(#465115) entrysine gonulden katildigimi belirtir,
toplam 5 entrysinin, 3.sünü bana girmiş olduğu için teşekkür ederim kendisine. uludag sozluk'teki hayatının kalıcı olmasını diler, şahsına mutluluk ve başarı dilerim.
türk toplumunda, cehaleti mazur görülebilir ve/veya kabul edilemez farklı iki şeklinde yaşam süren canlı. mazur görülebilir olan cehalet sahibi, cehaletini kabul ettikten sonra en azından bu noktadan sonra sağlayacağı gelişim kendisini o sıfatla anılmaktan kurtaracaktır. kabul edilebilir ölçüsüne indirgenemeyen türü ise, cehaletini kabul etmediği gibi; bir şeyleri bilgi çerçevesinde ele alan kişiyi takip ederek kendisine cevaplar yetiştirmek heveslisi olduğundan zihinde sadece komik bir anı olarak kalacaktır. söylenen her sözün ardından, sadece o söze uyarlanmış cevabi formatta, kalitesiz/değersiz tümceler sahibi olarak hayat sürer.
cahilin uyarıyı dikkate alan türü mesuliyet alabilecek bilince erişebilecek potansiyeli arz ederken, varsa bir takip ettiği onu kendisine örnek alarak yoluna devam edecek, kendinden olanları da gelişmekte olan kaydedilenlere dahil ederek özgün bir yapıya ulaşabilecektir. diğeri sadece cahilane ve hakaretamiz muhalefet anlayışı çerçevesinde sadece boş itirazlar esnasında kullanılabileceğine inandığı kelimeleri biriktirerek diyare mesabesinde bir boşalımla ve ardından ortaya çıkan sınırlı sayıda seyretmekte olan en az kendi tavrı kadar sığ tebriklerle bir sonraki aşama için gerekli olan besini elde etmiş olacaktır.
anlamsız kelimelerden müteşekkil cümle yapısı, konu ile ilgisi bulunmayan betimlemeler, niteliksiz yaklaşımlar, savunma merkezli ataklar, basit cevaplar, "şöyle daha çok alkış alır" seviyesizliğiyle tashih edilmiş sözler bu tarzın yolcusu cahilin cehaletini ele verir donelerdir.
cahil bilmeyen değil; bilmediğini bilmeyendir...bazı cehalet örneği davranışlar vardır ki sıradan insanların harcı değildir... Mehmed Akif'in böylesi durumlara uygun bir sözünü nakledeyim:
"cehaletin bu kadarı tedrisatla olur ancak"
körü körüne savunur.
savunduğunun ne olduğunu bilmez.
dayanaksız savunur.
savunduğunun karşısındakine küfür eder.
boş ve dünyadan haberi olmayandır.
terbiyesizin tekidir.
türkiye'deki bir meseleyi 'ülkeyi orta çağ karanlığına götürmek isteyenlerin...' şeklinde başlayan cümlelerle değerlendiren kişidir. Bilmez ki orta çağda bu coğrafyada ve doğu coğrafyasında altın çağ yaşanmaktadır. Orta çağ karanlığı sözü avrupa kaynaklı olup din otoritesince ve soylularca toplumun ezildiği, düşüncenin ve bilimin engellendiği malum dönemini ifade eder.
hayatta Uzak durulması gereken 1. insandır.
Bir şeyleri anlatmak boştur böyleleri için bildikleri kendi doğrularıdır asla şaşmaz tabi ki aslında doğru olmayan doğruları desek daha da mantıklı olur. Ayrıca okumakla asla yok olmayan bir olgudur.
her konuda uzman insandır. sağlık meselelerinden bahsederseniz doktor, ekonomiden bahsederseniz iktisatçı, teknolojiden bahsederseniz mühendis gibi konuşurlar.