğitim verilmediği müddetçe, o beğenmediğin oy veren cahil kitle tarafından bir güzel yönetilirsin, üstüne bir de yönetenlerin mükemmeliğine bağlı olarak sana yanlış ya da ters gelen, itirazının olduğu şeyler için evden kafanı çıkaramayacak hale gelirsin. olmaz deme, dünyada olmuşları vardır illa ki. swh.