toplumlun milyonda biri veya yüzde doksan dokuzunun oluşturduğu bir çoğunluk veya azınlık olması durumunda bile hiçbir sakıncası olmayan bir durumdur, çünkü halkın kendi kendini yönettiği toplumlarda yönetici ile halk profili arasında doğal olarak bir yakınlık olması gerekmektedir, yüzde doksan dokuzu cahil olan bir ülkede cahil olmayan bir yönetici olması öngörülmemesi gereken bir durumdur.
oyunu kömüre,sandviçe, iş-aş vaatlerine satan; ülkenin başındakiler deyim yerindeyse malı götürürken "kim götürmedi ki" diyebilen; vatan toprağı peşkeş çekilirken; yer altı ve yer üstü zenginlikleri, ülke ekonomisinin dinamosu olan fabrikalar haraç mezat satılırken "gık" demeyip cuma namazı sonrası yüzüne tükürecekleri adamın dağıtacakları için kuyruklar oluşturan; ülke tarihinde ilk kez bu derece büyük oyunların göbeğinde kaderinin başka milletlerce tayinini beklerken kendi kaderinin de ne yönde değiştiğini farkedemeyen; neyi oyladığını bilmeden referanduma evet demeye koşanların genel adıdır. eğitim şart!
edit: demokrasinin kelime anlamını daha yeni öğrenenlerin pek yadırgadığı kelimedir ayrıca. yahu sen daha karşıt fikirlere tahammül bile edemiyorsun, bana gelmiş demokrasiden bahsediyorsun. içine düştüğün tezatla kendini maymun ediyorsun da farkında değilsin.
kanseri dua ile tedavi ettiğini söyleyen bir radyo sunucuna 10 ytl giriş ücreti bayılarak bir salonu tıka basa doldurabilecek cehalete sahip seçmendir.
dua ile tedavi, cinci hacı, hoca. bunlara inanabilecek seçmenin kimlere oy verdiği herkesin malumudur heralde.
demokrasiyi sadece oy vermek zannedenlerin siyasal ve toplumsal değerlendirmelerden yoksun biçimde "yok" olduklarını varsaydıkları seçmendir.
not: kesinlikle hiçbir parti veya siyasal görüş ele alınmaksızın yapılacak bir değerlendirmedir, ona göre okuyun, "lan bu adam akp muhalifi" deyip oy buntonlarınıza artı veya eksi olarak asılmayın!
cahil seçmen ülkemde vardır. acıdır ki vardır. bu cahil seçmen solcusundan, sağcısına, muhafazakarına, komünistinden anarşistine kadar her türlü görüşte vardır.
biz sanayi devrimini ve sınıfsal farklılıkları atlamış bir toplum olarak bu bir gerçektir. demokrasilerde eşit oy ilkesi ile oy kullanımı olmazsa olmazdır fakat, sadece eşit oy ilkesinin olduğu, halkın sadece yöneticileri seçip gerisini seyrettiği yönetimer demokrasi değildir. ülkemde olmadığı gibi. iran'da örneğin, eşit oy ilkesi var, peki iran'daki rejim demokrasi mi? alın işte sizin demokrasi zannettiğiniz şeyi koyuyorum önünüze, iran'da eşit oy ilkesi var, kadınların seçme seçilme hakları var peki bunlar demokrasi için yeterli mi?
değerlendirme yapanların bazıları kafalarını öylesine kuma gömüp, öylesine bağnazca, takım tutar gibi parti tutarcasına yorumlar yapıyorlar ki, bu adamların gerçekten demokrasi savunucusu oldukları şüpheli. öyle bir yorum yapılıyor ki, amaç akp'yi savunmak veya akp'yi eleştirmek. oranların verilmesi falan...
türkiye'deki seçmenin %80'i cahildir. neye ne için oy verdiğini bilmez. akp'ye oy verenlerin birçoğu akp'nin müthiş ekonomik hamlelerinden veya demokrasinin yılmaz bekçisi olduğundan değil, dini sebeplerle, tarikat-şeyh ilişkileri ile veriyorlar. bugün fethullah gülen cemaatine mensup olup da akp'ye oy vermeyen var mı? akp'ye cemaat ilişkisi çerçevesinde oy vermedi mi bu kişiler? ya da "ben ezelden adalet partiliyim, chp gibi sol partiye oy vereceğime, sevmesem de akp'ye veriririm" diyen kişi sayısı az mı? devlet bahçeli sırf ip atma atraksiyonu sebebiyle en az %3 oyunu akp'ye kaptırmadı mı? ne oldu da seçmen 15 gün öncesine kadar mhp'ye verecekken, akp'ye kaydı? anap-dyp birleşmesi başarılı olsaydı akp bu kadar oy alabilecek miydi? akp'ye oy veren kaç kişi akp'nin parti programını biliyor, eminim burada bile akp'ye topyekün sahip çıkanların içinde bile vardır programı okumayan kişiler. hiç mi yok kardeşim akp'nin hatası? özelleştirmelerin hepsi doğru mu? ekonomi muhteşem mi yönetiliyor?
