bilmeyendir, daha da kötüsü bilmediğinin farkında olmayandır. ve siz ne söylerseniz söyleyin, hatta karnınız çatlayana kadar anlatın anlamayacaktır. bir de kurnaz bir aymazlık içerisinde bulunan cahiller vardır ki, onlara hiç değmeyin.
kendini bilmeyendir. kendini bilmeyenin başka bir şey bilmesine gerek yok. yoksa ebu cehil cahil olmazdı. ebu cehil ki zamanın ihracat-ithalat uzmanı. binlerce kişilik kervanları yürüten, habeş arapçasını ana dili kadar iyi konuşan bi adam. ama cahil, cahillerin babası.
kelime anlamı; 'bilmezlik, ilimden ve malumattan uzak olmak' diye tanımlanır; ilmin zıddıdır. kavram olarak da üç anlama gelmektedir:
. insan zihninin ilimden uzakta olması
. doğru olan şeyin aksini kabullenmek.
. bir şeye yapılması gerekenin zıddını yapmak
dilcilerin tarifinden hareketle 'cehalet' iki başlık altında incelenebilir;
. inanç ve düşüncelerle meydana gelen cehalet.
. amel ve gidişattaki cehalet.
kur'an daki cahil ve cehalet kavramı;
furkan suresi 63. ayette; "ve rahman'ın kulları. o kimselerdir ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahiller kendilerine laf attıkları zaman 'barışla!'-selam- derler." buyurmuştur, burda dikkat çekilen nokta allah u teala'nın cehaleti tarifi; şiddet, öfke ve saldırganlıkla eşdeğerdir. cahillere uyup, onlarla bir olmama tavsiye edilmiştir.
yine bakara suresi 67. de; " .... cahillerden olmaktan allah a sığınırım" ve araf suresi 200.ayette; "eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen allah'a sığın?" âyetiyle şeytan'la cahilleri bir tutmuş, şeytan'dan kaçarcasına cahillerden kaçmayı, onlara karşı müteyakkız olmayı ve onların şer ve zararından allah'a sığınmayı emretmiştir. zira cahil, toplumun bünyesinde zararlı bir unsurdur, yarardan çok zarar getirir.
yine hz ömer; 'cahilin ifsadı, ıslahından çoktur' diyerek cahillerden olmamayı ve uzak durmaya dikkat çekmiştir. cehalete hangi yönden bakarsak bakalım her zaman; bozgunculuk, kargaşa, bela, musibetle birlikte anılır, iç içedir.
yine kur'an ı kerim en'am suresi 122. ayette; "ölü iken dirilttiğimiz, insanlar arasında yürümesini sağlayan bir aydınlık verdiğimiz kişi, içinden çıkamayacağı karanlıklarda kalan kişi gibi olur mu hiç?" ayeti 'ilim' ehlini 'dirilmeye' ve cahille cehaleti bir 'ölüye' benzetiyor...
cahil, cahillik ve cehalet, insanın rabbini, yaşadığı dünyayı tanımaması ve tedavisi mümkün olmayan bir hastalık, ruh ve beyinde boşluktur. yani ilim hayat, cehalet ise ölümdür...
tersi olarak ilim sahibi insan ve ilim yoluna koyulmuş insan her dem mutludur; ilim hazinedir tılsımdır, geldiği yerde; adalet, erdem, tevazu, akletmeyi, başkasını kendi nefsine tercih etmeyi ve beraberinde merhameti getirir. ilimin olduğu her yerde değişim vardır. ilim güçtür, zayıf irade sahipleri ondan rahatsız olurlar ve cehaletleri içinde kendilerinin de farkına varmadan ölüp giderler...
insan ve ilim ayrılmaz bir ikilidir, allah 'ilim' öğrenme olgusunu sadece insanlara bahşetmiştir, hayvanlar gibi sadece iç güdüleriyle hareket edenler hem kendilerine hem de çevresindekilere en büyük zararı verirler...
'ayı ile insanın arkadaş olması' hikayesini sanıyorum hepimiz biliriz, işte 'cahil insan'ın arkadaşlığı da tabiri caizse bu hikayeye ne kadar da çok benzer..
cahilin hareketlerinde denge ve istikrar bulunmaz, sürekli kendisini takip eden sıkıntı, ızdırap ve panik nöbetleri halindedir. psikolojisi ve kimyası her dem bozuktur... kahır ve bela dillerinden eksik olmadığı gibi, ruh halleri gel-gitlerle doludur.
her konuda uzman insandır. sağlık meselelerinden bahsederseniz doktor, ekonomiden bahsederseniz iktisatçı, teknolojiden bahsederseniz mühendis gibi konuşurlar.
hayatta Uzak durulması gereken 1. insandır.
Bir şeyleri anlatmak boştur böyleleri için bildikleri kendi doğrularıdır asla şaşmaz tabi ki aslında doğru olmayan doğruları desek daha da mantıklı olur. Ayrıca okumakla asla yok olmayan bir olgudur.
türkiye'deki bir meseleyi 'ülkeyi orta çağ karanlığına götürmek isteyenlerin...' şeklinde başlayan cümlelerle değerlendiren kişidir. Bilmez ki orta çağda bu coğrafyada ve doğu coğrafyasında altın çağ yaşanmaktadır. Orta çağ karanlığı sözü avrupa kaynaklı olup din otoritesince ve soylularca toplumun ezildiği, düşüncenin ve bilimin engellendiği malum dönemini ifade eder.