nişantaşındaki ciks ablalarla alevilerin sadece laiklik konusunda anlaşmalarına rağmen aynı partiye oy vermelerine karşılık olarak muhafazar kesimin zenginiyle fakiri de aynı partiye oy verdiğinde ortaya çıkan durumdur.
kastedilen hökümet bal gibin de akp olduğundan, ve de yok efendim 'varoşlardan' 'gecekondulardan' aldığı oylarla ülkeyi yönetiyorlar mavalı olduğundan, o halde buyrun genelleme yapmaya; fakirler cahildir. nasıl durdu hayatım? mal mısnz olm ya!?
er kişi azıcık sol görüşlüyse, bak azıcık diyorum, yazar burda küçültme eki kullanmış, marx biliyordur. ve onu da azıcık biliyorsa toplumda sınıfların eğitim seviyelerine göre değil de iktisadi seviyelerine göre ayrıldığını okumuştur. ve onu da okuduysa bu başlığı öyle, 'klavye başında über ötesi sosyal mesajlı bi başlık açayım da keyfimizi bulalım' diyerek açmazdı. neyse konuya dönecek olursak, iktisadi sınıf...evet komünist değilim, ama bu düşünceyi savunuyorum. çünkü gerçek. toplumda tek çeşit sınıflandırma var o da bu hacı. gerçek bu yani. teoride kim istemez eğitim seviyesi yüksek toplumu, ama yok pratikteki kitle belli.
ha sanılmasın ki ben cahil deyince böyle kömüre, beyaz eşyaya karşılık oy verenlerden bahsediyorum...cahil adamdır ki; hak, adalet, eşitlik, vicdan gibi değerleri sadece bir ideolojinin tekelinde sananlardır.
ayrıca sandık başına gitmeyenin oyu tartışılmaz. sandıktan çıkanın da sırtı sıvazlanmaz. * buna demokrasi denir. iktidar sahiplerinin de anasının ak sütü gibi pürü pak helaldir.
eğer okumuşlar bu halk için bir şey yapmıyorsa seve seve yönetilecektir. burda bırbır edip biz zekiyiz ama demenin hiçbir anlamı yoktur jakoben veletler.
çok saçma bir tespittir. cahil olmakla siyasi bir duruş sergilenemezmi, ayrıca bu ülkeye en büyük kalleşlikleri yapanlar, banka hortumlayanlar okumuş değilmidir. unutmayın ki kurtuluş şavaşı oxford mezunlarıyla kazanılmadı.