yine chp'ye oy verenlerin önemli kısmı sırf akp karşıtı oldukları için vermedi mi? chp'ye oy verenler chp'nin her şeyini takdir mi ediyorlar, bir nevi tepki değil miydi? chp'ye oy veren kaç kişi chp'nin parti programını biliyor, kaç kişi seçim programını biliyor? yine eminim burada bile vardır chp'nin parti ve seçim programından bihaber olup chp'yi savunanlar -hoş, burada chp'ye oy atanlar topyekün savunmazlar, yanlışları da yazarlar- vardır.
mhp tabanının önemli kısmı babadan, dededen ülkücü olup, öyle yetişip daha 5 yaşındayken bozkurt işareti yaptırılanlar değiller mi? bu mu demokrasi?
eşit oy ilkesine sahip olmak, cahil olmayan bir seçmen kitlesi yaratmaz! bugün türkiye'de oy kullanma yetisine sahip kaç kişi meclis tv'yi ayda çok değil, 3 kere izliyor? kaç kişi çıkan yasaları biliyor? bugün kaç kişi vakıflar yasası hakkında, petrol yasası hakkında bilgi sahibi? bu mu aydın olmak?
gazete okuma oranının %5 kitap okuma oranının %3 olduğu bir ülkede, okumayan bir ülkede, magazinden başka bir şey izlemeyen, diziden başka bir şey izlemeyen, yarışma programı izlemekten başka bir şey izlemeyn bir toplumun cahil seçmen yaratmaması mümkün mü?
şimdi üstünüzdeki parti gömleğini, siyasi görüş gömleğini çıkarın ve bu söylediklerimi tekrar düşünün, seçimlerin arasında yapılan faaliyetleri zerre denetlemeyen, zerr3e bilmeyen seçmen cahil seçmen midir, değil midir?
akıl karıştırmadan, eveleyip gevelemeden gerçekleri kısa ve öz olarak ortaya koyalım.
2007 seçimlerinde akp'ye oy veren ilkokul mezunu seçmenin oranı yüzde 55.
aynı kesimden chp'ye oy verenlerin oranı yüzde 14.
kısaca, türkiye'de nüfunun yüzde 51 ilkokul mezunu olduğuna göre akp'yi iktidara getirdiği için şu an itibariyle fazlasıyla mesut olması gereken seçmendir.
türkiyedeki seçmen grubunun çoğunluğunu oluşturur ki seçim sonuçlarından da bu anlaşılmaktadır.
neden cahil deniyor diye soran olursa?
kendine kömür dağıtıldı, altın dağıtıldı diye o partiye oy veren seçmen ancak ve ancak cahil sıfatıyla değerlendirilebilir. akp halkını ve kendine oy vermesi muhtemel olan kitleyi çok iyi tanıyarak bir kampanya yürütmüş ve bunda başarılı olmuştur. ama bu halk ne zaman gözünü açar ya da ne zaman karnı doyar da bir şeylerin ne kadar kötüye gittiğinin farkına varır işte orası meçhul. *
Ancak cahil insanların çoğunlukta olduğu bir ülkede azınlık çoğunluğu yönetmeye kalkar.(Gerçi çoğunluğun azınlığı yönettiği bir ülkede de demokrasiden bahsedilmez, o ayrı konu.) Seçmenin cahil olduğu çok net görülen bir gözlem.
Daha insanlar kime (hangi milletvekiline)oy verdiklerini bilmiyorlar. Bu basit gözlemi yapamamak için ciddi önyargılara sahip olmak gerek. Bu basit gözlemi yapanları demokrasi düşmanlığı ile suçlayanlar komik bir çelişki içindeler. Yahu, kral niye "kral çıplak" diye bağırsın. Halkın cahil olması demokrasi düşmanlarının işine gelmez mi? Ayrıca şu zamanda, şu koşullarda halk cahil diye iktidarı ele geçirmeye çalışmanın ne gereği var, halkın cahilliğini kullan daha kolay. Zaten kolay olan yöntem seçiliyor.
Cahil olmayan seçmen anti-demokratik bir seçim sistemine müdahale eder.Ne demokrasiden ne de bilinçli seçmenden bahsetmek mümkün değil bu ülkede. Bu ülkede, bu zamanda sokakta makarna-kömür-altın gerçeğinin olması büyük ayıp, bu gerçekler herkesin gözü önündeyken, bunlardan bahsedenleri suçlamak ayıp bile değil, ayıp hafif kaçar.
Kardeşim sormazlar mı, ha darbe yaptın iktidarı ele aldın, ha kömür verdin, oy satın aldın iktidarı ele aldın. ikisinde de halkın acizliğini kullanıp, iktidara gelip kendini meşru görmedin mi? Eğer AKP'nin aldığı oylarla çoğunluk iktidarsa, darbecilerin de aynı şekilde kendilerini iktidar görmeleri makuldur. Al birini vur ötekine!
Kendilerini AKP ile özdeşleştirenler, karşılaşdıkları eleştirileri, CHP'ye karşı eleştiri getirerek savuşturmak gibi bir alışkanlık içine girmiş durumda. Sanki herkes iki yoldan birini seçmek zorundaymış gibi.
zamaninda erbakana oy vermesiniz inekleriniz sut vermez ha denilerek suansa komur verilerek oylari alinan super kalabalik. okuma yazmasi olmasayn yuzde 24 lik kesimde aralarinda bulunur.
